BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  EKONOMİ

Alper Tekbaş Tatilciler için sordu

Anı Turdan 169,90 TL ye Kurban Bayramında Tatil. Hem de 3 Gün Öncesine Kadar iptal Garantili.

Abone ol

Anı Tur Kültür Turları direktörü nadir Uzun Kurban Bayramı öncesinde Alper Tekbaş’a Kültür turları ve rotaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Anı Tur’un Kültür turları sayfasından kendilerini ziyaret edecek bir çifte de ücretsiz Kapadokya Turu hediye edeceklerini ifade etti. Bu bayramda kültür turlarına olan ilginin kendilerini sevindirdiğini ifade eden Uzun, tatilcilere ülkemiz haritasının kültür ve lezzet duraklarını keşfetmeleri için birbirinden ilginç tur programları hazırladıkların ifade etti.  Bakalım bu bayram tatilcileri hangi turlar bekliyor, bu turların fiyatları, programları neler;

Kapadokya Turu 

Yolculukla geçen gecenin ardından sabah alınan güzel kahvaltıyla başlayan gününüze öncelikle otelinize yerleşerek devam ediyorsunuz. Öğleden sonra Göreme Vadisi içindeki Göreme Açık Hava Müzesi’ni gezerek tur programına başlıyorsunuz. Ardından Ürgüp içinde yapacağınız panoramik tur sonrası şarap mahzenlerini gezip Kapadokya’nın lezzetli şaraplarını tatma imkanı bulabilirsiniz. Şapkalı Peribacalarının ve Kapadokya’nın simgesi olan Üç Güzeller Peribacalarını ziyaret ettikten sonra, Asmalı Konak ve Uçhisar Kalesi (panoramik) gezilerinin ardından, Onyx Taş Atölyesi’nde taşların özellik ve işlenişlerine dair bilgiler alabilirsiniz. Akşam yemeği ve konaklama otelinizde. Ertesi gün otelde alınan açık büfe sabah kahvaltısının ardından (kahvaltı öncesi balon turu 260 TL ekstra) Çavuşin Ören Yeri’ni ziyaret ediliyor. Paşabağ, Develi Vadi, Avanos, Kızılırmak, Güvercinlik Vadisi, Hacıbektaş-ı Veli Türbesi, Hacıbektaş İlçesi, Hacı Bektaş-ı Veli Müzesi, halı atölyesi gün içerisinde gezilen yerler arasında. Geceleme ve akşam yemeği otelinizde. Son gün ise otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrasında ilk durak Derinkuyu Yer altı Şehri… Ardından Narlıkuyu Krater Göl’ü, Melendiz Çayı, Ihlara Vadisi, Ağaçaltı ve Yılanlı kiliselerini görüp İstanbul’a geri dönüş yolculuğunuza başlıyorsunuz.

199,90 TL den itabaren. 

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=7&s=2&TurTipi=1

Misya (Assos-Ayvalık-Bozcaada) Turu 

Gece yolculuğunun ardından yapılan serbest kahvaltı sonrasında öncelikle otelinize gidip yerleşip, biraz dinleniyorsunuz. Sonrasında tur Cunda Adası gezisiyle başlıyor. Burada Taksiyarhis Kilisesi ve Arnavut kaldırımlı taş sokaklarda yapacağınız yürüyüş sonrasında Ayvalık Turu’na (1.Tekne Turu) çıkıyorsunuz. (Ortunç Koyu, Akvaryum Koyu, Cennet Koyu, İncirli Koyu, Ali bey Koyu, Tımarhane Koyu) Tekne turu esnasında körfezin güzel koyları arasında yörenin meşhur balığı papalina-sardalye (sınırsız) ve salatadan oluşan öğlen yemeğinin yedikten sonra (ekstra) Şeytan Sofrası’na olan yolculuğunuz başlıyor. Gün batımını burada seyrettikten sonra konaklama ve akşam yemeği için otelinize dönüyorsunuz. Ertesi gün sabah otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrası Bergama yolculuğu başlıyor.  Akropol’ün eşsiz manzarasında fotoğraf çektikten sonra Zeus Sunağı, Bakhüs Tapınağı, Bergama Kütüphanesi, Athena Tapınağı, Kızıl Kule görebileceğiniz yerler arasında. Bergama’nın ardından kendine has doğasını korumayı başarmış köşelerden biri olan Foça’ya doğru günlük turunuz devam ediyor. 

Siren Kayalıkları’nı görebileceğiniz, Orak ve İncir Adaları’nı ve İngiliz Burnu gibi sayısız koyda yüzme molalarının verileceği 2. Tekne Turu’nu yapıp akşam yemeği ve konaklama için otelinize dönüyorsunuz. Dördüncü günün başlangıcı yine otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrası Bozcaada’ya hareketle başlıyor. Adada göreceğiniz yerler arasında Rüzgar Değirmenleri, Ayazma Plajı, Mermer Burnu, Ceneviz Kalesi ve Sualtı Müzesi bulunmakta. Öğlen yemeğini adanın restoranlarından birinde yedikten sonra alışveriş için bir müddet serbest zamanınız oluyor sonrasında akşam yemeği ve konaklama için otele olan yolculuk başlıyor. Ve son gün otelde alınan açık büfe kahvaltının ardından Assos’a hareketle başlıyor. Assos’taki ilk durak ise Akropol… Athena Tapınağının bulunduğu tepeden manzarayı seyretmeye sizde doyamayacaksınız. Assos İskelesi’ne doğru inerken üç kilometre uzunluğundaki surları, Kral Mezarları, Agora ve tiyatroyu gördükten sonra biraz dinlenip Truva Antik Kenti’ne gidiyorsunuz. Tahta Atı görerek gezmeye başladığınız Truva Antik Kenti sonrasında rota bu sefer Çanakkale…  Feribotla Eceabat’a geçtikten sonra Gelibolu Yarımadası’nda; Çanakkale Şehitler Abidesi’ni, eski adı Kitre olan Alçıtepe Köyü’nü, 57. Alay Şehitliği’ni, Conk Bayırı’nı, Anafartalar Ovası’nı görme imkanı bulabilirsiniz. Bu gezi sonrasında Keşan-Tekirdağ (Tekirdağ’da meşhur Tekirdağ Köftesi (ekstra) yeniyor elbette) üzerinden gece geç saatlerde İstanbul’a dönmüş oluyorsunuz.

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=32&s=2&TurTipi=1

İzmir-Alaçatı-Çeşme Turu

Gece başlayan yolculukla sabah saatlerinde Manisa Salihli’de oluyorsunuz. Burada alınan serbest kahvaltının ardından rotanız Sard Antik Kenti... Antik kentin her tarafını karış karış gezdikten sonra müze kent olan Birgi’ye gidip yaşam ve ölümün iç içeliğini insanlara gösteren “Güneş ve Selvi” ağacıyla karşılaşıyorsunuz. Sonrasında Türk sivil mimarisinin örneklerini görebileceğiniz sokaklarda dolaşıp, dokuma atölyelerini ve yöreye özgü ürünleri satın alabileceğiniz kısa bir serbest zaman sonrasında Ödemiş’e hareket ediyorsunuz. 


