Gel, otur şöyle karşıma yeğenim.
Sıcak, tavşankanı bir çaya ne dersin?
Şu soğukta için ısınır.
Sana bir çift sözüm var. Kulaklarını dört aç.
Dinlemek, anlamının yarısıdır.
İyi bir nasihat, alınacak en değerli
hediyedir.
Nasihati almak için, sadece kulak vermek yetmez. Amaç
ses dinlemek olsaydı, en iyi dinleyiciler köpekler olurdu.
Nasihat, kalbe yapılır, kulağa değil.
Kulakta kalan bilgi, sırta
yüktür.
Kalbe ulaşan söz, yayından kurtulmuş ok gibidir.
Onun için sadece kulağını değil kalbini de
ver.
Hesap etmek, hesap vermekten daha kolaydır yeğen.
Hesap vermeden önce, hesap etmelidir, öyle değil
mi?
Ekmediğin tarlada ekin bitmez. Ancak ahmaklar,
ekmediği yerden ekin bekler.
Ağustos böceği olmayı bırak
yeğen.
Yoksa ömür boyu, karıncının kapısında
isteyen olursun.
İnsan, bir kere yüz sürdü mü yere, onurunu yere
düşürdü mü; onu yerden kaldırmak için çok çile çekmek, çok
eziyetlere katlanmak gerek.
Bunları bugünden görmek için göz gerek, akıl
gerek.
İnsanın gözü, neyi görüyorsa değeri
o kadardır.
Akıl, geleceği şimdiden görmektir yeğen.
Bütün ulu insanlar geleceği görenlerdir.
İşini doğru yapmak istiyorsan zevkini yaşamadan önce
acı çekmeye, emek vermeye hazır olmasını
bilmelisin.
Acı çekmeden, emek vermeden, dövülmeden maden
saflaşmaz, değer bulmaz.
Acı çekmeden, emek vermeden nimete kavuşmak, ancak
hırsızların işidir.
Otur, bir bir alışkanlıklarınla yüzleş yeğen.
Kendinle yüzleş.
Kendinle yüzleşmek, kahramanların karakteridir.
Kendinden kaçmak da, korkakların.
Alışkanlıkların, görmediğin
arkadaşlarındır.
Arkadaşların da görmediğin
alışkanlıkların.
Kimisi gerçek, kimisi sahte.
Gerçek dost, sadece düştüğünde elini uzatan değil,
senin faydana olanı düşünen, sana zarar verene
göğüs gerendir.
Onlar, acı veren ilaç gibidirler.
Hep iyileştirirler.
Hatalarına merhem olurlar.
Yiğit kişi, yediği ekmeğin, soluduğu nefesin,
yaşadığı zamanın hakkını verendir.
Eğer yiğitlik sevdasındaysan, önce hak
et.
Kendi odununu, kendin kes.
Sonra sahip olduklarının değerini
bil.
Değerini bilmediğin her şey, elinden
alınır.
Bu söylediklerim, senin gönül aynanı parlatmak
içindir.
Umudunu kuşanıp, yeniden başlaman
için.
Çünkü yeniden başlamanın en iyi zamanı, tekmeyi yiyip
yere serildiğin andır.
Şu söz senin kılavuzun olsun yeğen; kendine yardım
edene, Allah da yardım eder.