Bir ormanda iki
kişi ağaç kesiyormuş.
Birinci adam
sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağaç
devrilirken hemen diğerine geçiyormuş.
Gün boyu ne
dinleniyor ne öğle yemeği için kendine vakit
ayırıyormuş.
Akşamları da
arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi
bırakıyormuş.
İkinci adam ise
arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve
dönüyormuş.
Bir hafta
boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini
saymaya başlamışlar.
Sonuç: İkinci
adam çok daha fazla ağaç kesmiş.
Birinci adam
öfkelenmiş :
" Bu nasıl olabilir? Ben daha çok
çalıştım. Senden daha erken ise başladım, senden daha geç bitirdim.
Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne ?"
Adam yüzünde
tebessümle yanıt vermiş :
" Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın
çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin
baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir." demiş…
Daima dağın tepesine bak!
Yaşamla ilgili bir
öğüt vermesini istediğinde, seksen yedi yaşındaki kör bir adam, A.
Ortiz'e şu cevabı verir:
"Delikanlı!
Koşarken dağın tepesine bak.
Gözlerini dağdan
ayırma, kilometrelerin ayaklarının altında eriyip gittiğini
hissedeceksin.
Çalılıkların,
ağaçların, hatta ırmağın üzerinden atlayıp geçtiğini
hissedeceksin.
Ne zaman hayatın
zorlukları ile yüz yüze gelirsen, daima dağın
tepesine bakmayı hatırla.
Böylece hiçbir
mesele ne kadar büyük görünürse görünsün, senin cesaretini
kıramaz."
Mola
Bir yılı aşkın zamandır aralıksız her
hafta, sizlerle bu mekânda buluşup, bir fincan çay tadında sohbet
ediyor, eğitim ve kişisel gelişim konularında bilgi dağarcığımızı
karşılıklı artırmaya çalışıyoruz.
Şimdi biraz mola zamanı, baltayı bileme
zamanı…
Tekrar görüşünceye kadar esen kalın…