Kısa bir kent turunun ardından dinlenmek ve akşam yemeği için otelinize geçiyorsunuz. Sabah alınan açık büfe kahvaltı sonrasında İzmir’i gezmek için hazırsınız. Konak Meydanı’ndan vapura binip Karşıyaka’ya geçip Latife Hanım Köşkü’nü ziyaret edip, Saat Kulesi’ni, Hükümet Konağı’nı ve Asansör’ü gezmek için Kordon’a geçiyorsunuz. Ardından Çeşme’ye hareket… Çeşme Kalesi’ni ve kervansarayı gördükten sonra Çeşme Meydan’da değerlendirebileceğiniz bir serbest zaman sonrasında özel plajlarında yüzme imkanı bulabilmeniz için Alaçatı’ya doğru hareket ediyorsunuz.

Alaçatı’nın pazarını ve sokaklarını gezip, yüzme ve serbest zaman molası verdikten sonra konaklama ve akşam yemeği için İzmir Kordon’da bulunan otelinize geçiyorsunuz. Dördüncü ve son günde ise sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında bu sefer yolculuk Foça’ya… Siren Kayalıkları’nı görebileceğiniz, Orak ve İncir Adaları’nı ve İngiliz Burnu gibi sayısız koyda yüzme molalarının verileceği tekne turunu yapıp Bergama’ya doğru yola çıkıyorsunuz. Akropol’ün eşsiz manzarasında fotoğraf molası verdikten sonra Bakhüs Tapınağı, Bergama Kütüphanesi, Athena Tapınağı, Kızıl Kule görebileceğiniz yerler arasında. Bergama programının ardından Balıkesir-Bursa güzergahından İstanbul’a olan yolculuğunuz başlıyor.

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=85&s=2&TurTipi=1

İonya (Kuşadası) Turu

Gece başlayan yolcukla sabah saatlerinde Bergama’ya ulaşmanızla tur programı başlıyor… Şehir içinde yaptığınız panoramik tur sonrası Bergama Ovası’na hakim bir tepenin üzerine yapılmış ve Pergamon’nun yönetim merkezi konumundaki Akrapol’e çıkıp fotoğraf molası veriyorsunuz. Zeus Sunağı, Bakhüs Tapınağı, Bergama Kütüphanesi, Athena Tapınağı,  Kızıl Kule ve Onyx Taşı Atölyesi göreceğiniz yerler arasında. Bergama programı sonrasında rotanız Foça… Foça’da Siren Kayalıkları’nı görebileceğiniz, Orak ve İncir Adaları’nı ve İngiliz Burnu gibi sayısız koyda yüzme molalarının verileceği tekne turuna çıkıyorsunuz. Keyifli mavi yolculuğun sonrasında akşam yemeği ve konaklama Kuşadası’ndaki otelinizde. Programın üçüncü gününde Şirince, Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi ve Yedi Uyurlar Mağarası göreceğiniz yerler arasında. Turun dördüncü ve son gününde sabah alınan açık büfe kahvaltı sonrasında İzmir’i gezmek için hazırsınız. Konak Meydanı’ndan vapura binip Karşıyaka’ya geçip Latife Hanım Köşkü’nü ziyaret edip, Saat Kulesi’ni, Hükümet Konağı’nı ve Asansör’ü gezmek için Kordon’a geçiyorsunuz. Ardından Çeşme’ye hareket… Çeşme Kalesi’ni ve kervansarayı gördükten sonra Çeşme Meydan’da değerlendirebileceğiniz bir serbest zaman sonrasında özel plajlarında yüzme imkanı bulabilmeniz için Alaçatı’ya doğru hareket ediyorsunuz. Alaçatı’nın pazarını ve sokaklarını gezip, yüzme ve serbest zaman molası verdikten sonra İstanbul’a dönüş yolculuğunuz başlıyor.

 http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3440&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

 Kuşadası-Pamukkale

 Gece yolculuğunun ardından yapılan kahvaltı sonrasında otelinize yerleşerek,  kısa bir süre dinleniyorsunuz. Dinlenme molanız sonrasında şarabı ve eski Rum evleri ile meşhur,  olan Şirince’yi hayal edin. Hayal ederken birden evleri, sokakları ve insanları ile sizleri kendine çeken Şirince’ye doğru hareket etmeye başlıyorsunuz.  Şirince’ye hareket sonrasında gezinizi takip eden Selçuk’a geçiyorsunuz. Burada Arkeoloji Müzesi gezisi ve Selçuk şehir turu yapılıyor. Ardından Efes Antik Kenti’ne doğru hareket ediyorsunuz. Burada Arcadiane Caddesi, Tiyatro, Küretler Caddesi, Memmius Anıtı, Herakles Kapısı, Traian Çeşmesi, Hadrian Tapınağı, Scholastika Hamamları, Gymnasion, Ticaret Agorası, Odeon, Parlamento Binası, Mozaikli Kaldırım, Paleastra gibi birçok değerli eserleri görüyorsunuz. Efes Antik Kenti gezinizin ardından, Hıristiyan inanışına göre hac merkezi olarak kabul edilen Meryem Ana Evi gezisi yapılıyor. Burada bir mağarada uyudukları ve yıllar sonra uyanan Eshab-ı Kehf (Yedi Uyurlar Mağara) gibi özel tarihi olan yerleri geziyorsunuz. Ertesi gün güzel bir sabah ile uyanıyorsunuz. Sabah otelinizde yapacağınız açık büfe kahvaltınızın sonrasında, dünyanın üçüncü Türkiye’nin en büyük tapınağı, ayrıca Antik Çağ’ın üç büyük kenti olan Didyma (Didim) Apollon Tapınağı, Medusa, İonya’nın en eski kentlerinden olan Milet Antik Kenti, Tiyatro, Surlar, Liman Yolu, Hamam, Gymnasium, İlyas Bey Camii gibi eserleri göreceksiniz. Bu dönemde en önemli piskoposluk merkezi olan Priene Antik Kenti, Athena Tapınağı, Odeon, Bouleterion, Antik Cadde, Eski Kilise, Tiyatro, Agora, Demeter Temenosu gibi birçok dünya harikası eserler ile karşılaşacaksınız. Bunların sonrasında, Didim Altın Kum’a yol alıyor olacaksınız. Buradaki serbest zamanınızın ardından, otelinize dönüp akşam yemeği yedikten sonra, dinlenerek kendinize ertesi güne hazırlayabilirsiniz. Ertesi gün, otelinizde güzelce kahvaltınızı yaptıktan sonra, Pamukkale’ye hareket ediyorsunuz. Pamukkale’ye gittiğinizde gezebileceğiniz birçok yerler karşılaşabilirsiniz. Pamukkale köyleri, Hierapolis Antik Kenti,  Nekropol, Domitian Kapısı, Sütunlu Cadde, Karbondioksit Havuzu, Cin Deliği, Tiyatro, Travertenler, Karahayıt Köyü, Kızılsu yerleri geziliyor. Buraları gezdikten sonra dünyaca ünlü Denizli Tekstil Atölyeleri ve halı mağazaları geziliyor. Sonrasında İstanbul’a geri dönüş yolculuğunuza başlıyorsunuz.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3446&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Bodrum-Bodrum Turu

