Nihayet tatil geldi.
16 milyon öğrenci, karnelerini bu hafta alacak.
Ve 15 gün okula mola vereceğiz.
Hepinize, dolu dolu, keyifli, coşkulu, sağlıklı bir
tatil diliyorum.
Karneniz nasıl olursa olsun, tatiliniz harika
olsun.
Bu dönem içerisinde “az ya da çok” çaba gösteren,
emek veren “sorumluluk” sahibi tüm öğrenci dostlarımı
kutluyorum.
Bir kişi, az ya da çok sorumluluk sahibi ise çaba
gösterme konusunda, bir “iyi niyeti” varsa, o önünde sonunda
başarıyı yakalar.
Bazen sadece küçük bir desteğe, uygun bir sisteme
ihtiyaç vardır.
Bu öğrencilerden her zaman umutlu olmuşumdur.
***
Karnemizle, dönem içerisinde yaptığımız çalışmaların,
verdiğimiz emeklerin, gösterdiğimiz fedakarlıkların karşılığını
alacağız.
Elbette bunun tam tersi de doğru. Yapmadığımız
çalışmaların, vermediğimiz emeklerin, göstermediğimiz
fedakarlıkların karşılığı da gelip bizi bulacak.
Hepimiz, ektiğimizi biçeriz.
Arpa ektiğimiz tarladan, buğday biçilmez.
Bizler, bir yol seçeriz ve o yolun sonundaki bedeli
öderiz.
Sonuçta; başarının da başarısızlığın da sorumluluğu,
bize aittir.
Ve bu sorumluluğu almak, asalettendir.
Her anın bir hakkı vardır.
Ve hayat geç kalanları affetmez.
Ama bu, asla bir son değildir.
Başarısızlık karşısında yapılacak en büyük yanlış;
başarısızlığın sorumluluğundan kaçmak ve başarısızlığından dolayı
başkalarını suçlamaktır.
Böyle düşünen bir kişi, hayatının hiçbir döneminde
başarıyı tadamaz.
Çünkü hep aynı şeyleri yapmaya devam eder ve hep aynı
hazin sonuçla karşılaşır.
***
Her şeyden önce; elinizdeki karne, hiçbir zaman sizin
değerinizi ve kalitenizi belirleyecek kadar önemli olamaz.
O, sadece sizin bu dönemde, ne yapıp yapmadığınızı
ölçer. O kadar.
Tamam, bunu kabul ediyoruz.
Elbette, hayatta sadece akademik başarı amaç
değildir.
Kendini bilmek, kendini bulmak, kendini
gerçekleştirmek; dahası kendine, ailene, milletine yararlı bir
insan olma bilincine sahip olmaktır, asıl amaç.
Sadece somut hedefler, gerçek hedef değildir.
Soyut, erdemli yüksek duygular taşıyan hedeflerimiz
ve ideallerimiz olmalı.
Şu bir gerçektir ki; ancak basit, çapsız, kalitesiz
insanlar, değeri sadece “parayla” ölçülen hedeflere sahiptir.
Bütün bunları bir bir düşünüp, yürekli bir özeleştiri
yapmak lazım.
Biz, bu muyuz?
Elbette, biz bundan daha iyiyiz ve daha iyisi
olabilir, daha iyisini yapabiliriz.
Daha iyisini yapanlardan hiçbir farkımız yok.
Öyleyse, hadi gelin, eksikliklerimizle yüzleşelim ve
kendimize gelecek dönem daha başarılı olmak, elimizden gelenin en
iyisini yapmak için şu cesur sözleri verelim:
Önce hedefini belirle. Dönemin sonunda nasıl bir
başarı hedefliyorsun. Başarı bir tercihtir ve onu ilk günden tercih
edersin.
Önceliklerini bil. Önceliğin, daima derslerin olmalı.
Bunun dışındakiler, internet, tv, cep telefonu, arkadaş
muhabbetleri vs derslerden sonra gelir.
Her gün, günlük tekrarlarını ve ödevlerini yap. Bunun
için günlük 2 saat zaman ayır.
Yapacağın çalışmaları asla erteleme.
Dersi derste iyi dinle. Derste, kaçırdığın her konu,
başarından düşen miktardır. Sonradan onu halletmek için çok daha
fazla zaman ve emek harcamak zorunda kalırsın.
İyi bir hedefe ve ideale sahip, başarılı olmaya
çalışan kişilerle arkadaş ol. Başarı da başarısızlık da insandan
insana sirayet eder.
Başarını engelleyen, konsantrasyonunu bozan,
çalışmanı aksatan kişilerle arkadaşlığını kes.
Duygusal arkadaşlıklar, “başarısızlığı
garantiler.” Çünkü
konsatrasyonun da, enerjin de dağılır. Hedefinden uzaklaşır, başka
hedeflere saparsın.
Asla pes etme. Pes etmek, vazgeçmek kolaydır. Ama
başarı, başarıyı getirir. Bir kere başarırsan bir daha başarırısın,
bir daha…
Gelecek dönem için, her şeye “yeniden başla.” Umutlu
ol. Unutma; Allah yeniden başlayanların yardımcısıdır. Buna
inan.
TEOG ve YGS’ye hazırlananlar
TEOG ve YGS’ye hazırlananlar, sınava kalan şu kritik
zaman için tatil fırsatını iyi değerlendirmeliler.
Neler yapmalı?
Günlük 6-8 saat çalış.
Haftada iki deneme çöz.
Bol bol ders denemesi yap.
Günlük en az 150-200 soru çöz.
Çıkmış soru çöz.
Unutmayın; ne istiyorumun karşılığı, ne fedakarlıkta
bulunacağımdır.