CHP Lideri Kılıçdaroğlu'ndan Başkanlık Sistemi çıkışı
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, PKK'ya yönelik operasyonlar, yeni anayasa çalışmaları ve başkanlık sistemi tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu
NTV'de Ahmet Arpad, Serpil Çevikcan, Abdülkadir Selvi'nin
sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu, yeni anayasa, terör olayları ve
milletvekili dokunulmazlığına ilişkin değerlendirmeleri de
bulundu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, başkanlık tartışmalarıyla ilgili "Başkanlık sistemine karşıyız, Erdoğan'a değil" ifadesini kullandı.
"13 YILDIR KİMSENİN AKLINDA DEĞİLDİ, NE OLDU?"
Sistemde sorunlar olduğunu ancak değiştirmek yerine
parlamenter
sistemin düzeltilmesi gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu,
"En son Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Gazi Mustafa Kemal
Atatürk parlamenter sistemi benimsemiş. Hatta kurtuluş savaşını
bile öyle yönetmiş. Şimdi biz bunların hepsini çöp sepetine atalım
diyoruz. Başkanlık olsun, neden oluyor. 13 yıldır kimsenin aklında
değildi ve neden birden bire ortaya çıktı. Erdoğan cumhurbaşkanı
seçildikten sonra, neden başkanlık sistemi olsun?" diye
konuştu.
"VATANDAŞIN İSTEDİĞİ BAŞKANLIK DEĞİL
OTURUN ADAM GİBİ YÖNETİN"
"Neden başkanlık sisteminde ısrar ediliyor?" diye
soran CHP lideri, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik şu eleştirilerde
bulundu:
"Başkanlık sisteminin tartışılmasının yapay olduğunu
düşünüyoruz. Vatandaşın istediği oturun adam gibi şu memleketi
yönetin. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları sana dünyanın en güzel
koltuğu verdi. Otur görevini yap. Bana verilen yetkileri
kullanıyorum diyor. Sana verilen yetkilerin ötesini kullanıyorsun,
anayasayı ihlal ediyorsun.
Cumhurbaşkanları fazla konuşmaz. Zamanında konuşur. Rusya
krizinde Erdoğan konuşmasaydı, bütün açıklamaları Davutoğlu
yapsaydı, ilişkileri düzeltecek aktör Erdoğan
olabilirdi."
"HİTLER ÖRNEĞİ ÇOK TALİHSİZ BİR
AÇIKLAMA"
Erdoğan'a geçtiğimiz günlerde başkanlık sistemine ilişkin yaptığı
açıklama üzerinden de yüklenen Kılıçdaroğlu, "Çok talihsiz
bir açıklama yaptı. Hitler örneğini verdi. Siz başkanlığa örnek
verirken Hitler Almayasını örnek verirseniz bu kabul edilebilir
değildir. Bu aklından geçen rejimin dillendirilmesidir. Kendisi de
aynı şeyi savunuyor" diye konuştu.
"ANAYASA O DARBE HUKUKUNUN
PARÇASI"
"Cumhuriyet Halk Partisi’nin itirazı başkanlık sistemine mi
yoksa Erdoğan ismine mi?" sorusuna ilişkin Kılıçdaroğlu,
"Biz 12 Eylül darbe hukukuyla ilgili bir komisyon
kuruyoruz, Anayasa o darbe hukukunun bir parçası. Dolayısıyla bu
komisyonu biz anayasa komisyonu değil darbe hukukunu değiştirme
komisyonu olarak düşünüyoruz biz." dedi.
"HAPİSTEKİ GAZETECİ SAYISI 30"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, açıklamalarını şöyle
sürdürdü:
Sayın Davutoğlu’na verdiğim örnekte anayasada “basın hürdür sansür
edilemez” diyor. Basın hür mü? Değil. Doğru haber yaptı diye
gazeteciler hapiste. Bir ara 100’ü bulmuştu hapisteki gazeteci
sayısı şimdi 30. O zaman anayasa buna engel değil peki hapse
attıran yasalar hangileri. Kaldı ki gazetecinin haber alma hakkını
devlet koruyacaktır diyor. Bırakın engel çıkarmayı koruyacak
önlemleri alır diyor anayasa. Dolayısıyla bu anayasanın izdüşümü
olan yasaların değişmesi lazım. Eş zamanlı bunlar değişecek.
Anayasa değişse ne olur. Yeni anayasa çalışması için oturduk basın
maddesi geldi ne yazacağız? Basın hürdür sansür edilemez başka ne
yazacağız. Ama anayasanın o açık tanımı uygulama ile örtüşmüyor. 12
Eylül artığı olan ve 12 Eylül’den sonra o yasaları tahkime den
yasalar var. Bunların değişmesi lazım. Yoksa anayasa olsa ne olur
olmasa ne olur? İngiltere’nin anayasası yok diye demokrasi mi
yok?
"BİZİ ALIKOYAN BİR HÜKÜM VAR MI DİYE
SORDUM, YOK DEDİ"
Abdülkadir Selvi'nin "Meclis Başkanı sayın İsmail Kahraman
partilere çağrı yapacak anayasa uzlaşma komisyonunu toplamak üzere.