Gece başlayan yolculuk sonrasında sabah erken saatlerde İzmir’e varmış oluyorsunuz.  Konak Meydanı’nı, Saat Kulesi’ni, Hükümet Konağı’nı ve Asansör’ü gezdikten sonra Çeşme’ye yolculuğunuz devam ediyor. Çeşme Kalesi’ni ve kervansarayı gördükten sonra Çeşme Meydan’da değerlendirebileceğiniz bir serbest zaman sonrasında özel plajlarında yüzme imkanı bulabilmeniz için Alaçatı’ya doğru hareket ediyorsunuz. Alaçatı’nın pazarını ve sokaklarını gezip, yüzme ve serbest zaman molası verdikten sonra konaklama ve akşam yemeği için Bodrum Milas’a gidiyorsunuz. Üçüncü günün sabahında yapılan kahvaltının ardından Zeki Müren’in Evi, Bodrum Kalesi ve Su Altı Arkeoloji Müzesi’ni gezme şansı buluyorsunuz. Akvaryum Koyu’nda, Karaada’da, Cleopatra ve Meteor Koyu’nda yüzme molalarının verileceği tekne turunu yaptıktan sonra Mydos Kapısı ve Amfi Tiyatro’yu gezip konaklama ve akşam yemeği için otele dönüyorsunuz. Dilerseniz Bodrum’un gecesini keşfetmek için ekstra olan Bodrum Geceleri ve Barları Turu’na katılabilirsiniz. Turun dördüncü ve son gününde 

Dünya’nın üçüncü Türkiye’nin ise en büyük tapınağı olan Didim Apollon Tapınağı, Priene Antik Kenti gezilerinin ardından rotanız Şirince… Keyifli bir Rum Köyü olan Şirince gezisinin ardından İzmir-Balıkesir-Bursa güzergahından İstanbul’a dönüş yolculuğunuz başlıyor.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3446&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Karya (Marmaris) Turu

Yolculukla gecen gecenin ardından tur programı Selçuk’ta verilen kahvaltı molasından sonra ilk durak Aşıklar Yolu… Köyceğiz içerisinde verilen moladan sonra ilk tekne turu olan Dalyan Tekne Turu’na çıkılıyor. Tur sırasında sazlıkların arasından geçerken Kaunos Kral Kaya Mezarları’nı görebilirsiniz. Caretta caretta kaplumbağalarının Akdeniz’deki en önemli üreme alanı olan İztuzu Plajı’nda verilen yüzme molasının ardından akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Üçüncü gün sabah kahvaltısının ardından Gökova’ya hareket ediyorsunuz. Azmak Çayı’nda ve Gökova’da yapacağınız tekne turları sırasında Gelibolu Adası, İnce Kum, Su Altı Mağaraları, Lacivert Koy’da yüzme molaları verip Sedir Adası’na çıkıyorsunuz.  Cleopatra Plajı’nda verilen molanın ardından akşam yemeği ve konaklama için Marmaris’e doğru yola çıkıyorsunuz. Marmaris’te yapılan küçük şehir turu sonrasında dilerseniz ekstra olarak düzenlenen Marmaris Barlar Sokağı gezisinde katılabilirsiniz. Dördüncü ve son gününüzde kahvaltının ardından yolculuk şarabı ve Rum evleri ile meşhur Şirince’ye… Şirince gezisini takiben Ödemiş’e hareket ediyorsunuz kent turu sonrasında Birgi’ye gidip yaşam ve ölümün iç içeliğini insanlara gösteren “Güneş ve Selvi” ağacıyla karşılaşıyorsunuz. Sonrasında Türk sivil mimarisinin örneklerini görebileceğiniz sokaklarda dolaşıp, dokuma atölyelerini ve yöreye özgü ürünleri satın alabileceğiniz kısa bir serbest zaman sonrasında İstanbul’a dönüş yolculuğunuz başlıyor.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3448&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Likya (Fethiye) Turu

Adapazarı-Kütahya-Afyon üzerinden Fethiye’ye hareket ediyorsunuz. Yolda alınan serbest kahvaltı sonrası Akdağlar’ın eteklerinde bulunan Tlos’u geçerek Yakapark’a ulaşıyorsunuz. 

Öğlen yemeğinin ardından on sekiz kilometrelik Saklıkent Kanyonu’nun buz gibi sularına ayaklarınızı sokarak keyifli bir yürüyüş yapıyorsunuz. Öğlen yemeğinin ardından Belcekız Koyu’nu görüp, Ölüdeniz’e yüzmeye gidiyorsunuz. Ölüdeniz’deki keyifli dakikaların ardından akşam yemeği ve konaklama otelinizde. Otelde aldığınız açık büfe kahvaltı sonrasında Fethiye’nin ve Göçek’in birbirinden güzel koy ve adalarında maviyi ve yeşili bir arada görmeye doyacağınız Oniki Adalar Tekne Turuna çıkıyorsunuz. Kızılada, Tersane Koyu, Tavşan Adası, Yassıcılar Adası, Domuz Adası, Samanlık Koyu, Şövalye Adası tekne turu sırasında görüp yüzme molası verebileceğiniz yerler arasında. Tekne turundan sonra Fethiye şehir merkezinde bulunan Telmessos Antik Tiyatrosu gezisi ardından akşam yemeği ve konaklama için otelinize dönüyorsunuz. Dileyenler ekstra düzenlenecek olan Gece Teknede Mehtap Turu’na katılabilirler. Dördüncü ve son gününüzde ise rotanız öncelik Dalyan… Dalyan Tekne Turu’na çıkılıyor. Tur sırasında sazlıkların arasından geçerken Kaunos Kral Kaya Mezarları’nı görebilirsiniz. Caretta caretta kaplumbağalarının Akdeniz’deki en önemli üreme alanı olan İztuzu Plajı’nda verilen yüzme molasının ardından Afyon-Adapazarı-İzmit üzerinden İstanbul’a olan yolculuğunuz başlıyor.

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=59&s=2&TurTipi=1

Pamfilya (Antalya) Turu

Gece yolculuğunuzun ardından,  yolda alınan serbest kahvaltının ardından Kütahya ve Afyon üzerinden Antalya’ya doğru hareket ediyorsunuz.  Ardından Side Çarşı Turu, Apollon Tapınağı, Perge Antik Kentine varıyorsunuz. Roma çağında gladyatör dövüşlerinin de yapıldığı tiyatroyu gezdikten sonra U şeklindeki stadion surlar, kuleler, kapılar, anıtsal çeşme, hamamlar, mezar kalıntıları, heykeller, agora, kilise, su kanalları, direkli cadde, piskoposluk gibi birçok Antik yapıtları geziyor olacaksınız. Bu kalıntılar hakkında merak ettiğiniz bilgilere de orada sahip olabilirsiniz. Ardından günümüze kadar mevcut yapısını koruyarak gelmiş olan Aspendos Tiyatrosunu geziyorsunuz. Sonrasında Antalya’nın en gözde yeri olan Manavgat Şelalesine tekne turu ile yol alınıyor. Geçirilen tekne turu sonrasında gün sona eriyor ve otelinize gidiyorsunuz ardından akşam yemeği ile bir tur gününüz daha sona ermiş bulunuyor. Ertesi gün otelinizde yapacağınız kahvaltı sonrasında, Kemer’e doğru hareket ediyorsunuz. Kemer merkezde kısa bir serbest zaman geçiriliyor. Ardından tüm gün sürecek Kemer gezisi için harekete geçiliyor. Tene turu ile bu sefer Mehmet Alibükü Koyu, Üç Adalar, Phaselis Koyu, Alacasu Koyu’nda verilen yüzme molaları veriliyor. Sonrasında otele gidilerek akşam yemeğinizi yiyorsunuz. Bu sefer farklı organizasyon yapılarak Antalya Merkezde Gece Turu’na çıkılıyor. Turda Yivli Minare, Saat Kulesi, Kaleiçi, Antik Yat Limanı gezisi, arzu eden konuklarımız için barları ile ünlü Kale İçi Bar Turu (ekstra) gibi alternatiflerde sunulabiliyor. Yine yeni bir gün başlangıcında, otelinizde alacağınız açık büfe kahvaltınızın ardından, yolunuz Kurşunlu Şelalesi’ne gidiyor.  Kurşunlu Şelalesi’ni gezildikten sonra, Kütahya ve Adapazarı güzergahından dönüş yolculuğunuza geçiyorsunuz. Akşam geç saatlerde İstanbul’a varmış oluyorsunuz. 

