Arap TV'lerine demokrasi geldi
Abone olMilliyet Gazetesi yazarlarından Taha Akyol, Arap televizyon kanallarında yaşanan değişimi anlattı. Akyol'un anlattıklarına göre Araplar demokrasiyi tanıdı.
Taha Akyol, "Arap dünyasında değişim" başlıklı
yazısında Arap medyasındaki değişime de değindi.
EL CEZİRE, hükümetlerin emrindeki Arap TV kanallarından çok farklı
bir haber kanalı... Katar'dan yayın yapıyor.
Hem Amerika'yı ve İsrail'i, hem Arap diktatörlerini ve radikal
İslamcıları çok kızdırıyor. Arap dünyasında en çok izlenen haber
kanalı! Dünyanın önde gelen birkaç haber kanalından biri...
El Cezire'nin Genel Müdürü Vadah Hanfar ve arkadaşları CNN Türk'ü
ziyaret etti. Mehmet Ali Birand kendisiyle "Manşet" programı
yaptı.
Sohbetimizde ben açık toplum, demokrasi, piyasa ekonomisi,
bireyleşme gibi çağdaş dinamiklerin Arap dünyasındaki etkilerini
öğrenmek istedim.
Hanfar'ın şu sözleri önemli:
- Eskiden Arap TV'lerinde hiç siyasi ve kültürel tartışma programı
yoktu. Şimdi adeta patlama yaşanıyor. Biz haftanın beş günü, çok
farklı görüşlerin yer aldığı tartışma programı yayımlıyoruz, çok
büyük ilgi görüyor. Bu yayınlar tabuları yıkıyor!
* * *
RESMİ Arap kanallarında devlet büyükleriyle mülakat yaparken belli
bir üslup kullanılırmış:
"Majeste Hazretleri... Yüce kişilik sahibi... Yanılmaz
önder..."
El Cezire ise 'sivil' bir dil kullanıyor. Birçok Arap büyüğü El
Cezire'nin Arapça yayınlarına katılmıyor, halkın anlamayacağı
İngilizce yayınlara daha kolay çıkıyorlar!
Neden? Hanfar'ın cevabı:
- Ortadoğu'da genelde otoriteyi temsil edenler çok yükseklerde,
ulaşılmaz, yüce, ulu bir imaja sahiptir. Normal dille yapılan
mülakatlar bu imajı sarsar tabii...
TV ve internet gibi iletişim araçlarının gelişmesi hem siyasi
özgürlükler fikrini hem kadın uyanışını güçlendiriyor.
Ve birçok Arap hükümeti El Cezire'nin bürolarını kapatmış,
muhabirlerine yasak koymuş!
El Cezire, terörist Bin Ladin'in kasetlerini de, terör
kurbanlarının kanlı cesetlerini de yayımlıyor; ben bunu yayıncılık
açısından doğru bulmuyorum. O başka bir mesele... Ama Hanfar'ın da
söylediği gibi, TV yayınlarındaki patlama, Arap dünyasının artık
kapalı rejimlerden bunaldığını ve 'serbesti' arzusunun güçlendiğini
gösteriyor.
Mısır halkının yüzde 88'i, resmi kanalların yanında haberleri bir
de El Cezire'den izliyor!
* * *
FİLİSTİN faciasının Araplarda çok derin bir travma yarattığını
anlatan Hanfar'a göre, Arap milliyetçiliğinin ve sosyalizminin
başarısızlığının ardından yükselen "Siyasal İslam"ın da
başarısızlığı artık hissediliyor.
Fas'ta bir parti: "Hizb'ül Adalet ve Temmiye."
Tam tercümesi Adalet ve Kalkınma Partisi! Amblemi ise "kandil",
parlamentoda temsil oranı yüzde 38...
Vadah Hanfar bu partinin "demokrasiyi ve kalkınmayı savunduğunu,
İslamı siyasi bir program değil, ahlaki bir çerçeve olarak
benimsediğini" anlattı. Partinin lideri Said el Osmani,
Türkiye'deki AKP hareketinden etkilendiklerini söylemiş.
Hanfar, "ahlaki değerler bakımından Müslüman, muhafazakâr,
siyaseten liberal demokrasiye bağlı" hareketlerin zamanla bütün
Arap toplumlarında yükseleceğini tahmin ediyor.
Teori de reel hayatın verileri de bunu düşündürüyor.
AKP'liler, sadece millî değil, aynı zamanda evrensel bir vebal
altında olduklarını iyi bilmeli.
Hepimiz de çağımızın değişim dinamiklerini ve Türkiye'nin neden
önde gittiğini iyi düşünmeliyiz, çağın gerisinde kalmak
istemiyorsak.
YAZI:Taha AKYOL