En çok sorulan o soruya cevap!...

YSK'nın 7 şerefli üyesi tehditlerine kulak asmayıp yenileme kararı verince tutuştular. Sanatçısı, sporcusu, siyasetçisi, gazetecisi el ele verip twetter ve Facebok'un anasını ağlattılar

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

İstanbul seçimlerinin yenilenmemesi için her yolu denediler. "Bak yine ayaklanırız ha" diyerek Gezi'yi hatırlattılar. "Sokağa çıkamazsınız, yüzünüze tükürürler" diyerek tehdit ettiler. "Yüce Divan'da yargılanırsınız" diye şantaj yaptılar. 

"İstanbul seçimi artık demokrasi seçimidir. Ya demokrasiden yana olacağız ya da demokrasinin dışına çıkacağız" diyerek yeni bir darbe imasında bulundular. 

YSK'nın 7 şerefli üyesi tehditlerine kulak asmayıp yenileme kararı verince tutuştular. Sanatçısı, sporcusu, siyasetçisi, gazetecisi el ele verip twetter ve Facebok'un anasını ağlattılar

Antik kazıda bulunmuş tarihi eser muamelesi yaptıkları İmamoğlu'nun etrafında bir kenetlendiler ki sormayın! Biri, "Geleceğin Cumhurbaşkanı" diyor, diğeri, "Bu dönemin Atatürk'ü" diye övüyor, bir diğeri "Yok ulan yok, bu bildiğin Menderes" diyor. 

"Tamam birader orasını anladık da çaldığınız oyları ne yapacağız?" diye soruyoruz. Verecek cevap bulamayınca, "İmdat, demokrasi elden gidiyor, seçilmiş adamımızı seçtirmiyorlar" diye bağırıyorlar.

Şimdi de tutturmuşlar, "Aynı zarfta dört oy vardı da bunların üçü neden geçerli sayılırken biri neden geçersiz sayıldı" diye yaygara koparıyorlar. 

Eee?

E’si, seçimin iptal edilmemesi ya da iptal edilecekse ilçelerle beraber iptal edilmesi gerekiyormuş!

Yok canım, o iş öyle olmuyor! Nasıl olduğunu, bir geri zekâlıya anlatır gibi tane tane anlatacağım, umarım siz de anlarsınız.

Ama anlatmaya başlamadan önce hakkınızı teslim edeyim ki iyi çalmışsınız. Valla öyle böyle değil, bayağı çalmışsınız! 

Neyse, başlıyorum!

AK Parti'nin elindeki resmî belgelere göre bırakın sandık başkanı veya kurul üyesi olmayı, sandık başında bulunması dahi yasak olan kimlere görev verilmiş şöyle bir bakalım: 

Fetö ya da PKK’ya destek verdiği için kamudan ihraç edilen 14 kişiye...

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne mensup 30 askeri personele...

CHP’li belediyelerde görev yapan 146 zabıta memuruna...

Çoğu İş Bankası'nda çalışan 322 banka çalışanına...

CHP’li belediye şirketlerinde işçi olarak çalışan 189 kişiye...

CHP’li belediyelerde SSK’lı olarak çalışan 726 kişiye...

Taşerondan kadroya geçen ama henüz memur statüsü kazanmayan 743 kişiye...

Başında bulundukları şirketleri Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan ancak başka kurumlarda SSK'lı olarak SSK’lı olarak çalışan 22 kişiye...

Ununu elemiş, eleğini asmış 149 emekliye sandık başkanı ya da kurul üyesi olarak görev verilmiş.

YSK'nın iptal gerekçelerinden birincisi bu! Anladıysanız şimdi ikinci iptal gerekçesine geçelim:

YSK, yaptığı araştırmada İstanbul’da 22 sandıkla ilgili sonuçların, yani oyların ortadan kaybolduğunu yani veri olarak sisteme girilmediğini belirlemiş. 

Yukarıda belirttiğim yasaklı kişilerin görev yaptığı 101 sandığın sonuçlarının YSK’ya imzasız ve mühürsüz olarak teslim edildiği tespit edilmiş.

Kanunun aradığı bu iki konuda, usulsüzlük yapılan sandık sayısı 123 olarak tespit edilmiş ki bu sandıklardaki toplam oy sayısı 42 bin civarında...

Şimdi!

Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım arasındaki oy farkı 13 bin olduğu için ve ortalıkta görünmeyen 42 bin oyun akıbeti bilinmediği için YSK bu oyların sağlıklı olarak sisteme girilmesi durumunda farkın kapanabileceğine kanaat getirmiş. 

Ama yarısı boş olan, yarısı imzasız olan seçim sayım cetvelinde kime oy verildiği belli olmadığı için durumun netleşebilmesi için seçimin yenilenmesine karar vermiş.

Sorduğunuz "Aynı zarfta dört oy vardı da bunların üçü neden geçerli sayılırken biri neden geçersiz sayıldı?" sorusuna gelince... 

Bak yine tane tane anlatıyorum.

Yüksek Seçim Kurulu, sadece ama sadece itiraz edilen konuları görüşmekle mükelleftir. Yani itirazın söz konusu olmadığı bir durumda YSK resen bir değerlendirme yapması kanunen mümkün değil.

Bu bir!

İkincisi...

AK Parti seçimden hemen sonra YSK'ya İstanbul oylarının tamamının yeniden sayılması için başvuru yaptı ama reddedildi. Bunun yerine 4 ilçede sayımların yeniden yapılmasına karar verildi. Ancak 4 ilçede yapılan sayımlarda aradaki fark kapanmayınca AK Parti seçimlerin yenilenmesi için olağanüstü itiraz hakkını kullandı. 

Ve itiraz kabul edildi. 

AK Parti bu itirazları yaparken siz twetter'da "Mazbatamızı verin" diye aforizma parçalıyor, musakka ve antrikot tiyatrolarıyla meşgul oluyordunuz canım!

Şimdi aklınız başınıza gelmiş olmalı ki seçimin tümden yenilenmesi için YSK'ya başvuruda bulunmuşsunuz. 

Ya hadi inşallah diyorum!

İnşallah YSK bu itirazınızı haklı görür ve İstanbul'da seçimlerin ilçelerle beraber yenilenmesine karar verir.  En azından ilçelerde ne kadar çaldığınızı da anlamış oluruz!

Bak az çalsaydınız böyle olmayacaktı.

Sahi ya!

Binali Yıldırım'a 300 küsur sandıkta sıfır oy çekmek nedir ya? En azından üç-beş yazsaydınız farkına varmayacaktık vallahi... 

Ama siz de bayağı abartmışsınız ha!