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3443&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Kilikya (Antakya-Adana-Mersin) Turu

Yolculukla geçen gecenin ardından yolda alınan sabah kahvaltısının ardından, Çukurova Yaylasının ortasında yer alan ve Seyhan Nehrinin bereketli sularıyla beslenen şehre yani Adana’ya doğru hareket ediliyor. Adana’da gezinizde; Adana Etnografya Müzesi, Meşhur Taşköprü, Büyük Saat Kulesi,  gezileri yapılıyor. Sonrasında Ulu Camii Külliyesi, Çarşısı gezileri ardından Seyhan Barajında vereceğiniz mola zamanı geliyor. Mola ardından ilk durağınız Tarsus oluyor. Tarsus’a gittiğinizde toprağın üstünde bin bir meyve ve sebze göze çarparken, altında ise zengin bir kültür saklanmakta olduğunu göreceksiniz. Tarsus’ta gezinize ilk olarak Tarsus Şelaleleri ile başlıyorsunuz.  Burada verilen serbest zaman ve çay molası ardından, Eshab-ı Keyf Mağarası ile Eshab-ı Keyf diye adlandırılan ve kutsal kişiler olarak bilinen, Hıristiyanlarca 7, Müslümanlarca sekiz evliya olarak kabul edilen Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Debernuş ve Kefeştetayuş adındaki yedi genç ve köpekleri Kıtmir’e ait olduğu söylenen ve burada yüzyıllarca uyuduklarına inanılan mağarayı ziyaret ediyor olacaksınız. Mağaradaki gezinizin ardından Tarsus merkeze varıyor olacaksınız. Merkezde güzelliğin sembolü Kleopatra Kapısını görüyorsunuz.  Kleopatra Kapısından sonra Hıristiyanlığın yayıcısı olarak kabul edilen St. Paul’un doğduğu şehir olan Tarsus’ta evinden geriye kalan Hıristiyan hacıların ziyaret noktası olan St. Paul Kuyusu’nu ziyaret ediyorsunuz. Oradan eski Tarsus sokaklarında geziyor ve yılanların Şahı Şahmeran’ın efsanesinin geçtiği hamamın yanından geçiyorsunuz.  St. Daniel Peygamberin mezarının olduğuna inanılan kazı alanına doğru ilerliyor olacaksınız. Oradan Tarsus’un ünlü havuç cezeryelerini aldıktan sonra restore edilen Nusret Mayın Gemisini geziyor olacaksınız. Sonrasında Mersin’e geliyor ve otelinizde güzel bir akşam yemeği ile kendinizi dinlenmeye vereceksiniz. Bir sonraki gün, sabah otelinizde yapacağınız açık büfe kahvaltı sonrasında, Silifke’ye hareket ediyorsunuz. Silifke şehir turunun ardından, Taşucu, Ayatekila Manastırı, gezilerinden sonra, Zeus Tapınağı, Cennet - Cehennem Obrukları ve Arkıt ve Dikitleriyle ünlü Dilek Mağarası'nı gezip, Kanlı Divane Antik Kenti'ne ulaşıyor olacaksınız.

Burada suçluların atıldığı Ölüm Çukuru, Kaya Kabartmaları, Kiliseler, Ölüm Kulesi, Mezar yapıları ve diğer anıtsal eserleri gezip, sonrasında Elausia Sebaste Antik Kentini geziyor olacaksınız. Burada görebileceğiniz birçok önemli eserler bulunuyor. Amfi Tiyatro, Agora, Lahit Mezarlar, Hamam, Yer Altı Zindanları ve Roma döneminden kalan renkli mozaikleri gezerek sonrasında Kız Kalesi gezinizi keyifle yapıyor olacaksınız. (Tekne olmadığında panoramik olarak yapılır.) Son gün ise, Sabah erkenden kalkıp otelinizde kahvaltınızı yapıp, sonrasında Silifke üzerinden Toros Dağları’na tırmanmaya başlıyor olacaksınız. Göksu Deltası, Silifke Ovası ve Torosların muhteşem manzarası eşliğinde Karaman üzerinden Konya'ya varıyorsunuz. Panoramik şehir turu ardından Alaaddin Tepesi’ni gezerek, Mevlana Müzesi’ni ziyaret ediyor olacaksınız.  Ardından Şems-i Tebrizi Türbesi’ni gördükten sonra Ankara-Adapazarı - İzmit üzerinden akşam geç saatlerde İstanbul’a varmış oluyorsunuz.  Sizleri aldıkları noktalara bırakarak, güzel bir turda sona ermiş bulunacaktır.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3454&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Pamukkale Turu

Yolculukla geçen gecenin ardından,  sabah güzel kahvaltıyla başlayan gününüze önce otelinize yerleşerek devam ediyorsunuz. Bunun yanında dinlenme molası vererek yol yorgunluğunuzu atmış oluyorsunuz. ( Doluluk nedeniyle otele öğleden sonra girilmesi gerekirse gezi programı öne alınabilir. Bu nedenle hazırlıklı olunmasında yarar vardır.)Dinlenme molanız sonrasında Şarabı ve eski Rum evleri ile meşhur,  kendinizi düşsel bir ülkedeymiş gibi hayal edeceğiniz evleri, sokakları ve insanları ile sizleri kendine çeken Şirince'ye hareket ediyor olacaksınız. Şirince gezinizi takip eden Selçuk’a geçtiğinizde, burada Arkeoloji Müzesi ile Selçuk Şehir Turu ziyaretlerini yapıyor olacaksınız. Ardından Efes Antik Kenti’ne doğru hareket ediyorsunuz. Burada Arcadiane Caddesi, Tiyatro, Küretler Caddesi, Memmius Anıtı, Herakles Kapısı, Traian Çeşmesi, Hadrian Tapınağı, Scholastika Hamamları, Gymnasion, Ticaret Agorası, Odeon, Parlamento Binası, Mozaikli Kaldırım, Paleastra  gibi birçok değerli eserleri görüyorsunuz. Efes Antik Kenti gezinizin ardından,  Hıristiyan inanışına göre hac merkezi olarak kabul edilen Meryem Ana Evi gezisini yapıyor olacaksınız. Burada bir mağarada uyudukları ve yıllar sonra uyanan Eshab-ı Kehf ( Yedi Uyurlar Mağara ) gibi özel tarihi olan yerleri geziyorsunuz. Ertesi gün güzel bir sabah ile uyanıyorsunuz. Sabah otelinizde yapacağınız açık büfe kahvaltınızın sonrasında, Dünyanın üçüncü Türkiye’nin en büyük tapınağı, ayrıca Antik Çağ’ın üç büyük Kenti olan Didyma ( Didim ) Apollon Tapınağı, Medusa, İonyanın en eski kentlerinden olan Milet Antik Kenti, Tiyatro, Surlar, Liman yolu, Hamam, Gymnasium, İlyas Bey Camii gibi eserleri göreceksiniz. Bu dönemde en önemli piskoposluk merkezi olan Priene Antik Kenti, Athena Tapınağı, Odeon, Bouleterion, Antik Cadde, Eski Kilise, Tiyatro, Agora, Demeter Temenosu gibi birçok Dünya harikası eserler ile karşılaşacaksınız. Bunların sonrasında, Didim Altın Kum’a yol alıyor olacaksınız. Buradaki serbest zamanınızın ardından, otelinize dönüp Akşam yemeği yedikten sonra, dinlenerek kendinize ertesi güne hazırlayabilirsiniz. Turunuzun son gününde ise,  sabah otelinizde alacağınız açık büfe kahvaltısından sonra, Pamukkale’ye doğru hareket ediyor olacaksınız. Pamukkale'de Hierapolis Antik Kenti, Nekropol, Domitian Kapısı, Sütunlu Cadde, Karbondioksit Havuzu, Cin Deliği, Tiyatro, Travertenler, Karahayıt Köyü, Kızılsu, Pamukkale Köyü gezilerinizin ardından Dünyaca ünlü Denizli Tekstil Atölyeleri ve halı mağazaları sonrası Kütahya, Bursa üzerinden İstanbul’a hareket ediyor olacaksınız. 

