En kötü karar...
Benim çok sevdiğim ve her daim itibar ettiğim bir söz
vardır: 'En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.' Kesinlikle doğru.
Sürünceme de kalan durumların tamamı sıkıntılı sonuçlar doğurmaya
müsaittir.
Gelelim MHP'nin Genel Başkan seçme meselesine; her kafadan
bir ses çıkıyor. Genel Merkez'e göre yerel mahkemelerden çıkan
yürütmeyi durdurma kararı ile kurultay süreci askıya alındı.
Muhaliflere göre ise kurultay süreci kesintisiz devam ediyor. Bu
ortamda kafalar karışık iken bir de Oktay Vural meselesi gündeme
damga vurdu. Genel Başkan Bahçeli’ye destek deklarasyonuna Grup
Başkanvekili Vural imza atmadı. Bunun sebebinin ne olduğu önemli
ancak nihayetinde imza atmadı ve kafaları karıştırdı.
İşin bir an evvel çözüme kavuşması lazım. Yargıtay 18.
Hukuk Dairesi temyiz başvuru dosyasını 9624 numarası ile işleme
aldı. Bu güzel bir gelişme. En kısa sürede neticelenecekse tabi ki.
Yargıtay'ın kararına herkes saygı duymalıdır ve hukukun
üstünlüğünün bir gereği olarak kararı uygulamada tereddüt
etmemelidir. Zaten kimsenin aksini yapma hakkı da yoktur.
Şuan da Yargıtay'ın bir kararı yokken, ben kanaatimi
belirtmek isterim: Kurultay yapılmalıdır. Çünkü sadece delegeler
değil, sadece MHP'nin tabanı değil, vatandaşlarımızın çok büyük bir
bölümü bunu istemektedir. En azından benim çevremdeki gözlemim bu
yöndedir. Ha kurultay yapıldıktan sonra kim genel başkan olur, o da
delegelerin takdiridir ve ona da saygı duymak gerekir.
***
Diğer konumuza gelelim. Danimarka'nın en ünlü
dansçılarından Silas Holst, Alanya'da bir hayvan severin baktığı
sokak köpekleri için yarım ton mama yardımında bulunmuş. Aslına
bakarsanız bu tip şeylerin mümkün mertebe gizli saklı yapılması
uygundur. Dolayısıyla bizimde bunları haber yapmamamız
beklenebilir. Ancak gelin görün ki, iyi bir şeyler duymaya çok
hasret kaldık. En ufak güzel bir haber görünce hemen paylaşmak
istiyoruz.
***
Dün, Dünya Basın Özgürlüğü günüydü. İnsanlar rahatça
düşünebildikleri ve düşüncelerini dile getirirken sıkıntı
yaşamadıkları sürece özgürdürler. Buna bağlı olarak, Basının özgür
olması fevkalade önemlidir. Bir ülkenin gelişmişlik seviyesini
belirleme de, basının ne kadar özgür olduğu çok önemli bir yer
tutmaktadır.
Mustafa Kemal Atatürk şöyle demiştir: "Gazeteciler,
gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır."
Gazeteciler yazmalıdır ve yazdıkları içinde baskılara maruz
kalmamalıdır.
Sağlıcakla kalın...