Hiçbir yazımda, "Erdoğan cumhurbaşkanı
olamayacak" demedim...
Seçimi kaybedeceğini de söylemedim...
Deli miyim ben?..
EN BÜYÜK FARK...
“Disiplin”
ile “otorite” aynı şey
değildir…
Disiplin; bir topluluğun, bir
kurumun, yasalarına ve düzenle ilgili yazılı veya yazısız
kurallarına titizlik ve özenle uyması durumudur…
Bireysel değil
kurumsaldır…
Otorite
ise aksine “Kurumsal” değil,
“Bireysel”dir…
“Genel”
değil, “Özel”dir…
Hâkimiyettir…
Emretme
kudretidir…
Yaptırım koyma ve
kullanma gücüdür...
Disiplinle otoriterlik arasında
benzerlik kurmak gerekirse şöyle diyebilirim:
Disiplin hukuki
otoritedir…
Otorite ise karizmadan
gelen disiplindir…
Disiplin
her üyeye; kurumsal uyuma itaat etmesi için hukuki
sorumluluk yükler…
İtiraz hak, disipline uymak
yükmlülüktür …
Otoriterlik ise üyeye
“itiraz hakkı” vermez…
Otoriterlikte hak yok vazife
vardır...
“Hangisi daha
demokratiktir?” diye sorarsanız...
Elbette “disiplin” derim…
Abdullah
Gül’ü ilk tanıdığım günden beri onda
disiplini gördüm…
Erdoğan’da ise
otoriteyi…
Disiplin
demokrasidir…
Otorite
“Despotizm”…
Gelişmiş demokrasilerde bireyler
kurumsal disipline uymakla övünürler…
Otoriterliklerinden
ise…
Neyse…
Söylemeyeyim…
|
Son on iki yılda girdiği her seçimi kazanan birisine
“Bu defa kaybedecek” demem için aklımı yitirmem
lâzım…
Biliyorum ki bu seçimi de ilk turda değilse de
ikinci turda Erdoğan
kazanacak...
Ama...
Yalan söylemenin, “Erdoğan yağcılığı”
yapmanın ne gereği var?..
Ben; Gül’ün cumhurbaşkanlığını
sevenlerdenim…
Dikkat lütfen!..
Sürekli seçim kazanan…
Önümüzdeki seçimi de kazanıp en tepeye çıkacak olan
Erdoğan’ı değil…
Bir faninin ömrü hayatında ulaşabileceği en yüce makamı
önümüzdeki iki ay içinde kaybedecek olan Gül’ü
daha çok takdir ettim…
Neden mi?..
Söyleyeyim:
Sadece başarı kumdan bir kaledir…
Küçük bir öfkede yıkıverirsiniz…
Devlet adamlığı sorumluluğuyla elde edilmiş başarı
ise öz evlât gibidir…
Zarar gelmesin diye üstüne
titrersiniz…
Sanırım anlatabildim…
EY GÜZEL
İNSANLAR!..
Beni seven, iyiliğimi isteyen, “yahu biraz da eğil
be eğil korkma, bi tarafın aşınmaz” diyen nice yakınım her
ne kadar “huyun kurusun” deseler de; yalansız,
dolansız olmaktan (Onlara göre dik kafalı, inatçı) vazgeçecek
değilim…
Yani…
Allah’ın bildiğini kuldan
saklamanın âlemi yok:
Çankaya'da Erdoğan'ı değil de öncelikle Gül'ü görmek
istiyordum…
Partisi tarafından aday gösterilmeyecekse eğer…
İlhan Kesici mükemmel bir seçimdi
benim açımdan…
Ama…
İki tercihimin de imkânsız olduğu anlaşılınca…
Ve…
CHP – MHP bütün siyasi hesapları
alt üst edercesine…
Hatta hatta…
Kendi geleceklerini bile riske atmaktan korkmayıp, ülkemin
cumhurbaşkanlığı makamında görmekten onur duyacağım
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun adaylığında mutabık
kalınca…
Tercihim de belli oldu…
Oyum: Ekmeleddin İhsanoğlu’na…
EVET…
Bendeniz…
Cumhurbaşkanlığı makamında Ekmeleddin İhsanoğlu’nu
görmek isteyenlerdenim...
Çünkü…
Bendeniz klâsik demokratlardanım…
Yani…
Çocukluğumda aile kontenjanından Demokrat
Partiliydim…
27 Mayıs ihtilâlinden sonra
yapılan ilk seçimlerde ve taa 1983’e kadar
(1973’te kandırıldım, Ecevit’in CHP’sine ilk ve son defa oy verdim)
Adalet Partiliydim…
6 Kasım 1983 seçimlerinde oyum;
Turgut Özal’ındı…
Yani, onu sevdiğim, siyasi ekonomik görüşlerine tav olduğum
için ANAP’lı oldum…
20 Ekim 1991 seçimlerinde,
ANAP’ı bırakıp Çankaya’ya kaçan
Özal’a kırıldım, tuttum oyumu
Demirel’in DYP’sine
verdim…
2002 yılında eğer DYP
Genel Başkan Danışmanı olmasaydım, oyumu o seçimde de
Ak parti için kullanırdım…
Son 7 yıldır ise…
Başka alternatif olmadığı için Ak Partili adaylar
için kullandım oylarımı…
Ama…
“Adnan Menderes ve Turgut Özal ile Süleyman
Demirel’e İhsanoğlu mu daha çok benziyor? Erdoğan
mı?” diye sorarsanız, hiç tereddütsüz,
“Ekmeleddin İhsanoğlu benziyor elbette”
derim…
VE O NEDENLEDİR
Kİ…
İhsanoğlu’nun seçimi kazanmasını
temenni ediyorum…
Ancak…
Yıllardır CHP seçmenini çok iyi
tanıdığım…
Birkaç saatlik fazladan tatil yapmayı ülkenin geleceğine
tercih edeceklerini bildiğim için, çoğunun sandığa
gitmeyecek turu kuzular olduklarından eminim…
İşte o nedenle “Temennim İhsanoğlu” desem
de tespitim (Ne yazık ki) “Erdoğan’ın kazanacağı”
yönünde…