Üstad Necip Fazıl “Farz-ı muhal denirse her şey
konuşulabilir” derdi. Biz de “farz-ı
muhal” yani “olması imkansız ya” diyerek
bazı şeyleri konuşalım:
DTP'ye bir sual:
Farzı muhal PKK'nın arzuladığı bir sonuç doğsa, siz, onun
çizdiği bir siyasi – sosyal – kültürel yapı içinde mi siyaset
yapacaksınız? Yani Öcalan'ın,
Bayık'ın veya Karayılan'ın
liderliğinde? Bu mudur nihai siyasal yapılanma formülünüz?
Siz nasıl tanımlarsanız tanımlayın PKK silahlı bir örgüt.
Böyle silahlı örgütlerin kendilerine has kanunları da vardır. Ve
herhalde bu kanunlar “demokrasi” diye nitelenemez.
Bir kere liderin tartışılmazlığı ana kanundur.
Öcalan da, bu tipe oldukça uygun bir kişiliktir.
Öcalan'dan başkalarının da demokratik usullerle
silahlı örgüt yönettiği vaki değildir.
Acaba düşündünüz mü, PKK'nın biçimlendirdiği bir siyasal –
sosyal – kültürel yapıda, bu örgütün rolü ne olacaktır?
Böyle bir yapıda DTP nasıl bir rol ifa edecektir?
DTP, böyle bir yapının tek partisi mi olacaktır? Tek parti
olacaksa onun lideri kim olacaktır? Parti liderliği ile örgüt
liderliği arasındaki bağ nasıl olacaktır?
Ben diyorum ki, siz PKK'dan şimdi bile korkuyorsunuz, yarın PKK
inisiyatifinde bir sonuç alındığında nasıl bir uydu yapı ortaya
çıkacak, korkular ne olacak, tasavvur edebiliyor musunuz?
“Şimdi bile korkuyorsunuz!” ifademin altını
çiziniz lütfen.
Hatta şunu söyleyeyim, siz şimdi PKK'dan, Türkiye Cumhuriyeti
yönetimlerinden korktuğunuzdan daha fazla korkuyorsunuz. Çünkü ne
de olsa Türkiye Cumhuriyeti, kendini hukukla bağlamış, dünyaya
karşı belirli sorumlulukları bulunan bir yapı. Ama PKK'nın konunu
yok, o kendi kanununu kendisi yapıyor ve hiçbir sorumluluk duygusu
taşımaksızın uyguluyor. Ya sizi de o sorumsuzluk duygusu ile
yargılayıp infazınıza karar verirse...
Örgüt için cinayetler her zaman bu tür örgütlerde var
olagelmiştir. O tazr uygulamalar korkutmuyor mu sizleri?
Ben düşünüyorum ki, sizler, şu anda PKK'ya karşı çıktığınızda en
azından siyasi bedel ödemekten korkuyorsunuz. Oysa PKK türü
örgütlerin raconunda iş sadece siyasi bedelle sınırlı olmaz. Bu
durumda DTP'nin PKK'ya karşı tavrında korku mu öne çıkıyor yoksa
siyasi hedef birlikteliği mi? Ne?
Ben derim ki, korkunun ecele faydası yok. DTP veya başka bir
adla, etnik eğilimle öne çıkan bir siyasi örgüt, er geç PKK ile
hesaplaşmak zorundadır. Belki Kuzey Irak'taki yapılanma ile de
hesaplaşmak zorundadır. Bu hesaplaşmayı şimdiden yapmak, bu
hareketlerin özgün yapılanışı açısından çok daha yararlıdır. Bu, o
siyasi yapılanmanın kendi ayağı üzerinde durması anlamına gelir.
Eğer gücü yetmiyorsa meydandan çekilmek de sağlıklıdır. Bölgede
etnik eksenli bir siyasi yapılanma gerekli mi, bu tartışılabilir
ama, eğer böyle bir yapılanma oluşmuşsa, bunun olmazsa olmaz şartı,
PKK'dan bağımsızlaşmaktır. Değilse, bugün olmazsa yarın, PKK'nın
raconuna boyun eğmek, ya da PKK ile aynı akıbeti paylaşmak
kaçınılmaz olacaktır. Bana göre PKK'nın hiçbirg elecek şansı
yoktur, ama diyelim ki böyle bir şans var olsun, o zaman bile
PKK'ya uydu bir siyasi hareketin sağlıklı işleyişinden söz
edilebilir mi?
Şimdi herkes “DTP'den PKK ile arasına mesafe koymasını
istemek imkansızın talebidir” gibi şeyler söyleyip
yazıyor. Yani böyle denilerek DTP'nin duruşu anlaşılır kılınmak
isteniyor. Bu söylem bile DTP'nin dramatik durumu için yeterli
ipucu vermiyor mu?
DTP, Ak Parti'nin bölgeden aldığı oyu iyi değerlendirmelidir. Ak
Parti oylarında herhalde bir terör örgütü baskısı yoktur. Herhalde,
bürokratik baskı da yoktur. Çünkü Ak Parti de , bir yerde özellikle
askeri bürokrasi ile sorunludur. Buradan çıkan sonuç şu ki, demek
bölgeden, Kürt asıllı vatandaşlardan, Kürtçülük siyaseti yapmadan
da, onların üzerinde silahlı baskı oluşturmadan da oy
alınabilmektedir. Hatta bu yolla, terör örgütünün desteklediği
partiden daha çok oy bile alınabilmektedir. O zaman DTP veya onun
gibi etnik siyaset yapan bir parti de, terör örgütü baskısından
uzak bir ilişki ile toplumsal temel edinmenin yollarını
arayabilir.
Şu anda kaç DTP'linin aklından “Yahu, şu PKK ile aramıza
bir mesafe koysak” muhasebesi yapılmaktadır bilmiyorum. Şu
anda kaç DTP'linin aklından “PKK ile ilişki ilerde bizim de
başımızı ağrıtacak!” kanaati geçiyordur bilmiyorum. Ama
bence bunu, bugünden tezi yok daha çok DTP'linin yapmasında yarar
vardır. Çünkü bölge halkı, sessiz sadasız, PKK ile arasına mesafe
koymaya başlamıştır. Bölge üzerindeki terör baskısı azaldıkça,
halktaki bu eğilimin artacağına kesin gözüyle bakılabilir.
Bana göre DTP, çok ciddi bir siyasi – ideolojik muhasebe
ihtiyacı ile karşı karşıyadır.