Beytullah Çoban; Çeliğe Su Veren Adam

Gönüllerin Tahtına Kral Gibi Oturan Beytullah Çoban’ın Hayatı

Alper TEKBAŞ alper@internethaber.com

Merhabalar,

Bu yazımda öyle bir insanı sizlerle tanıştıracağım ki tek kelime Türkçe bilmeden daha henüz 8 yaşındayken sabah hayvanları otlatmaya diye evden çıkıp, Tatvan’nın nahiyesi Reşadiye Şirinsaz köyünden yola koyulup üç gün üç gece bir ailenin kompartımanında saklanarak yaptığı tren yolculuğu ile başladı hayat serüvenine.

1968 yılında fistanla çıktığı yolculuğunda sabah 07:00 de Tatvan Treni, İstanbul Haydarpaşa Tren İstasyonundaydı… Hayatında ki ilk tren yolculuğuna ilk defa Haydarpaşa’dan vapurla Beşiktaş’a geçerek ilk deniz yolculuğunu da ekledi. İlerleyen süreçte ise hayatının ülkeler arası ilk uçak yolculuğuyla kaderini değiştireceği yıllarına adım atacaktı.

  

Çoban Kral

Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç vermiş olduğu mücadeleyle büyük dava ve çile adamı olarak “Bilge Kral” olarak anılıyor. Çocukların gönlüne taht kuran o taze belleklerinde silinmeyen bir iz bırakan “Aslan Kral” vardı hepimizin bildiği, ben ise sizleri verdiği onurlu ve ibretlik yaşam mücadelesiyle gönüllerin tahtına kral gibi oturan Çoban Kral Beytullah Çoban ile tanıştıracağım.

En alttan gönüllerin tahtına, köprü altlarından İsviçre’nin zirvesine uzanan ve herkes yolun sonunda yüreğinin ekmeğini yer dedirten gayretin saflığında, “topraktan öğrenip, kitapsız bilen” Beytullah Çoban’ın kelimelere ve ifadelere sığmayacak gerçek yaşam öyküsünden kesitler. Gocunmadan, çekinmeden, utanmadan çırılçıplak taze bahar sevinci gibi toprak kokusu gibi Kekocan der gibi kardeşçesine  huzurlarınızda şerefiyle, onuruyla, aslen 1954 doğumlu Çoban Ailesinin kimliksiz çocuğu Beytullah Çoban

  

Ben gerçeğim, özüm, yüreğim ne ise dilim ne ise o dur, yapmacık yapamam.

Adeta çeliğe su verdi onun yaşam mücadelesi…

Beşiktaş’ta Barbaros Bulvarında Malatyalı Sadık’ın el arabasının altında da yattı köprü altında da… Şuanda hayatta olmayan Polis Memuru Mehmet Akar’dan Mıstık Sinemasının karşısındaki Köşk Muhallebicisinin sahibi Kemal Bilek’e,  kendisinin İsviçre’ye gitmesine vesile olan Hakan Pastanesinin sahibi Hüseyin Anler’e kadar onda emeği olan, yeri dolmayacak insanlara vefasını hiç eksik etmedi onları hep saygıyla andı ve hiç unutmadı.

Meşhur baklava ustası oldu. İsviçre’ye pastacı olarak 1979’daki hayatının ilk ve unutulmazlarından bir uçak yolculuğuyla gitti. 1 haftada yarım ton baklava yaptı 24 saat çalıştı.

İsviçre’de göl kenarında barınmak için gizli gizli yatarken, kuğulara atılan ekmekleri kurutup yiyerek ve su içerek sıcak su görmeden hayatta kalmayı başardı. Bütün dişleri düştüğü için tüm dişleri takma ama ben kötülük yapmayacağım dedi yılmadı, vazgeçmedi.

