Geçtiğimiz günlerde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr.
Mustafa Tuna, Hakan Çelik’in konuğu oldu. Gerek kendi
gözlemlerimden, gerekse Ankaralılarla yaptığım istişarelerden
çıkarttığım sonucun doğruluğunu bu programda teyit etme imkânı
buldum.
Nedir o teyit ettiğim şeyler? Başlıklar halinde sizlere
sunacağım.
Başkan Tuna, bir şeyin mesajını çok net verdi. “Polemik yok!”
Program boyunca değinilen konular, doğası gereği polemik doğurma
ihtimali olan mevzulardı. Lütfen dikkat, “sorular polemik çıksın
diye hazırlanmıştı” demiyorum. Söyleşinin doğası gereği istemsiz
sataşmalar olabilirdi. Lakin Mustafa Tuna ustaca verdiği cevaplar
ile hem soruları tam manasıyla cevaplamış oldu hem de kuru gürültü
çıkmasına izin vermedi.
Yani özetle; “Benim işim belediyemin üstlendiği görevleri
layıkıyla yerine getirmek, bir belediye başkanının sorumlulukları
ne ise onlarla iştigal olacağım. Ankaralıların sorunlarıyla
ilgileneceğim ve yapacak çok işimiz var” dedi.
Çok da güzel yaptı.
*
Öncelikleri konusunda bilgiler verdi. Başkan Tuna’nın önem
verdiği konulardan bir tanesi de ‘su’ meselesi. Suyun niteliğinden
bahseden Mustafa Tuna, sağlık açısından sorun oluşturacak bir şeyin
olmadığını belirtti. Nihayetinde söz konusu olan şey su, iç
rahatlatıcı bir açıklamayı herkes bekliyordu. Kaldı ki, Mustafa
Tuna’nın bu konuda tecrübe ve donanıma sahip bir başkan olduğuna
değinmek lazım.
Çarpık kentleşme ile ilgili ele aldığı konulara dair birkaç şey
söyleyelim. Başkan Tuna, Ankara’da düzensiz yükselen binalara ve
bunların yarattığı çarpık kentleşmeye kesinlikle izin
verilmeyeceğini söyledi. Çok önemliydi.
İşin öncelikle psikolojik tarafına bakalım. Birçok Avrupa
kentinin yukarıdan çekilmiş fotoğraflarına bakılınca, kusursuza
yakın bir simetrinin olduğuna şahit olabilirsiniz. Buna benzer
düzenli bir görüntünün, Ankara için söz konusu olmasını neden
istemeyelim. Bu tip fotoğraflar reklam tanıtım için dahi
kullanılmakta.
Gelelim işin diğer tarafına…
Düzensiz kentleşme ile ortaya çıkan trafik sorunlarının ortadan
kaldırılması herkes için önem arz etmekte. Park sorunları nedeniyle
bazı yolların sağdan iki şeridi park yeri gibi kullanılmak zorunda
kalınıyor mesela.
Metro ile ilgili çalışmaların devam ediyor olması da mühim. En
kısa sürede yeni vagonların dâhil olacağını daha önceden biliyorduk
zaten. Bir de metronun gelmesiyle birlikte aniden seyrelen otobüs
seferlerine bir çözüm bulunursa fevkalade olacak. Mesela
Keçiören’deki metro ağının ulaşmadığı yerlere giden otobüs
seferleri de azaldı. Bu sebeple toplu taşıma çok efektif olamamış
durumda.
*
Özetlemek gerekirse; Ankara Büyükşehir Belediyesi, tartışmasız,
polemiksiz ve sadece yapılan hizmetlerle anılacak gibi görünüyor.
Kaldı ki istenilen ve beklenilen de bu.
Sağlıcakla kalın.