Seçim
yorumlarını bir tarafa bırakalım,insani bir konumuz
var.
Ardında sisler
bırakan şüpheli bir kazada ve sisli bir havada gelen ecel ile
aramızdan ayrılan Başkan’a ağlıyor Türkiye.
Eminim Mecliste
açılan araştırma önergesinde cevabını bulur akıllara takılan bütün
sorular.
Bu arada Meclis
araştırma komisyonu neyin cevabını buldu diye bir dokundurma
yapmadan edemeyeceğim.
Ama bu
kaza inceden inceye araştırılmadıkça ve kamuoyu ile paylaşılmadıkça
şaibeli ölümler listesinde kalacak Muhsin Başkan’ın
adı.
Partili olsun
olmasın kıran kırana geçen seçime rağmen Türkiye çok dualı, sevecen
ve hüzünlü yaklaştı bu ayrılığa.
Bu gün Muhsin
Başkanı toprağa verecek onu sevenler.
Ve bütün bir
Türkiye.
Çok yakından
tanıma imkânım olmadı O’nu.
Belki birkaç
defa grup halinde oturup hasbihal etmişlik durumu hariç.
Ama onu çocuğu
gibi gören, hapishane sonrası evinde uzun zaman ağırlayan bir
dostunun anlatımları ile çok dinlemişliğim vardır
hikayesini.
Dostlarından çok
dostlarım oldu.
Kim ne
derse desin, kim geçmiş kapanmamış hesaplar adına ve aman vermediği
millet düşmanları adına onun aziz hatırasına leke sürmeye çalışırsa
çalışsın, adam gibi adamdı o.
Siyaseti
bildik kurallarına göre yapmadı belki.
O yüzden
onu tanımayanlar hep yüzdelik dilim hesabı ile ona ve fikriyatına
ağırlık biçtiler.
Ama ezber bozan
dimdik duruşu ile her an millete tuzak kuranların korkulu rüyası
oldu.
Çünkü tuzak
kuranların bizatihi bir kuvvetleri olmadığından bir uyanık gözün
varlığı bile onları uyutmamaya yetiyordu.
Eğilmeyi
bilmedi.
Devamlı kitabın
ortasından konuşmak tercihi idi.
Yüzünde çile,
ızdırap, tevazu, vakar, ümit, şefkat, heybet gibi zıtları tevhit
edebilen nadir insanlardandı.
Bu
sebeple belki hiçbir zaman Ankara’ya ait
olmadı.
Olamadı.
Belki
Ankara, baki âlemlere uzanan bir istirahat mekânı oldu sadece O’nun
için.
Bu gün
Taceddin Tergahında sözünü namus bilen
milli şair Akif’in yanına onu
defnedeceğiz.
Sözünü
namus bilenlere çift kıble olsun diye
Kim
düşünmüş kim etmiş ise tebrik etmek lazım.
Şimdi bundan
sonrası Başkan adına, her bir ferdi ile Ankara’yı dolduracak yüz
binlerin dua niyaz ve vakarlarına kalıyor.
Kalabalıklar her zaman bir kısım art niyetliler için,
oltaya gelecek alabalıklar olmuştur.
Başkanın yüzünü
sağlığında kara çıkarmayan sevenleri ve partilileri bu gün ayrı bir
sınav verecekler.
Muhsin Başkan da
farklı bir âlemde farklı bir sınav vermeye başlayacak.
İnancımızın
gereği amel defterini kapatmadan ona destek olacak tek şey varsa
onun adına onun başlattığı güzel işleri devam ettirmek.
Tahminden öte emin olduğum bir şey var
ki;
Muhsin
Yazıcıoğlu’nun adına halel gelmemesi adına, Özal’dan sonra Türkiye
tarihinin en asude, en görkemli ötelere yolcu uğurlama törenini
yapacak sevenleri.
Böylesi daha kaç
kişi için bu ülke de gerçekleşir orasını bilemem.
Bildiğim bir şey
var.
O da hiçbir
şey bilmediğim.
Mekanı Cennet
olsun.