Çocuğuma bir okul istiyorum ki , giriş panosunda Akif’in şu
dörtlüğü yazılı olsun:
‘O iman ki, farz-ı katidir diyor tahsil-i irfanın/Ne
cahil kavmiyiz biz Müslümanlar şimdi dünyanın. O iman hüsn-ü hulkun
en büyük hamisi olmuşken/ nemiz vardır fezailden nemiz eksik
rezailden’.
Bahçesinde ise arıların konacağı renga renk çiçekleri,
dallarında kuşların ötüştüğü türlü ağaçları bulunsun.
Ve en önemlisi, çocuğumun yeteneklerini keşfedecek ortamları
olsun ki, akıl yürütmeyi, bilgiye erişimi, analitik düşünmeyi,
sorun çözmeyi öğreneceği gibi, fikir, edebiyat, hitabet, sanat ve
estetik de öğrenebilsin.
Talim Terbiye yeni bir müfredat yapsın isterim. Tarih kitabı
insanlığın serüvenine dair güçlü ve sahih bir hafıza oluşturabilsin
isterim. Öğretmeni çocuğuma farklı bir tarih öğretsin isterim. Çoğu
kere ırkçılıkla malul milliyetçilikler adına yazılmış çoğu da
kurmaca tarihi vak’alar, destanlar, efsaneler ya da savaş
kronolojileri yerine dünden bugüne ibretlik adına daha insani
anlatımlar, daha sahih fotoğraflar çekilsin.
Kitabın girişinde savaşın ne olduğunu, niçin yapıldığını, hangi
sonuçlara, ölümlere, yıkımlara, acılara neden olduğu mutlaka
yazılsın. Dünyanın esasında herkese yurt olmaya yeter,
kaynaklarının ise herkesin karnını doyurabilecek bollukta olduğunun
altı çizilsin. Nice zorba kralların, tarih boyunca insanları
kendilerine kul edip her birisini çıkarları uğruna yek diğerine
karşı birer canavara dönüştürdüklerinden de söz etsin.
Ancak tarih dersi ile birlikte özgürlüğün sırrını ve sınırını
öğretecek ahlak felsefesine de yer verilsin isterim. Hayatta hakiki
irşat için aklın veya bilimin tek başına yetmeyeceği, vicdana ve
fazilet hissine de ihtiyaç olduğu da unutulmasın.
Hayat Bilgisi’nde ise, esasında ana-baba bir kardeşler olan
insanların tıpkı bir tarağın dişleri gibi eşit, her farklılığın ise
tıpkı gök kuşağının bir rengi gibi tabii, her renk ve dilin ise
kutsal birer ayet olduğu öğretilsin. Ki, her insanın tüm temel hak
ve hürriyetleriyle birlikte doya doya yaşama hakkı olduğuna saygı
duyabilsin.
Çocuğuma bir öğretmen gönderilsin isterim. Bir insan inşa
etmenin zorluğunun farkında olsun ki, hamurundan bir fazilet
abidesi çıkaracak mahareti bulunsun. Frenk lorduna müritlik
yapmamış, benliği ölmemiş, hiç kimseye zangoçluk etmemiş biri olsun
isterim. Aksi takdirde kendi dağını çöp gibi görür onu da yel alır
gider. Hem buralı olsun hem bugünü yaşasın. Bir ayağı burada diğeri
dünyayı dolaşsın. Bu tarihe ve bu toprağa yabancı biri olabilir ama
asla buraya yabancılaşmış biri olmasın.
Bilginin finansal zeminlerde metalaştığı bir dünyada yaşadığının
farkında olsun ki, eğitim-öğretimin amacını öğretebilsin. Yoksa
çocuğum her yıl dünyanın beyaz yarım küresinde fiyatları dengelemek
adına yüzbinlerce ton gıda okyanuslara dökülürken siyah yarım
kürede bir kuru ekmek ve bir kutu ilaç bulamadığı için her yıl
milyonlarca çocuğun ölümünü kavrayamaz.
Çocuğumun sırasına bir kitap bırakılsın isterim. İnsan için asıl
olanın kendi emeği, emek istismarının ise haram olduğu yazılsın.
Helal lokmanın, alın terinin, el emeğinin, göz nurunun kıymetinden
bahisler de içerecek o kitapta bir çiftçinin nasırlı ellerine bakıp
da ‘Allah bu elleri cehennemde yakmaktan haya
eder’ diyen Sevgili Peygamberimin sözüne de yer
verilsin.
Keza, ‘Konuşurken adil olun, ölçerken dosdoğru kıstaslar
kullanın. Kendiniz aleyhine de olsa adalet ve hakikat için tanıklık
yapmaktan geri durmayın. Bir kavme olan düşmanlığınız sizi
adaletsizliğe sevk etmesin. Hiçbir kavmin ne dilini ne kültürünü,
ne de coğrafyasını asla inkar etmeyin. Üstünlüğün ırk, cinsiyet,
soy ve mal ile değil kötülükten uzak iyiliğe yakın olmakla
kazanılacağını unutmayın’ ilahi esaslar çocuğuma rehber
olsun isterim.
O okula bir müdür atansın isterim. Merhamet ile adaletin,
disiplin ile babacanlığın, cömertlik ile tasarrufun, istişare ile
iradenin tıpkı bir desendeki iki renk gibi iç içe nasıl işlenmesi
gerektiğini göstersin. Çocuklara arada bir öldürmenin kötülüğü ile
yaşatmanın iyiliğinden, yıkmanın zararı ile yapmanın faydasından,
çalışmanın fazileti ile tembelliğin rezaletinden, hayanın güzelliği
ile edepsizliğin çirkinliğinden de söz etsin.
Kısacası, çocuğumun sadece ‘iyi bir insan’
olmasını isterim. Ne bilgi yığınlarına hamal ne de resmi
ideolojinin taşıyıcı nesnesi olsun istemem.