İşte Başbakan Erdoğan'ın dövdüğü bakanlar!

Başbakan Erdoğan ile Bülent Arınç arasında yaşanan kırgınlık pek tabi ki birilerini çok sevindirecekti.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Başbakan Erdoğan ile Bülent Arınç arasında yaşanan kırgınlık pek tabi ki birilerini çok sevindirecekti.

Sevindirdi de...

Düne kadar Bülent Arınç'ın tamamen insani duygularla ağlamasını bile alay konusu eden muhalif tayfa bir anda sevinç gözyaşları ile çağırmaya başladı.

"Ağlak Arınç" bir anda "Ağam Arınç, Paşam Arınç" oluverdi. Düne kadar cemaatin AK Parti içindeki adamı olarak anılan adam bir anda AK Parti karşıtlarının pop starı oldu.

Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP'liler bile Arınç'ı çok sevdiklerini söylediler ya. Bunu da gördüm ya?
Artık ölsem de gam yemem!

Yazın bir kenara!

Arınç istifa ettiği gün CHP'liler Anıtkabir'e koşup, "Atam müjdee müjdee! AKP çatırdadı, Arınç abi onları çatırdattı" demezse ben de ne olayım.

Yok eğer istifa etmezse, hakaretin bini bir para olacak. Erdoğan düşmanlığı daha durun neler yaptıracak bu muhalefete..

Sadece CHP mi?

BDP'li Altan Tan'ın İran medyasına verdiği demeci okudunuz mu?

Tan söyleşide, Erdoğan'ın şimdiye kadar en az üç tane bakanı döverek görevlerinden uzaklaştırdığını savunuyor, "Başbakanın, bakanlara ve vekillere yaptığı küfürlerin haddi hesabı yok" diyor.

Sahneyi gözünüzde canlandırsanıza...

Bakanlar Kurulu başlıyor. Zaten TV'ler görüntü aldıktan sonra o devasa masa kaldırılıyor, yerine ring yerleştiriliyor. Erdoğan Amerikan Güreşçileri gibi bakanları teker teker ringe çıkarıyor.

- Suat söyle bana. Beşiktaş taraftarı niye sahaya girdi?

Sayın Başbakanım şimdi şöyle anlatayım...

- Al sana şepeşille Suat! Şrrrrraaakk!

Yalvarırım dövmeyin başbakanım, canımı yakıyorsunuz!

Bülent abi sen ağlama. Sana el kaldırmam, racona ters!

- Ah başımmmm! Bana Mazlum'u getirin!

Efendim hangi Mazlum??

- Kafam karıştı. Egemen'i getirin...

Geldi efendim!

-Egemen AB ilerleme raporunda hiç ilerleyemiyoruz. Şimdi ben seni soluksuz mu döveyim, yoksa dinlene dinlene mi döveyim sen seç?

Bakanlar Kurulu hep böyle geçiyor yani!

Altan Tan söylemiş ama eksik söylemiş! Sadece bakanlar değil sıra dayağından geçirilen.

Bir rivayete göre bu diktatör adam (!)  birkaç vekili de kıyma haline getirip Marmaray tünelinin altına gömmüş.

Sadece bakanlar ve vekiller mi?

Allah sizi inandırsın birgün Erdoğan'ın Obama'yı Başbakanlık koridorlarında kovalamasına şahit oldum. Obama dediğiniz adam bildiğiniz Şener Şen gibi koşuyor, ayakları arkasından kıçını dövüyordu.

Hele Putin!

O tekvando bilen Putin'i alıp başının üstünden betona bir çakışı vardı. Çevresindekiler, "Ne tekvandosu yahuuu? Ne tekvandosu? Bu Türkvando" diye haykırıyor, avuçları kızarıncaya kadar alkışlıyordu!

Esad ile niye düşman oldu sanıyorsunuz? Kulağının dibine bir çarptı, bir de duvar çarptı. Esad ona vuramayınca gitti hıncını kendi halkından çıkarmaya başladı. Hödük 150 bin kişiyi öldürdüğü yetmiyormuş gibi, yüzbinlerce mülteciyi de sınırımıza gönderdi!

***

Güleriz ağlanacak halimize deriz ya, yüzünüzdeki tebessüm aslında tam da bu durumu anlatıyor şu an. Siyasetin çirkinleştiğine hepimiz zaman zaman şahit olduk ama hiç bu kadar ayağa düşmemişti.

Altan Tan utanmasa, "Erdoğan kendisini sırtından atan Cihan isimli atı da pataklaya pataklaya öldürdü" diyecek.

Yazık, gerçekten yazık!

Başında bulunduğu partiyi İmralı'dan yöneten, kendi vekillerine ana avrat küfreden ve küfürleri kayıtlara geçen cani ile karıştırmış sanırım Başbakan'ı. KCK'nın BDP'li milletvekillerini sorgulamalarıyla karıştırmış Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nı.

0-6 yaş grubu çocukların bile inanamayacağı sözlere dünyanın inanmasını bekleyen biri bu ülkede milletvekili. Varın gerisini siz hesap edin.

Altan Tan bu iddiasını ispatlamakla mükellef elbet. "Bana konuşan bakan ve milletvekilleri şunlardı" diyerek tek tek isim açıklamazsa toplumun gözünde alacağı pozisyon belli.

Ama bu şeytani oyunu bozmak da öncelikle olarak AK Parti'nin namus görevi olmalı. AK Partili bakan ve vekillerde de biraz şeref, azıcık haysiyet varsa, çıkıp orta yere, "Bu zulmü biz gördük" demeliler.


Dipnot: Bakmayın siz işi şakaya vuruşumuza. Dış basına yapılan bu tür açıklamaların tamamı geleceğe yatırım amacı taşıyor. CHP'nin yurt dışındaki tüm liderlere "Diktatör Erdoğan" kitapçığı göndermesi...

Gezi ile ilgili şiddet sahnelerinin kırpıldığı videoların Avrupalı liderlere izlemeleri için gönderilmesi..

Kılıçdaroğlu'nun her konuşmasında ısrarla ama ısrarla, "Diktatör" demesi...

ve BDP'lilerin bu tür demeçleri...

Bunların tamamı Avrupa'nın kafasını karıştırmak için yapılıyor. Yarın yaşanacak bir ayaklanmada Avrupa'nın Mursi'ye sessiz kaldığı gibi Erdoğan'a da tepkisiz kalması hedefleniyor.

Kısacası darbeci zihniyet haysiyetsizce çalışmaya devam ediyor.