Gandi Kemal umut oldu ama...

Yumuşak huylu, temiz yüzlü, dürüst, iyi ahlâklı ama... Sırtına vur lokmasını al, kabalık yapmamak için sesi çıkmayacak gibi…

Adnan Berk OKAN adnan@internethaber.com
Mevlâna ne güzel söylemiş: “ Birinin bir eşeği vardı ama palanı yoktu; palanı bulduğundaysa eşeğini kurt kaptı… Birinin suyu vardı ama ibriği yoktu; Suyu bulduğundaysa, ibriği kırılmıştı…”
 
 
 
 
 
Gandi Kemal umut oldu ama...
 
Şairin dediği gibi; meydan buluyoruz at yok. Atı bulduğumuzda meydanı kaybediyoruz.
Bir Başbakanımız var, gerçekten
cesur.
Ama fazla cesur mu ne?
İşi despotizme götürmeye çok yatkın. Kimseyi takmıyor.
Demokratik açılım konusunda
samimi.
Ama kendi
demokrat değil
Her an
“yaptığını yıkacak” diye ödümüz kopuyor…

                            * * *
 
Yeni bir ana muhalefet partisi lider adayı var.
Yumuşak huylu, temiz yüzlü, dürüst, iyi ahlâklı
ama…
“Bu kadarı da fazla”
dedirtecek türden.
Sırtına vurun lokmasını alın, kabalık yapmamak için sesi çıkmayacak sanki.
Bu gidişle bırakın
“Lider” olmayı, genel başkanlığı bile zor yapacak gibi.
Başı sıkıştığında
Fatih Altaylı’ya, Uğur Dündar’a ya da M. Ali Birand’a telefon edip “şimdi ben ne yapayım?” diye soracak neredeyse...
 
                            * * *

Oysa öyle olmadığını biliyorum.
Olmayacağını da umuyorum ama...
Çevrenizdekilere
sorun herkesin aynı şeyi söylediğini duyacaksınız.
Meselâ bugün
Doğan Gurubu tarafından desteklenmenin avantaj değil, dezavantaj olduğunu göremiyor.
Bir
"atlama taşı" olarak kullanılma tehlikesi olduğunun farkında değil.
Son üç gündür Doğan Gurubu televizyon veya gazetelerinden birinden çıkıp, diğerine giriyor…
Oysa bu imaj hemen değiştirilmeli.
Şimdiye kadar medyanın kimi iktidar yaptığı görülmüş ki?..

Cem Boyner
ve Mesut Yılmaz ve en başında Tansu Çiller kadar Doğan Gurubundan destek alan kaç siyasetçi çıktı?..
Peki şimdi n
eredeler?..
Aydın Doğan
'ın hiç destek vermediği Tayyip Erdoğan başbakan.
Arkasında medya desteği hiç olmayan
Devlet Bahçeli ise neredeyse CHP kadar milletvekiline sahip..
Ben,
Kılıçdaroğlu'na bu desteğin Aydın Doğan'ın emriyle olduğu kanısında değilim.
Aydın Doğan'ın gazetecileri patronlarının başına sardıkları belâyı, Kılıçdaroğlu'nu "Başbakan" yaparak çözeceklerini sanıyorlar.

                            * * *
 
Hâsılı, Kılıçdaroğlu bu kadar sevildikten, bu kadar umut verdikten sonra kamuoyunda adı, "Aydın Doğan'ın Adamı" ya da "Turgay Ciner'in Adamı"na çıkarsa, işte o zaman milletçe yanarız.
Kim kışkırtır bilmem ama umutlarını yitiren halk birbirini yer…
Bu yazdıklarım
Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı çıkmak değil, bir siyaset bilimcisi olarak onu uyarmak içindir.
Aksine,
Kılıçdaroğlu'nun şu anda yakaladığı havayı mükemmel bulanlardanım.
Ama dün de dediğim gibi,
"Doğan ve Ciner Gurubu kanallarını geziyor ve çok konuşuyor"...
Halk muhabbet değil,
"somut çözüm" bekliyor.
Çünkü...
Siyasetçinin önce umut olup sonra umutları yıkmasının ne demek olduğunu (Merhum)
Ecevit örneğinde gördük...
 
 
 
Öptüler, öptüler, öptüler!..
 
Demokrasi tarihimiz, “Düşün peşime” diyen karizmatik liderlerle dolu.
Onlar da halkımızı elinden tutup bir tenhaya götürdüler ve
öptüler, öptüler, öptüler…
Orta halli geldikleri makamdan,
Karun gibi zengin ayrıldılar…
İlk defa,
karizmatik olmayan bir siyasetçi çıktı ortaya.
O da orta halli ama
“çalacağa” pek benzemiyor.
Çalmak istese de beceremez zaten çünkü genetik yapısı müsait değil.
Halka,
“Düşün peşime” demiyor.
Aksine,
“Ey halkım, düşün önüme sizi takip edeceğim” diyebilecek kadar mütevazı görünüyor.
Ama o kadar
fazla mütevazı görünüyor ki abartıyor.
22 Mayıs Sabahı
’na kadar korkarım “mütevazılık” ortadan kalkacak; “Pısırık” olacak.
Çünkü halka
“Düşün Peşime” demeyen yeni lider adayını bu sefer de medya elinden tuttu. Ha bire tenhalık bir yere çekip duruyor.

 
 
Günün güzelliği
 
Anıtkabir’de, Başbakan’a samimi bir dille; imzalanan “uranyum takası” anlaşmasının çok önemli olduğunu ancak BM’nin yaptırım kararı için işlettiği bir süreç olduğunu hatırlattıktan sonra; Çözüm Brezilya-Türkiye imzası ile çözülecek sanıldı ama BM İran’a yönelik yaptırımdan vazgeçmiyor. BM’den yaptırım kararı çıkarsa ciddi sorun olur” diyerek yılların diplomatlık deneyimini aktaran CHP Genel Başkan Vekili Onur Öymen’e teşekkür eden ve “Gözlerimizi BM’den ayırmayacağız” sözünü veren Başbakan Erdoğan arasındaki çağdaş siyaset…
 
 
 
Sıyırıyor
 
Başbakan Erdoğan, Zonguldak’ta yaptığı konuşmada "Şunu da bilelim ki bu yörenin insanları bu tür olaylara alışık. Kaderleri bu" dedi.
Suçu (Hâşâ) Allah’a atıp sıyırmaya çalışıyor…
 
 
 
Fıkra değil…
 
T. S. Eliot bir şiirinde şöyle diyordu:
 
Biz içi boş adamlarız  
Biz içi doldurulmuş adamlarız  
Birbirimize yaslanırız
Başımız samanla dolu.
Heyhat!
Kuru seslerimiz
Birlikte fısıldarken yavaş ve anlamsızdır
Kırık camların üzerindeki fare adımlarımız
Kuru bodrumumuzda…
İşte dünya böyle son bulur
Gürültüyle değil, iniltiyle…