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3443&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Galatya (Amasya-Çorum-Tokat ) Turu

Gece başlayan yolculuğunuza İzmit-Adapazarı yönünden devam ediyorsunuz. Sabah saatlerinde Osmancık’ta serbest bir kahvaltının ardından yol üzerinde bulunan Çeltik fabrikalarıyla ünlü Osmancık gezisi ile tur programı başlıyor. Kızılırmak’ın kolu olan Gökırmak üzerinde bulunan Koyun Baba Kemerli Köprüsü’nü ve Koyun Baba Türbesi’ni gördükten sonra Amasya’ya hareket edip geziye Hazeranlar Konağı ile başlıyorsunuz. Sivil mimari örneklerini ve Amasya Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra Ferhat ile Şirin Su Kanalları’nı ziyaret edip son olarak da Amasya’nın tepeden görüntüsü alabileceğiniz ve fotoğraflarını çekebileceğiniz Amasya Kalesi ve Kaya Mezarları’nı panoramik olarak da görebileceğiniz Çakallar Tepesi’ni ziyaret edip akşam yemeği ve konaklama için otelinize gidiyorsunuz. Ertesi gün sabah kahvaltısının ardından yolculuk bu sefer Çorum’a… İlk olarak Hitit eserlerinden oluşan Çorum Müzesi’ni gezip ardından eski Çorum Evleri’nin bulunduğu Kale Mahallesi’ni ve şehir kalesini gördükten sonra yemek molası verip sonrasında Hattuşaş Antik Kenti’ne doğru yola çıkıyorsunuz. Büyük Tapınak, Büyük Kale, Nişantaşı, Hiyeroglifli Oda, Güney Kale, Kral Kapısı, Yer Kapı, Sfenksli Kapı, Aslanlı Kapı’yı gezdikten sonra Tanrı Tutalya ve diğer tanrılara inançlarını yerlerine getirmek için ve her tanrının simgesinin bulunduğu Yazılı Kaya’ ya gidiyorsunuz. Tur sonrasında Boğazkale’ye geri dönüp tarihi eser ve kalıntıları incelemek amacıyla Boğazköy Müzesi’ne uğruyorsunuz. Hattuşaş’ın uzantısı olan Alacahöyük’de kent kalıntıları ve müzesi gezileri sonrası akşam yemeği ve konaklama için otelinize dönüyorsunuz. Turun dördüncü ve son gününde ise Tokat, Gök Medrese, Tokat Kalesi, Zile, Anzilia Höyüğü, Zile kalesi, Amfi Tiyatro, Amasya Caddesi, Nasuh Paşa Camii, Ballıca Mağarası görebileceğiniz yerler arasında. Son günün programı tamamlandıktan sonra İstanbul’a olan yolculuğunuz başlıyor.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3529&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Sinop-Batı Karadeniz Turu

Akşam saatlerinde başlayan yolculuk ve sabah saatlerinde alınan serbest kahvaltı sonrasında Hamsiloz Fiyordu’na varıp o eşsiz manzarayı gördüğünüzde geçecek. Türkiye’nin tek fiyordunu ve Akliman’ı görerek bu bölgeden ayrılacaksınız. Sinop’u gezisi sırasında Sinop Kalesi ve Tarihi Sinop Cezaevi gezisinin ardından sonra öğle öğlen yemeği için Sinop Limanı’nda serbest zamanınız olacak. Sonrasında yerleşme, konaklama ve akşam yemeği için otele gidiliyor. İyice dinlenip sabah kahvaltınızı otelde yaptıktan sonra bu sefer yolculuk Safranbolu’ya… Safranbolu’da panoramik olarak göreceğiniz Hükümet Konağı’nın ve Saat Kulesi’nin bulunduğu Kale Mevkii’ne çıkıyorsunuz. Safranbolu’nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek Semerciler, Manifaturacılar, Demirciler, Bakırcılar çarşılarını, panoramik Cinci Hanı ve Hamamı, İzzet Mehmet Paşa Camii, Akçasu Kanyonu’nu, Köprülü Mehmet Paşa Camii’ni ve avlusundaki Güneş Saati’ni, Kaymakamlar Konağı’nı gezip tarihi kentte zamanın farkında olmayacaksınız. Yemeniciler Arastası’nda verilen alışveriş molasının ardından akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Turun dördüncü ve son gününde ise eski bir Bektaşi Köyü olan Yörükköyü ilk duraklardan biri. Çamaşırhane, Sipahioğlu Konağı gezileri yapıldıktan sonra rotanız Amasra oluyor. Hava şartlarına göre şehirde kısa bir tekne turu düzenlenebiliyor. Amasra’da Kemere Köprüsü, Kilise Camii ve Çekiciler Çarşısı’nı görülüp ünlü balık restoranlarında öğle yemeği molası veriliyor. Arından Amasra Müzesi ziyaret edildikten sonra kentten İstanbul’a dönmek için ayrılıyorsunuz.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3456&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Batı Karadeniz Turu

