Ahbap çavuş ilişkisi devam ediyor!

Bir süredir belediyeleri ve belediye başkan aday adaylarını yazmamaya karar vermiştim. Ancak bazen duyduğum ve şahit olduğum bazı olaylar bana yazmak dışında bir şans bırakmıyor.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Bir süredir belediyeleri ve belediye başkan aday adaylarını yazmamaya karar vermiştim. Ancak bazen duyduğum ve şahit olduğum bazı olaylar bana yazmak dışında bir şans bırakmıyor.

Aday adaylığı döneminde ön plana çıkmak isteyen bazı aday adaylarının, rakibi olan yol arkadaşını, dava arkadaşını hırpalamasını bir yere kadar anlarım. 

Ancak bazı yerlerde durum bunun çok ötesine taşınıyor. Bazı aday adayları ya mevcut başkanı ya da şansı yüksek olan partili arkadaşını çirkin ayak oyunlarıyla, iğrenç iftiralarla ve bel altı sayılabilecek ahlaksız saldırılarla bertaraf etmek istiyor. 

Müsaade ederseniz birkaç örnek vereceğim.

750-800 bin nüfuslu büyük bir ilçenin mevcut belediye başkanına halkın teveccühü tam! Yapılan anketlerde açıkça, "Biz belediye başkanımızdan memnunuz. Bir dönem daha devam etsin" diyerek memnuniyetini ortaya koyuyor yöre halkı.

Ancak kendisinden memnun olmayanlar da var. 

Şimdilerde sıradan milletvekili olan bir zamanların kudretli bakanı, halkın memnun olduğu başkandan memnun değil. Sebebi, başkanın kendi istek, arzu ve etik olmayan emirlerine boyun eğmemesi, talep ettiği rant kapılarını açmaması...

Başlıyor bakanlığı döneminde samimi ilişkiler kurduğu isimler üzerinden kulis çalışmaları yapmaya. Yaptığı ilk iş, başkanı Fetö'cü ilan etmek...

"Başkan darbe gecesi Amerika'daydı. 3 gün boyunca Türkiye'ye dönmedi" diyerek algı operasyonunun düğmesine basıyor. 

Peki gerçek ne?

Fetö'cü dediği başkan, 2014 yılında üniversitesini mühürlediği Fetö'cülere açıktan savaş açan ilk isimlerden biri. O dönemde yaptığı bu icraatla Sabah Gazetesi'nin manşetinde "Kahraman" ilan edilmiş, Fetö'cüler tarafından yüzlerce tehdit almış.

Üstelik 15 Temmuz darbe gecesinde iddia edildiği gibi Amerika'da değil. 8 ay önceden ayarlanan Uluslararası Kentsel Dönüşüm Konferansında Türkiye'yi ve partisini temsil etmek için İspanya'ya gitmiş. 

Daha önce de yazmıştım.

Eski bakan, böyle bir ismi sırf kişisel ihtirasları yüzünden harcamaya, yerine ise devletin resmi kayıtlarında "Bylock kullandığı" belirtilen birini getirmeye çalışıyor. 

Bir başka mevcut belediye başkanın hikayesi...

Düşünün ki yönettiği belediye yaptığı tüm harcamaları belediye sayfasından her gün şeffaf olarak yayınlıyor. Belediye başkanı, eşi benzeri görülmemiş bir işe imza atıyor, belediyenin imkanlarıyla parmak ısırtacak bir kentsel dönüşüm projesini hayata geçiriyor. Bununla da yetinmiyor, ilçesindeki insanlara 750 lira taksitle buradaki daireleri teslim ediyor.

O da diğer belediye başkanı gibi bölgesindeki milletvekiline yaranamıyor. Yaranamama sebebini tahmin edersiniz! Milletvekili onun yerine, daha düne kadar AK Parti'ye hakaret eden bir ismi buluyor, Ankara'ya "Bunu belediye başkan adayı yapalım" diyor. 

Bir başka isim...

900 bin nüfuslu ilçenin belediye başkan aday adaylığına soyunan adam, yapılan anketlerde açık ara ilk sırada çıkıyor. Hemen ama hemen hakkında bir söylenti yayılıyor. "Aman bu adama oy vermeyin, bu adam Azeri, Acem ve şia" diye yalanlar ardı ardına köpürtülüyor. 

Bunu yapanlar kendi partili arkadaşları...

Onun yerine düşündükleri isim ise İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘ya bulunduğu her ortamda ağır küfürler savuran, "Bu adam kendi reklamını yapmak için Kürtleri öldürüyor" diyen alçağın teki...

İş bu duruma kadar geldi düşünün artık!

İlçesinde başarılara imza atan belediye başkanı sırf "kadın olduğu için" istemeyen, onun yerine birini yalandan aday gösterip, daha sonra aday gösterdikleri kişiye "Sen aday olmayacağını ilan et" diye baskı yapan ve kendi hısım akrabalarını aday yapmak isteyenleri de cabası...

Bel altı hikayeleri yazan biri olmadığım için, belediye çatısı altında yaşanan gayri ahlaki ilişkilere değinmeyeceğim. Duyduğunuzda midenizi kabaran denizler gibi bulandıracak hikayeler anlayacağınız. 

Ve bu şahıslar da "Parti ve dava" ayağına belediye başkanı yapılmak isteniyor. Ya da yeniden aday olmak için aday olanlara aklına ve ağzına gelen iftiraları atıyor. 

Altını kalın çizgilerle çizerek söylüyorum.

Birileri, doğuşuna şahit olduğumuz bu partinin bitişine şahit olabilmemiz için Fetö'den daha beter algı operasyonları yürütüyor. 

Ben, sözlerimi törpülemeyi beceremeyen, içimdeki neyse onu olduğu şekliyle dışa vuran biriyim. Bunun ceremesini az çekmedim ama olsun, ziyanı yok.

İnandığım adam, inandığım dava zarar görmesin, benim zarar görüp görmemem çok da önemli değil. 

Bu nedenle...

Fetö'den öğrendiği ihanet hikayelerini temiz ve masum belediye başkanlarının ya da aday adaylarının üzerinde prova etmeye çalışan bu kesimlere yine içimden geldiği gibi sesleneceğim müsaadenizle...

Yapmak istediğiniz her neyse, vazgeçin!

Bugüne kadar yaptıklarınız yüzünden yüzbinlerce dava adamını bu partiye muhalif olacak hale getirdiniz. Düne kadar bu dava için ölümü göze alanlar, sizin seyenizde partisinden vazgeçti, vazgeçiyor.

Buraya kadar geldiniz, buradan sonrasını yürümeyi aklınızdan geçirmeyin!

Ben isim vermekten çekinen biri değilim. Milyonların inandığı partiye ve davaya zarar verecek hamleler yapmaya devam ederseniz, isminizi ve perde arkasında yaptıklarınızı açık açık yazmaktan geri durmayacağım.

Benden söylemesi...