Siz aynı komisyonda 12 Eylül’den kalan anayasada, yasalar,
genelgelerde, yönetmeliklerdeki antidemokratik hükümlerinde
ayıklanmasını önereceksiniz. Peki diğer partiler sadece burada biz
anayasayı görüşelim bunun için ayrı bir komisyon kuralım derse bu
öneriye açık mısınız?" sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu
şöyle konuştu:
Ona açığız. Ama biz bu komisyonu Türkiye’de demokrasinin güçlenmesi
ve derinleşmesi için topluyoruz. Darbenin getirdiği antidemokratik
bütün hükümlerin kaldırılması için yapıyoruz. Bugüne kadar hep
toplumun gözü anayasaya çevrildi. Ben sayın başbakan hep sordum bu
anayasada sizin görevinizi yapmaktan sizi alıkoyan bir hüküm var mı
dedim. Sonra hayır yok dediler. Ama toplum kendisini bir cenderede
hissediyor, bir baskı altında hissediyor. Kimse konuşamıyor, haber
yapamıyor, korkudan cumhurbaşkanını eleştiremiyor, hükümeti
eleştiremiyor. O zaman toplumu bu özgülükçü dünya ile buluşturmamız
lazım. Onun içinde darbe hukukunu ve onu tahkim eden yasaları çünkü
o yasaların bir kısmı bu hükümetler döneminde çıktı onları
kaldırarak. Yasaları değiştirmek ok daha kolay.
"KÖR TOPAL GİTMİŞİZ AMA VAZGEÇMEMİŞİZ"
Serpil Çevikcan'ın "Sayın başbakan dün grup
toplantısında sistemleri otoriterleştiren uygulama şeklidir dedi.
Hangi sistem olursa olsun doğru uygulanmazsa asıl otoriterliğe yol
açan bu uygulama sistemidir dedi. Sizinle görüşme yapmadan önce
konuştuğumuz “başkanlık sisteminde ne öneriyorlar onu bir
söylesinler” diyerek bu tartışmaya açık olduğunuz mesajını
vermiştiniz. Bu görüşmeden sonra sayın başbakanın size ilettiği
başkanlık sistemi modeli nedir, kafanız netleşti mi bu konuda?
Gerçekten sayın başbakanın bu cümlesine nasıl bakarsınız?"
sorusuna ilişkin CHP lideri şu ifadeleri kullandı:
Sayın başbakanın kullandığını cümleye aynen katılıyorum. Kötü yasa
yoktur iyi yasa da yoktur kötü uygulayıcı vardır. Hiç kimseye
verilmeyen bir yasama yetkisi yargıca verilmiştir. Eğer yasada açık
bir hüküm yoksa kanun koyucunun yerine koyar kendisini hakim ve
kararı öyle verir. Dolayısıyla siz o parlamentonun iradesini bir
şekliyle orada oluşan atmosfere göre kendi kararına yansıtmış
oluyorsunuz. Bir ülkenin rejiminin tarihsel kökleri vardır. Sürekli
kendisini yenileyerek ve daha mükemmel hale getirerek demokrasiyi,
hukukun üstünlüğünü, kadın erkek eşitliği gibi pek çok ana unsuru
da bünyesine alarak süreli gelişir. Amerika’ya bakın gelişmiştir
ama mevcut sistem kendi tarihsel köklerinden geliyor. Bizim kendi
sistemimizde 200 yıllık bir parlamenter deneyimimiz var. Kör topal
gitmişiz ama vazgeçmemişiz.
"ERDOĞAN ÇOK TALİHSİZ BİR AÇIKLAMA YAPTI"
En son Türkiye Cumhuriyetini kuran Gazi Mustafa Kemal’de parlamenter sistemi benimsemiş. O da bir dikta yönetimi başkanlık sistemini filan düşünmemiş. Şimdi biz bunların tamamını çöpe atalım başkanlık olsun diyoruz. 13 yıldır kimsenin aklında değildi de Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra başkanlık sistemi olsun. Çok talihsizde bir açıklama yaptı. Almanya’daki Hitler örneğini verdi. Hitler örneğinden sonra Almanya Hitler’i terk etti başkanlık sistemini terk etti parlamenter sisteme geçti. Niye geçti? Almanya neden şu anda Avrupa’nın amiral gemisi konumundadır? Parlamenter sistem var. Parlamenter sistemi çalıştırmayan mekanizma ne asıl tartışmamız gereken bu. Biz bu sistemden memnun değiliz. Ama düzeltelim. Yok düzeltmeyelim yeni bir sistem kuralım. Nasıl kuracağız o sistemi? Henüz daha belli değil. Sayın Davutoğlu’na da sordum nedir başkanlık sistemi diye. Bir çalışma yapacak ve bize verecek.
"SİSTEMDEKİ TIKANIKLIĞIN NEDENİ KUVVETLER AYRILIĞI İLKESİNİN ÇALIŞMAMASIDIR"
Parlamenter sistemi çalışamaz hale getiren 12 Eylül darbe hukukudur. Eğer lider sultasını öngören yüzde 10 seçim barajını öngören, milli iradenin parlamentoya sağlıklı yansımasını engelleyen düzenlemeler varsa ve bir bu yasaları değiştirmiyorsak ve şikayet ediyorsak değiştirmek yerine bu olmaz. Sistemdeki tıkanıklığın can damarı kuvvetler ayrılığı ilkesinin çalışmamasıdır. Rejimden bir şikayetimiz yok bizim, vatandaştan da bir şikayetimiz yok gidip oyunu kullanıyor ama vatandaşa dayatılan yasalar var. Milletvekillerini millet mi seçiyor? Milletvekillerini seçen genel başkanlar. Milletin vekilini millet seçsin kuralını getirmezseniz hangi demokrasiden başkanlıktan bahsedeceksiniz.