Hemen, “Elbette biliyoruz. Böyle soru mu olur?” demeyin.
Ülkemizde, öğrencilerin en başta bilmesi gereken bilgi, bu
olmasına rağmen; bunca yıldır on binlerce öğrenciyle yaptığım
çalışmalardan gördüm ki öğrencilerimizin çoğu ne yazık ki ‘nasıl
ders çalışacağını’ tam olarak bilmiyor.
İşin daha kötü tarafı ise öğretmenlerin bu konuyu
önemsememesi ve öğrencileri dersin nasıl
çalışacağı konusunda bilgilendirmemeleri.
Biliyorum bundan da kötü olanı; öğretmenlerin çoğunun bunu
bilmemesi.
Çünkü sorunun temelinde, eğitim fakültelerinde öğretmenlere bir
sürü teorik bilginin yüklenmesi, ama uygulamaya
yönelik ciddi bir eğitimin yapılmaması yatıyor.
Bu arada; işinin ehli, öğrencinin başarılı olması için çaba
gösteren, onların başarısızlığının aslında kendi
başarısızlığı, başarılarının da kendi başarısı olduğunun bilincinde
olan ve öğrencilerle iletişimi mükemmel öğretmenleri yürekten
kutluyorum. Onların hakkını verelim.
Biz burada haklarını verelim, bunun yanında Milli Eğitim de bu
başarılı öğretmenleri, işini ciddiye almayan, kendini
geliştirmeyen, öğrencilerle iletişimi sıfır, hatta onları ezilecek
yaratıklar olarak gören öğretmenlerle aynı kefeye koymamalı. Bu
başarılı öğretmenleri ödüllendirmelidir.
Öğretmen öğrenci ilişkileri, öğrenme zorluğu değil, öğretme
zorluğu gibi konuları başka yazılarımda ele alacağım ama şu ders
çalışma konusu, hem öğrencilerin hem de ailelerin başının belası
bir konu olarak karşımızda duruyor.
Nasıl ders çalışalım?
Birçok öğrencinin yaptığı en büyük yanlış;
sadece sınavlar yaklaştığında ders çalışmaktır.
Bu öğrenciler, sınav gecesine kadar hiç çalışmaz o gece de,
sabaha kadar çaya, kahveye dayanıp konuları o gün, o sınavda
yapacak kadar bir günlüğüne öğrenip yakın hafızalarına atarlar ve
hemen ardından unuturlar.
Bu öğrenciler, büyük başarı elde edemezler. Çünkü konuları tam
olarak öğrenmemişlerdir. Bu öğrenciler ortanın altı ya da orta
düzey başarıda olan öğrencilerdir.
Günlük tekrar, büyük başarıların
anahtarıdır.
Oysa büyük başarılara imza atan öğrenciler, her gün, o gün
içerisinde öğrendikleri konuyu mutlaka tekrar
ederler.
Çünkü yeni öğrendiğiniz bir konuyu ilk gün içerisinde tekrar
etmezseniz, bilginin % 50’den fazlası silinir.
Bu nedenle, günlük tekrar yoksa başarıda
yoktur.
Her gün bir maç süresi
Her gün, sadece 90 dakika yani bir maç süresi
verip, dönem sonunda şampiyon olmak sizin
elinizde.
Her gün, iki 45 dakika ders çalışarak ve arada 15 dakika
dinlenme süresi vererek siz de başarıyı tadabilirsiniz.
Bu o kadar kolay mı?
Evet, bu kadar kolay.
Her gün bu kadar zaman ayırarak, günlük tekrarlarınızı bitirir,
sorularınızı çözer ödevlerinizi zamanında yapabilirsiniz.
Diğer zamanlarda da gönlünüz rahat, keyfinize bakarsınız.
Şu güzel söz, hepinizin ortak sloganı olsun:
Dersimi yaparım, keyfime bakarım!