Sabah erken saatlerde Bolu Dağı’nın eteklerinden Abant Gölü’ne doğru yolculuk başlıyor. Göl kıyısına gelindiğinde dileyen misafirler yürüyüş yapabilir, dileyen misafirlerse fayton veya atla gezinti yapabilirler. Sonrasında Gerede-Eskipazar-Karabük güzergahından Türklerin ve Rumların ortak yaşantısının izlerini taşıyan müze kent Safranbolu’ya gidiliyor. Safranbolu’da panoramik olarak göreceğiniz Hükümet Konağı’nın ve Saat Kulesi’nin bulunduğu Kale Mevkii’ne çıkıyorsunuz. Safranbolu’nun ruhunu yansıtan sokaklardan geçerek Semerciler, Manifaturacılar, Demirciler, Bakırcılar çarşılarını, panoramik Cinci Hanı ve Hamamı, İzzet Mehmet Paşa Camii, Akçasu Kanyonu’nu, Köprülü Mehmet Paşa Camii’ni ve avlusundaki Güneş Saati’ni, Kaymakamlar Konağı’nı gezip tarihi kentte zamanın farkında olmayacaksınız. Yemeniciler Arastası’nda verilen alışveriş molasının ardından akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Yörükköyü ilk duraklardan biri. Çamaşırhane, Sipahioğlu Konağı gezileri yapıldıktan sonra rotanız Amasra oluyor. Hava şartlarına göre şehirde kısa bir tekne turu düzenlenebiliyor. Amasra’da Kemere Köprüsü, Kilise Camii ve Çekiciler Çarşısı’nı görülüp ünlü balık restoranlarında öğle yemeği molası veriliyor. Arından Amasra Müzesi ziyaret edildikten sonra kentten ayrılıyoruz. Akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Turun üçüncü ve son gününde açık büfe kahvaltı sonrasında Batı Karadeniz Bölgesi’nde Ilgazların kuzey yamaçlarında yer alan Karaçomak Vadisi’nde kurulmuş eski bir yerleşim yeri olan Kastamonu’ya gidiliyor. Ilgaz Dağ’ına tırmanıp milli park ziyareti sonrasında Kastamonu şehir merkezine iniliyor. Kastamonu Kalesini (panoramik ), Liva Paşa Konağı Etnografya Müzesi, 1901 yılına tarihlenen Hükümet Konağı, Saat Kulesi, Şerife Bacı Anıtı ardından Nasrullah Meydanı ve Şadırvanı ziyaret ediliyor. Kastamonu El Sanatları Merkezi olarak işlevini sürdüren Münüre Medresesi gezilerek alışveriş için serbest zamanınız oluyor. Şeyh Şaban-i Veli Türbesi ve Kral Kaya Mezarlarını gezildikten sonra İstanbul’a yolculuk başlıyor. 

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=30&s=2&TurTipi=1

Eskişehir-Odunpazarı-Kütahya Turu

Gündüz yolculuğunun ardından,  Eskişehir’e varıyorsunuz. İlk olarak bölgenin yerel lezzetlerinden,  balaban kebabı ve çiğ börek olarak öğle yemeğinizi yiyorsunuz.  Gezinize ilk olarak 19. yüzyıl mimarisinin en güzel örneklerinin sergilendiği Odunpazarı ile başlıyor olacaksınız. Her biri birer tarih olan ve o eski yaşantıyı gözlerinizin önünde canlandıran tarihi konaklar arasında dolaşırken kendinizi Osmanlı döneminin içersinde hissedeceksiniz. Türkiye’de bilinen ilk Modern Cam Müzesi’ni birbirinden güzel cam eserleri görüp,  fotoğrafladıktan sonra Atlı Han (Geleneksel El Sanatları Çarşısı) da Lüle taşı yapım ve satım atölyelerini görüyor ve burada serbest zamanınızı değerlendiriyor olacaksınız. Ardından gelişimi ve bir üniversite şehri olması vesilesiyle adından sıkça bahsettiren Eskişehir’i tanımaya devam ediyorsunuz. Dünya’da tek olan Lüle Taşı Müzesini ve Kurşunlu Külliyesi’ni ( Camii, Medrese, Kervansaray, Sıbyan Mektebi, Şadırvan ), 150 yıllık bir tarihe sahip, Eskişehir Mevlevi Hanesini ziyaret ediyor olacaksınız. Genellikle ney dinletisine şahit olacağınız, Sazova Bilim, Sanat ve Kültür Parkına doğru yol alıyor olacaksınız. Burada sizlere serbest zaman veriliyor olacak, bu serbest zamanda dileyen misafirler Masal Şatosunu, Korsan Gemisini, Nuhun Gemisini, Gölet ve Hacivat karagöz heykelleri arasında gezi yapabilirler. Sonrasında Eski Hal Binası ( Gençlik Merkezi ) geziyor olacaksınız. Ardından Porsuk Çayı kıyısında serbest zaman fırsatı ile bol bol fotoğraf çekilebileceğiniz zamanınız olacaktır. Ertesi gün, otelde alınan açık büfe sabah kahvaltınızın ardından, Şelale Parkına doğru yola çıkıyor olacaksınız. Essiz güzelliği ile gelenlerin ilgisini çeken park gerçekten görülmeye değerdir. Burada vereceğimiz serbest çay molanızın ardından, Türkiye Lokomotif fabrikası Tülomşaş’da bulunan zamanın en sansasyon olayına sebebiyet veren Devrim Arabasını görüyor olacaksınız.  Ardından Porsuk çayında dileyenler tekne turuna çıkabilir. Hemen sonrasında içersinde Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün eşyalarının ve Yavuz Kruvazörü, Muavenet-i Milliye, Nusret Mayın Gemisi, Alemdar Kurtarma Gemisi, Sütlüce Bandırma Vapuru ve Savarona gemilerinin maketlerin de bulunduğu Cumhuriyet Eserleri Müzesini gezip görüyor olacaksınız. İçersinde farklı geçmişlerden ve günümüzden eserlerin sergilendiği Karikatür Müzesini gezdikten sonra, öğle yemeğiniz için serbest zaman veriliyor olacaktır. Öğlen yemeği sonrasında Mihalıçık ilçesine hareket edilerek, düşünceleri ve işlediği konular ile Anadolu da gelişen Türk edebiyatının en önemli şahsiyetlerinden olan Yunus Emre Türbesi ve Dergâhına doğru yol alınıyor. Sonrasında Porsuk Çayında kısa bir tekne turu yapıyorsunuz yapılan tekne turu sonrasında, otelinize geri dönüş sağlanıyor olacaktır. Bir sonraki gün, otelinizde alınan açık büfe kahvaltı sonrası hareketle, Eskişehir’den ayrılarak, Kütahya’ya doğru yola çıkıyor olacaksınız. Tüm Anadolu Şehirleri gibi şaşırtıcı birçok özelliği ve güzellikleri bulunan bu eski Osmanlı şehrini tanımaya ünlü Germian Sokağı’nı gezerek başlıyorsunuz. Daha sonra Hıdırlık Tepesi (panoramik) , Kütahya Kalesi, Arkeoloji Müzesi, Kossuth (Macar) Evi, Ulu Camii, Döner Kule, Dönenler Camii, Kütahya Çini Müzesi’ni göreceksiniz. Alacağınız öğle yemeği sonrasında Çavdarhisar ve Aizonai Antik Kenti yeni gezi noktalarınız olacaktır. Ana tanrıça Kybele’ye adanmış bir tapınağın üzerine kurulan günümüze kadar en iyi korunmuş olan Zeus Tapınağı ve Tarihin ilk Borsa Binası’nın, Tiyatro Binası hemen bitişiğindeki stadyumun, Antik sütunlu caddenin ve hamamını görüyor olacaksınız.  Ardından hala günümüzde kullanılan tarihi Roma Köprüleri ile gezileriniz sonrasında dönüş yolunda kısa bir mola verilecektir.  Arzu edenler cini alışverişlerini buradan yapabilirler.  İstanbul’a dönüş için,  Bozüyük-Adapazarı üzerinden akşam saatlerinde yola çıkıyor olup, bir Eskişehir Turu’nun daha sonuna gelmiş bulunuyor olacaksınız. 