  

Beytullah Çoban Diyor ki;

Alnımın teri ile helal ekmek yedireceğim diye hayal kuruyordum ve hayallerimin hepsi bir bir gerçekleşti…

Bir saat bile okula gitmeden Almanca, Fransızca, Kürtçe, Türkçe, İngilizce ve İtalyanca ve ana dili gibi İsviçre Almancası öğrendi. Uzun yıllar Türk ve İsviçre makamları için Kürtçe, Türkçe ve Almanca resmi tercümanlık yaptı.  Yaşadığı Kanton Belediyesinde Meclis Üyesi. Şuan İsviçre Zürih’te bir hamburger restaurant zinciri olan McOne’nın sahibi ve çalışanlarının yarısı İsviçreli.

Okumak istedim okuyamadım ama beş çocuğumu okuttum.

 İlk gün ki gibi sevdiği hayat arkadaşı sevgili eşi ve çocukları ( 4’ü kız 1’i erkek)  hayatının anlamı olmuş. “Okumayı çok istedim ama okuyamadım çocuklarımın hepsini okuttum. Oğlum makine mühendisi 4 kızım ise avukat, mimar, işletme ve uluslararası ekonomi mezunu”

Gözleri doldu Beytullah Çoban’ın duraksadı, hep ağlarım kolay değil can dayanmaz günlerden gecelerden, aylardan yıllardan geçtim sevgili Gardaş Alper Tekbaş ama yılmadım, unutmadım, kendimi kaybetmedim, birebir yaşayan bilir yokluğu bilmeyen varlığı bilemez. Hep çalıştım hala çalışıyorum herkesten çok çalışıyorum dükkanları ilk ben açıyorum. Ben herkesten küçüğüm, herkese hizmet ederim kimseyi küçük görmeyeceksin eldivenleri takıp kendi dükkanlarımın pisliğini ben temizlerim ve bundan gurur duyarım, çalışanlarımın hiçbirisine işçi diye bakmam insan diye bakarım.

  

Beytullah Çoban Hayattan ne anladı;

Doğruluktan şaşmayacaksın, dürüst olacaksın, azimle isteyeceksin, bencil olmayacaksın, kibirli olmayacaksın, kimseyi küçük görmeyeceksin,  bedelsiz bir hayat yoktur değeri de yoktur. Zorluklarla mücadeleyle elde edilen hayatın değeri bambaşkadır.  Bilmem, öğrenemem yapamam diye bir şey yok ama inanmak var yaparım var ben istiyorum ben başarırım var. Bıktım demeyecek bezmeyeceksin gururla yapacaksın.

         

Dünya Nasıl Güzel Olur

Her şeyi Allah’a bırakırsak güzel olur çünkü yaradan Allah’tır. Her şeyi olduğu gibi görmeliyiz ben ne isem sende o sundur.  Kin diye bir şey yoktur kurban olduğum Allah istemedikten sonra kimse kimseye zarar veremez.  O ol derse kimse önünüzde duramaz. Sevelim sevilelim bu dünya kimseye kalmaz…

Beytullah Çoban için söz namustur, elini bıyığına attıysa sözü sözdür.  “Benim için ne senet ne çek bıyığıma elimi attıysam o benim için senettir” diyor.

En unutamadığı anlardan kalan hatıralarından biri sizlerle “ Alçak Gönüllü Dev Adam” yazımda  buluşturduğum Turizm ve otelcilik dünyasının önemli ismi Aska Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Aslan’ın düğününde hüngür hüngür ağladım diyor Çoban ve ekliyor kadim dostum Ramazan Aslan ilk otelini aldığında  mutluluktan kendimi damdan atacaktım.

Beytullah Çoban’ın hikayesini düşününce, yüreğini kelimelere dökünce susuyorum ve Beytullah Bey Çoban Kralların bu dünyayı kurtaracağına;  insanların barış, dayanışma ve tüm dünya kardeştir dedirtircesine sevgiyle, saygıyla yaşam kaynağı olacağına bir kez daha inancımı perçinliyorum.  En çokta yüreğinin dilini bilmiş Beytullah Çoban’ın İsviçre’de neler yaptığını da sizlerle İsviçre’den paylaşacağım.

Hasret, gurbet, buram buram toprak kokan bir sevdadır yaşamak sizlerle paylaştıkça çoğalan…