İki film birden.
Etkinlik canavarı olduğumu bilen bilir. Bu yüzden bu hafta size
izlediğim iki filmle ilgili fikirlerimi yazacağım.
Tamam mıyız?
Çağan Irmak’ın fimlerini takip edenler bilirler. Onun
filmlerinden çıktığınızda kursağınıza bir şey oturur. Çoğunda
hüngür ağlarsınız ama anlatımı o kadar gerçektir ki, ağlasanız da
rahatlayamazsınız. Bunun en iyi örneğini Babam ve Oğlum’da gördük.
Bir yandan hıçkırıp, birkaç saniye sonra kahkaha attırmak her
yönetmenin/senaristin harcı değil. Babam ve oğlum kadar derin
olmasa da “Tamam mıyız?” da size farkında olmadığımız belki de hiç
bu kadar deriniyle düşünmediğimiz şeyleri düşündürtecek. Bir
röportajında Çağan Irmak bu filmle ilgili iddialı olmadıklarını
söylemişti. Gittim, izledim. İddialaşmak için ortada yarışacak bir
şeyler olmalı. Sanırım Çağan Irmak kimseyle yarışmadığı için böyle
bir cümle kurdu. Film yine o kadar gerçek ki size çok fazla şey
düşündürecek.
Hikaye ve anlatım çok güzel ayrı ama oyuncular ayrı ayrı çok çok
iyiler. Öncelikle filmin başında Deniz Celiloğlu’nu çok düz ve role
yakışmamış buldum ama dakikalar ilerledikçe bu düşüncemden utandım.
O kadar güzel oynamış, o kadar güzel oturmuş ki o role… Sumru
Yavrucuk ve Zuhal Gencer Erkaya zaten yıllardır çok beğenerek ve
takdir ederek izlediğim isimler. Onlarla ilgili fikrim yine
değişmedi. Ben asıl Aras Bulut İynemli’den bahsetmek istiyorum.
Engelli bir insanı canlandıran Aras’ı daha önce izlememiştim.
Filmden çıktım ve internete girip Aras’ın gerçekten engelli olup
olmadığını araştırdım. Evet, o kadar ama o kadar iyi oynamıştı ki
bunu düşündürdü. Hikayeyi anlatmayacağım fakat hayatına biraz
“farkındalık” isteyen herkes sinemaya gidemese bile dvdsini alıp
arşivinde barındırmalı diye düşünüyorum.
Patron mutlu son istiyor
Ne yalan söyleyeyim Tolga Çevik’i pek beğenmem, güldürmez beni.
Altında Yılmaz Erdoğan imzası olduğundan filmi merak edip
izledim. Filmin yönetmeni de çektiği kliplerden adını
duyduğum Kıvanç Baruönü. Filmin sonunda gülümseyerek ayrıldım
salondan. “Patron mutlu son istiyor” dünya tatlısı bir aşk filmi.
Ezgi Mola girdiği her projenin altından başarıyla kalkıyor. Bu
filmde de aynen öyle olmuş. Gerçekten iyi bir oyuncu olduğunu bir
kez daha kanıtlamış. Tolga Çevik ise hem kendi rolünü hem de
saatler süren bir makyajla patron rolünün hakkını fazlasıyla
vermiş. Filmde özellikle Kapadokya’nın muhteşem manzaralarını
izlemek ayrı keyif verdi. Filmi Yılmaz Erdoğan yönetmese de
Organize İşler’deki İstanbul manzaraları kadar güzel görüntülere
ulaşılmış. Sevimli bir aşk filmi izlemek isteyenler bu filme
rahatlıkla gidebilir.