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=38&s=2&TurTipi=1

Yedigöller-Beypazarı-Amasra Turu

Sabah saatlerinde başlayan yolculuk İzmit-Adapazarı yönünden Amasra’ya hareket ediyor. Amasra’ya vardıktan sonra Bakacak Tepesi’nden kenti fotoğraflama imkanı bulabilirsiniz. Şehri görmeden önce Karadeniz sularının üstünde şehrin görüntüsüne ve adalarına hayran kalacağınız kısa bir (hava şartlarına göre)tekne turuna çıkılıyor. İhtişamını halen koruyan surlarla çevrili kent sokaklarında gezerken küçük bir adayı anakaraya bağlayan Kemere Köprüsü, Kilise Camii ve Çekiciler Çarşısı görülecek yerler arasında… Balık restoranlarında öğle yemeği molası verdikten sonra Osmanlılar Dönemi’nde Bahriyey-i Hümayun sonrasında mızıka okulu olarak da kullanılan Amasra Müzesi gezisinin ardından kentten ayrılıp akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Turun ikinci gününde Batı Karadeniz Bölgesi’nin en zengin bitki örtüsüne sahip olan, ayrıca tabii yaşam alanı olan Yedigöller’e minibüslerle hareket ediliyor. Hava şartlarına göre Gölcük Gölü’nde veya Abant Gölü’nde ekstra mangal keyfi yapılabilir. Yedigöller gezisi sonrasında 820 metre rakımdaki Sünnet Göl’e rota çevriliyor. Sünnet Göl’de yürüyüş ve serbest zaman sonrası Akşemsettin’in memleketi Göynük’e hareket ediliyor. Şehirde Akşemsettin Türbesi’ni, Romalılar Dönemi’nden beri kullanılan hamamını ve 1923-24 yılları arasında İstiklal zaferimizin anısına yapılmış, 1960’ta tekrardan restore edilmiş Zafer Kulesi’ni aşağıdan fotoğraflayabilirsiniz. Göynük gezisi sonrası bu bölgede bulunan en önemli ve güzel göllerden Cennet Göl (Gölcük Gölü) gezisine doğru yolculuğunuz devam ediyor. Cennet Göl gezisinin ardından konaklama ve akşam yemeği için otele dönülüyor. Turun son günü olan üçüncü günde otelde alınan açık büfe sabah kahvaltısının ardından Osmanlıyı yaşayan kent, Beypazarı’na gidiliyor. Şehrin panoramik olarak görülebildiği en güzel noktası olan Hıdırlık Tepesi’ne çıkıp ve şehrin panoramasını çıkarttıktan sonra, üç bin eski evin bulunduğu eski Beypazarı geziliyor. Kurşunlu ve İncirli Camii, Gümüşçüler Çarşısı, Suluhan, Alaattin Sokağı gezileri sonrasında Mudurnu’ya doğru yol alıp Yıldırım Beyazıt Camii ve hamamı geziliyor.  Mudurnu’daki gezi bakırcılar ve eski çarşıları gezerek tamamlanıyor. Bolu Dağı’nın eteklerinde bulunan Abant Gölü’ne gidip, göl kıyısına dileyenler yürüyüş yapabilir, dileyenlerse fayton veya atla gezinti yapabilirler. Abant gezisi sonrası İstanbul’a hareket ediliyor. Akşam saatlerinde İstanbul’da dönülüyor.

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=36&s=2&TurTipi=1

Bursa-İznik-Trilya Turu

Sabah saatlerinde başlayan yolculuk Yalova-Orhangazi-Gemlik güzergahından müze şehir İznik ‘e doğru hareket ediliyor. İznik Göl’ü etrafında yapacağınız gezi sonrasında ilk olarak surları, Ayasofya Müzesi, Yeşil Camii, İznik Müzesi, Nilüfer Hatun İmreti, Şeyh Kudbeddin Camii, Çini Kazı alanı göreceğiniz yerler arasında. Göl kenarındaki balık lokantalarında verilen serbest zaman sonrasında Roma Dönemi’nden kalan kalıntıları ve Antik Tiyatro, Süleyman Paşa Medresesi, Çini atölyeleri gezileri ve alışveriş molasından sonra Bursa’ya gidiliyor. Heykel, Yeşil Camii ve Yeşil Türbe, Emir Sultan Türbesi gezileri sonrasında serbest zamanınızı değerlendirebilirsiniz. Tarihi Kapalı Çarşı ve Ulu Camii gezileri sonrasında Osman Gazi ve Orhan Gazi’nin türbelerinin bulunduğu Tophane’ye çıkıp ve şehrin panoramik fotoğraflarını çekme fırsatı buluyorsunuz. Ardından Uludağ’a hareket edip geçirilen serbest zaman sonrasında konaklama ve akşam yemeği için otele gidiliyor. Ertesi sabah otelde alınan açık büfe kahvaltı sonrasında, Bursa’nın 45 km güneydoğusunda yer alan İnegöl’e hareket ediliyor. İshak Paşa Cami ve Külliyesi, Hamza Bey Cami, Yıldırım Cami (Cuma Camii), Kurşunlu ve Han, Ortaköy Kervansarayı İnegöl'de görülebilecek tarihi eserler arasındadır. İnegöl’ün meşhur köftesini tattıktan sonra 13 km batısında yer alan Sultan Köyü’nde XIV. yüzyılda yaşamış Germiyanoğlu Geyik Baba ile Balım Sultan adına, Orhan Bey tarafından yaptırılmış Geyikli Baba Türbesi ziyaret ediliyor. Boğazova Yaylası, Arabaoturağı Yaylası, Alaçam Yaylası panoramik olarak görüldükten sonra Türkiye’nin en büyük üçüncü mağarası olan Oylat Mağarası ile geziye devam ediliyor. Program bitimiyle akşam yemeği ve konaklama için otele dönülüyor. Turun üçüncü ve son gününde otelde alınan kahvaltının ardından Uludağ’ın kuzey eteklerindeki Cumalıkızı Köyü’ne gidiliyor. Etnografya Müzesi gezisi sonrasında serinlemek için Saitabat Şelalesi’ne gidip, şelale kenarında çay içmeyi unutmayın. Ardından Bursa’nın en iyi korunmuş ilçelerinden Mudanya’ya doğru yola çıkılıyor Osmanlı sivil mimarisinin en güzel örneklerini görebilirsiniz. Sahildeki balık lokantalarında yemek molası verdikten sonra Kumkaya Kilisesi’ni gezip, Mudanya’nın yazlık yerlerinden ve kiliseleriyle ünlü Trilya’ya gidiliyor. Serbest zaman sonrasında İstanbul’a dönüş için hareket ediliyor. 

