Erdoğan CHP'den özür diler mi?

CHP, bir süre önce gerekçesiz şekilde terkettiği Anayasa Uzlaşma Mutabakat Komisyonu masasına tekrar dönmek için şart koşmuş. Erdoğan eleştirdiği Anayasa Mahkemesi'nden özür dilemezse geri dönmeyeceklermiş!

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

CHP, bir süre önce gerekçesiz şekilde terkettiği Anayasa Uzlaşma  Komisyonu masasına tekrar dönmek için şart koşmuş.

Erdoğan eleştirdiği Anayasa Mahkemesi'nden özür dilemezse geri dönmeyeceklermiş!

Bula bula tam da özür dileyecek adamı bulmuşlar!

Adama rica minnet "Özür diler misin?" desen, "Özür nedir?" diye sözlüğe bakar.

Delilerin zoruna bak sen!

Hem Erdoğan neden özür dileyecekmiş?

İstisnasız hepimizin beğenmediği, adına "Darbe Anayasası" dediğimiz ucube yasayı temsil eden Anayasa Mahkemesi'nin Can Dündar ile ilgili verdiği skandal kararı eleştirdiği için mi?

"Bu karara sadece sessiz kalırım ama kabul etme durumunda değilim. Verdiği karara da uymuyorum, saygı da duymuyorum" dediği için mi özür dileyecek?

Eğer siz bu cümleyi "Anayasa Mahkemesi'nin kararlarına uymayacağım" diye algılamışsanız, siz o özrü daha çok beklersiniz.

Siyasi özürlülerden özür dilendiğini kim görmüş ki siz göresiniz?

Kimden özür beklediğinizin bile farkında değilsiniz. Millet onu hainlere kucak açan, teröristlere arka çıkan CHP ile savaşsın diye "lider" yaptı.

Teröristlerin destekçilerinden özür dilesin diye değil!

Erdoğan'ın dileyecek bir özrü varsa, sizin dilemeniz gereken bin özür var.

Elin oğlu uzaya fırlatacak füzeler yaparken, senin partin evlerden Kur-an'ı Kerim toplatmakla, camileri ahıra çevirmekle, ezanı Türkçe okutmakla meşguldü.

Diğer ülkeler hak, hukuk ve adalet üzerine yasalar tanzim ederken, senin partin sarıklıları darağacında sallandırmakla uğraşıyordu.

Elin profesörleri uzaya peşpeşe uydu fırlatırken, senin partinden profösörler inanç sahibi kızların başörtülerini çözmek için ikna odaları kuruyordu.

Dünya teröristlere karşı tek yumruk olurken senin partinin lideri, Savcı Mehmet Kiraz'ı makamında katleden teröristlerin alınlarını öpüp yalıyordu.

Yerküre üzerindeki tüm ülkeler PKK'yı terör örgütü ilan ederken, senin vekillerin hendekleri savunuyor, itlaf edilen teröristlerin cenazelerinde gözyaşı döküyordu.

Ülkenin insanları Gezi ve 17/25 Aralık darbe girişimlerine karşı direnirken, senin partin bu darbeleri planlayan küresel güçlerin ayak sularını içiyordu.

Sen bunlardan dolayı özür diledin mi ki Erdoğan'dan özür bekliyorsun?

Senin, "Türkiye İran'la savaşa girerse ben İran'ın saflarında olurum" diyen vekilin özür diledi mi?

"Türkiye Daiş'e nükleer silah sattı" diyerek ülkesini Rusya'ya peşkeş çeken vekilin özür diledi mi?

Halkın yüzde 52'sinin iradesiyle Cumhurbaşkanı olan bir lidere dakikada bin tane hakaret gönderiyorsunuz.

Sizden bir özür duyduk mu, hayır!

Uzatmayayım...

Size bu ülkenin kaderini hep bareber, yeniden belirleme hakkı tanınıyor. Ona buna yanaşmayacaksanız, bir orta yol çizemeyecekseniz, orada milletin parasını bedavadan yemeyin bari...

Şu güzelim ülkede binecek bir sürü at varken binecek bizi mi buldunuz birader?

Saçma sapan sebeplerle masayı terkedenlere mi maaş ödeyecek bu millet?

İnsanları birbirine düşürmek ve terör örgütlerinin yardakçılığını yapmak için maaş almıyorsunuz.

Muhalefetin icraat şeklini bile rezil ettiniz be kardeşim!

Koşa koşa geri dönmeniz için masada iki teröristin mi oturması gerekiyor? Yoksa masanın etrafına hendek mi kazalım gelip savunasınız diye?

Biliyorum...

"İki tek atacak masa bulduk" deseler depara kalkarak gelirsiniz ama bu masa, 70'lik şişelerin dibini gördüğünüz masalardan değil!

Milletin kaderi çiziliyor o masada. Ya o masaya, ya da bir sonraki seçimde şapa oturursunuz!

Tercih sizin!

Dipnot: Kemal Kılıçdaroğlu CHP'nin kedisi Şero'yu kucağına alıp poz vermiş, "Kedi besleyen tek parti biziz" demiş.

O da bir şey mi paşam!

Meclis'te teröristleri ve hainleri besleyen tek millet de biziz!