Dil sürçmesi, Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre dört
anlama gelmektedir:
1- Ağızdan yanlış söz çıkma, sürçülisan.
2 - İstenmeyen bir konudan söz etme.
3 - Konuşma sırasında kelimeleri yanlış söyleme.
4- Söz ya da yazıyla belirtilmek
istenen bir düşüncede, kimi sözcüklerin istenmeden araya girmesi ve
anlamı kökünden değiştirmesi.
Ruhsal çözümcülere
göre bu sözde
yanılgı, bilinçaltında tutulmaya
uğraşılan bir duygu, dilek ya da düşüncenin ortaya çıkışıdır.
(BSTS / Ruhbilim Terimleri
Sözlüğü )
Dil sürçmesi hataları, üç farlı
şekilde ortaya çıkabilir. Bunlardan ilki, anlam hatası, ikincisi,
ses hatası ve üçüncüsü, anlam ve ses hatalarıdır.
Freud,
araştırmalarında dil sürçmelerine oldukça geniş bir yer vermiş,
onları psikolojik veriler olarak algılamış ve
araştırmıştır.
Freud’a göre, her bir dil sürçmesi,
derin bilinçdışı etkileşim sonucu ortaya çıkmaktadır ve bilimsel
adı; “parapraxes’dır”.
Freud, “Bilinçdışı
bir düşüncenin, sonradan bilince doğru yolunu zorlayabilmek için
kendini bilinçöncesine taşımaya çalıştığından söz edebiliriz”
der. (Freud; Düşlerin yorumu
II)
İletişim bilimcilerine ve
psikologlara göre beynimiz aktarmak istediğimiz düşüncelerimizi iki
ayrı mesaj olarak aynı anda oluşturmaktadır.
Bunlardan biri açık olan ve
kendimizi toplum içerisinde ifade ettiğimiz mesaj
türüdür.
İkincisi ise kapalı olan ve
bilinçaltında yer alan mesaj türüdür.
Dil sürçmesi, bilinaçaltında var
olan ve istem dışı, otomatik olarak ortaya çıkan
ifadelerdir.
RTÜK’e bir
öneri
Televizyon, 7 yaşındaki
kişiye de 77 yaşındaki kişiye de aynı mesajı verir. Bu konuda bir
ayırım yapmaz.
RTÜK’ün en faydalı gördüğüm
uygulaması, kanallara, akıllı işaretlerle televizyon programlarının içeriği ile ilgili bilgiler
verme zorunluluğu getirmesidir. Böylelikle izleyiciler bir
tercih
yapma şansına sahip
olmaktadırlar.
Bilindiği gibi, akıllı
işaretler, programların zararlı içeriğinden özellikle çocukları
korumak için genel izleyici, 7
yaş, 13 yaş ve 18 yaş olmak üzere dört gruptan oluşmakta ve
programlar, filmler ve diziler başlamadan önce
yayınlanmaktadır.
Programın yayını boyunca da bir
daha ekrana gelmemektedir.
Önerim şu; akıllı işaretler,
program boyunca
ekranda görünsün.
Çünkü her izleyici o anda yayınlanan
programın başını izlemek zorunda olamaz; bu mümkün de
değildir.
Eğer bir program, şiddet,
korku, cinsellik, küfür gibi zararlı içerik
taşıyorsa bilinçli izleyiciyi
kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaktır.
Bu da program
yapımcılarının daha sorumlu davranmasını, izleyicilerin de daha
bilinçli
tercih etmelerini
sağlar.
Bilinçsiz izleyici
zaten ne
bulursa izliyor.
Tabii, genel izleyici
grubuna giren ve canlı yayınlarda yaşanan uygunsuz davranışlar,
küfür içerikli konuşmalar, siyasetçilerin dil sürçmeleri ve argo
sözcük kullanmaları konusunda ne yaparlar onu
bilemem…