Halep'ten sonrası Ankara!..

Kahire düştü, Trablus düştü, Bağdat, Şam, Halep düştü. Bundan sonra gözlerini Ankara'ya çevirecekler.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Beşiktaş'taki patlamada şehit olan bir polisin cenaze töreni geldi ekrana önceki gün...

Cenaze namazını kıldıran imamın, "Hakkınızı helal ediyor musunuz?" sorusuna arkasındaki cemaat hep bir ağızdan "ediyoruz" diye cevap verdi. 

Keşke dedim içimden...

Keşke o an musalla taşındaki şehide de aynı soru sorulabilseydi.

"Peki sen bize hakkını helal edebiliyor musun ey bu vatan için kırılıp toprağa düşen şehit oğlu şehit?" diye sorma imkanı olsaydı.

Hakkını helal eder miydi sizce?

Hiç sanmıyorum.

Katliamın üzerinden hepi topu 4 gün geçti. Çocuklarını, eşlerini, kardeşlerini toprağa indirenlerin acısı henüz çok taze...Yüreklerinde hissettikleri acının tarifi, tamiri, tesellisi yok.

Ve hiçbir zaman olmayacak.

Oysa biz normal hayatlarımıza döndük bile. Ah vahların yerini espriler ve şen kahkahalar aldı. Alışveriş merkezleri yılbaşı alışverişi yapanlarla dolup taştı yeniden...

Havai fişeklerin patlatılacağı, 10'dan geriye sayılacağı günü bekliyoruz heyecanla...

İtiraf edin hadi!

Hissiyatımızı, inancımızı ve en önemlisi insanlığımızı kaybettik.

Yanı başımızda bir ülke küle ve köze döndü. Halep'ten arşı titreten feryatlar yükseliyor. Son yüzyılın en büyük vahşetlerinden biri yaşanıyor bu kadim kentte. Yukarıdan kimyasal silahlar ve fosfor bombaları atılırken, hanelerde ise bambaşka bir vahşet yaşanıyor.

Anneler, çocuklarının gözleri önünde tecavüze uğradıktan sonra işkence edilerek katlediliyor. Şebbihalar tarafından tecavüze uğrama ihtimali olan kadınlar öyle çaresiz ki intihar etmek için din görevlililerinden fetva istiyor. 

Bugüne kadar ÖSO'ya direnmeyenler cayır cayır yakılıyor. Çocuklar kurbanlık koyun gibi kesiliyor.

İzliyoruz.

Bir yandan da hala "Bütün bunlar Erdoğan yüzünden oldu" diyen ahmaklara laf anlatmaya çalışıyoruz.

Birileri Libya'yı, Mısır'ı, Irak'ı ve Suriye'yi baştan sona yağmalayarak Türkiye'ye, "Sıra size geliyor" diyor ama bunu içimizdekilere kabullendiremiyoruz.

Bağdat düştü.

Kahire düştü.

Trablus düştü

Şam düştü.

Halep düştü.

Hedefte Ankara var!

"Suriye'deki operasyon tamamlandığı andan itibaren hedef Türkiye olacak. 15 Temmuz'da başarılı olamayanlar bu kez tek saldırı haline gelip açıktan müdahalede bulunacak" diyor ama anlatamıyoruz.

"Bu ülkelerde yaşananlar yarın senin ülkende yaşanacak. Gözlerinin önünde bu kez senin namusuna çökecekler. Senin çocuklarını katledecekler. Seni mülteci durumuna düşürecekler ve sen gidecek bir ülke dahi bulamayacaksın" diyor ama inandıramıyoruz.

Yapmamız gereken tek şey birlik olmak ama, başaramıyoruz. Konuşamıyor, tartışamıyor, anlaşamıyoruz.

Martin Luther King, "Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olup gideceğiz" sözünü sanki bugünlerin Türkiye'si için söylemiş.