Emek denen şey, son derece mühimdir. Hayatımızı kolaylaştıran ve
daha güzel kılan tüm faaliyetler, gereken şeylere emek vermekle
gerçekleşebilir. Ancak gelin görün ki, bu hayatta en çabuk unutulan
şey, yine verilen emeklerdir.
*
Yardımcı olmak istediğiniz konu üzerine enerjinizi harcarsınız.
Zamanınızı harcarsınız. Sonucu istediğiniz gibi olsa da, olmasa da
siz ona emek vermişsinizdir. Sonuca bakarak insanların
gösterdikleri çabayı yok saymak, hayatımızda yaptığımız temel
hatalardan sadece biridir. Çaba sarf etmenin azı olur, çoğu olur.
Bunu söylemekte zarar yok ancak yok saymak, sanırım en hafif
tabiriyle nankörlüktür.
*
Bu konuyla ilgili olarak anlatılan bir hikaye vardır. Muhtemelen
hikaye gerçekte yaşanmamıştır. Ancak bir kıssa sunduğu için ben
anlatmak isterim.
“1890’ların ortası… Tren rayları üzerinde oynayan çocuğu gören
yaşlı adam, uzaktan izlemeye başlar. Çocuk raylar üzerinde kendince
bir şeyler yapmaktadır. Tam o sırada tren ufukta görünür. Sirenini
uzun uzun çalarak çocuğun raylardan çekilmesini istemektedir. Lakin
ayağı raylara sıkışan çocuk kaçamaz. Durumun farkına varan yaşlı
adam, raylara doğru koşmaya başlar. Nihayetinde trenin gelmesine
birkaç metre kala çocuğu raylardan kurtarır.
Yaşlı adam küçük bir çocuğun hayatını kurtardığı için mutludur.
Korkan ve ağlayan çocuğu sakinleştirmeye çalışan yaşlı adam çocuğa
adını sorar. Çocuğun adı Adolf’tur.”
*
Bazen sonuçlara odaklanmak bizleri yanlış düşünmeye iter. Bu tür
durumlarda süreçleri bilmek ve onlar üzerinden yorum yapmak daha
mantıklı olabilir. Hangi konu olursa olsun, iyi niyetle verilen tüm
emekler değerlidir ve bunlar üzerine saygısızlık
yapılmamalıdır.
***
Sunum yaparken…
Sunum yaparken dikkat edilmesi gereken çok ama çok önemli bir
konuyu sizlere sunmak isterim. Birazdan söyleyeceğim husus,
-öğrencilik durumu hariç- sunumun konusu ve yerinden bağımsız
olarak her şartta doğrudur.
Eğer sizden bir konuda sunum yapmanız istenmişse, o konuyu
layıkıyla anlatabileceğinize inanılmıştır. Yani siz o konuda
bilgili ve donanımlı olarak görülüyorsunuz zaten. Burada bir
problem yok. Ancak, sunum bir şeyleri dayatmak demek değildir. Yani
anlattıklarınıza katılmayanlara karşı kendinizi savunurken,
içinizden: “Nasıl cevap verdim ama hadi buna da karşılık ver de
göreyim.” dememelisiniz. Çünkü sizin amacınız karşınızdakilere;
‘bunlar doğrudur ve sorgulamaya hakkınız yoktur’ demek olmamalıdır.
(Soru soranlar saygısızlık yapma amacındaysa o ayrı tabi.)
Sağlıcakla kalın…