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3598&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Maşukiye-Ağva-Şile Turu

İstanbul’dan sabah erken saatlerde hareket eden otobüs İzmit’e varıyor. Yerel halk olarak yıllara Keltepe olarak adlandırılan ve sonrasında kayak merkezi olduktan sonra Kartepe adını alan Kayak Merkezi’nde sabah kahvaltısı molası veriliyor. Molanın ardından Maşukiye’de rehber eşliğinde kısa bir yürüyüş yapılıyor. Sonrasında tektonik oluşumlar sonucu meydana gelen Sapanca Gölü’ne gidiliyor. Sapanca Göl’ü kenarındaki gezintinin ardından arzu edenle gözleme yiyebilir ya da geliş yolunda gördükleri alabalık tesislerinden canlı canlı gelmiş olan alabalıktan tadabilirler. Öğle yemeğinin ardından Kerpe’ye hareket ediliyor. Eskinin balıkçı kasabaları şimdinin turizm değerleri olan Kefken Sahil Turu sonrası Kerpe'ye gidiliyor. Akçakoca Türbesi ziyaretinin ardından konaklama ve akşam yemeği için otele gidiliyor. Sabah otelde yapılan açık büfe kahvaltı sonrasında, ilk durak noktası ise, insanoğlunun sorunlarına ilginç icatları ile çözüm üreten Düzceli Mucit’in Atölyesi... Burada mucitin kendisinden çeşitli bilgiler alıp icatlarını gördükten ve hoş dakikalar geçirdikten sonra Güzeldere Şelalesi’ne doğru olan yolculuk başlıyor. 630 metre rakımlı olan bu şelaleye, 120 metre yükseklikteki blok kayaların üzerinden dökülen bir nehir demek daha uygun olacaktır. Öğle yemeğini açık havada aldıktan sonra (hava şartları müsait ise) bir kuş cenneti olan, su seviyesinin yanında nilüfer çiçekleriyle, sazlıklarıyla kuşları saklarken fotoğraf ve kuş gözlemcilerine kompozisyon oluşturan Efteni Gölü’ne gidiliyor. Sonrasında Düzce At Cifliği’ne gidilerek güzel bir ortamda hoşça vakit geçiriliyor. Bu sürede dileyenler ata binebilir, salıncakta sallanabilir, armut koltuklarda keyif çayı içebilir ya da akordeon çalmayı deneyebilirler. Ardından Samandere Köyü’ne gidilip Orman Bakanlığı’nca “Tabiat Anıtı” olarak ilan edilen Samandere Şelalesi’ni görülüyor. Şelale gezisi sonrasında El Sanatları Atölyesi’ne gidilerek alışveriş yapılabilir. Günün sonrasında akşam yemeği ve konaklama için otelimize dönülüyor. Otele döndükten sonra dileyen misafirler Nefis Süt Ürünleri Fabrikası’na gidip Çerkez süt ürünlerinden ve peynirlerinden satın alma imkanı bulabilirler. Turun son gününde otelden alınan kahvaltı sonrasında İzmit'in Çal Tepesi'nden doğup gelen Göksu ve Yeşilçay dereleri arasındaki deltaya, alüvyonlar üzerine kurulmuş Ağva'ya gidiliyor. Yemyeşil doğası, Karadeniz'in masmavi suları ile Ağva'da geçireceğiniz serbest zaman sonrasında Şile Bezi alışverişi yapabilirsiniz. Sonrasında eski bir Rum Köy’ü olan Yeniköy'e gidiliyor. Yeniköy Kilisesi ve kilise içerisindeki vaftiz yerini gördükten sonra öğlen yemeği için mola veriliyor. Ardından yolculuk Şile'ye... Ağlayan Kaya, dünyanın en büyük deniz fenerlerinden biri olan Şile Feneri, Şile Kalesi gezilerinin ardından limanda verilen çay-kahve molası sonrasında İstanbul'a dönüş yolculuğu başlıyor. 

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3465&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Edirne-Kıyıköy-İğneada Turu

Sabah saatlerinde Edirne’ye başlayan yolculuk Edirne’ye varış ve şehirdeki görülecek sivil mimari ve tarihi eserleri geziliyor. Meriç Kıyısı’nda yenen öğlen yemeği ise programa keyif katan ayrıntılardan bir diğeri yemek sonrasında Edirne'ye 4 kilometre mesafede olan Karaağaç, Meriç Köprüsü, Lozan Anıtı, Tren İstasyonu gezileriyle devam ediyor. Kısa bir çay molasının ardından Edirne şehir merkezine dönülüp Üç Şerefeli Camii, Eski Camii (Ulu Camii) ve Mimar Sinan'ın ustalık eserimdir dediği Selimiye Camii ve Arasta Çarşısı geziliyor. Alışveriş için ayrılan serbest zaman sonrasında akşam yemeği ve konaklama için otele gidiliyor. Ertesi sabah otelde alınan kahvaltı sonrasında dünyada sadece beş yerde var olan doğal yapısı bozulmamış, Subasar (Longoz) Ormanlarına sahip, 671 bitki çeşidini barındıran İğneada’ya gidip birçok eko sisteme ve biyolojik çeşitliliğe sahip yedi adet gölden görülmeye müsait Erikli ve Mert gölleri geziliyor. İğneada gezisinin ardından öğle yemeğini denize karşı keyifle yedikten sonra Dupnisa Mağarası’na gidiliyor. Mağara ağzından yukarıya gürgen ve palamut ağaçlarıyla kaplı yamaçtan tırmanarak yaklaşık on beş dakikalık bir yürüyüşle Mağara'ya geliniyor. Sığınak olarak kullanılabilirliliği incelenmiş mağara ağzından çıkan ağaçların yanından geçerek merdivenden galeriye iniliyor. Mağarayı gezdikten sonra konaklama ve akşam yemeği için otele dönüş. Turun üçüncü ve son gününde panoramik Kırklareli gezisinin ardından Vize’ye gidiliyor. Küçük Ayasofya Kilisesi ve Vize Antik Tiyatrosu burada görülecek yerler arasında. Sonrasında yolculuk Kıyıköy’e… Kıyıköy Kalesi, Kıyıköy evleri, Kıyıköy Limanı sahili temiz havası, mimari dokusu, mükemmel doğası, enfes deniz ürünleri ile dikkatinizi çekmeyi başarıyor. Kıyıköy Çayı gezisinin ardından öğle yemeğini yiyip Saray üzerinden İstanbul’a dönüş yolculuğuna başlanıyor.

http://www.anitur.com.tr/TurDetay.asp?Id=3598&Sayfa=TurHakkinda&TurTipi=1

Uçaklı Karadeniz Yaylalar Ve Batum Turu

Sabah saatlerinde Trabzon’a hareket eden uçağınızla başladığınız yolculuk havaalanında sizi bekleyen özel otobüslerle devam ediyor. Maçka’dan geçerek Altındere Milli Parkı içine girdiğinizde adete yeşilin 1001 tonunu göreceksiniz. Öncelikle Sümela Manastırı’nın eteklerinde şelalelerin içinde bir sabah kahvaltısı sizi bekliyor olacak sabah kahvaltısının ardından, yeşilliklerin içinde bulunan Karadağ’ın eteklerine kaya oyularak inşa edilmiş olan Sümela Manastır’ı mimari harikasını gördüğünüzde şaşkınlığınızı gizleyemeyeceksiniz 1250 metre yükseklikteki Sümela Manastırı’nı gezerken rehberinizin anlatımlarından sonra bir kez daha büyüleneceksiniz. Sonrasında Zigana Geçidi’ne doğru yolculuğunuz başlıyor. Zigana Geçidi’nden geçip Gümüşhane’nin ilçesi olan Torul’daki sarkıt ve dikitleriyle meşhur Karaca Mağarası’na gideceksiniz. 1550 metre yükseklikteki mağaraya tırmanırken nasıl bir manzarayla karşılaşacağınızı tahmin edemeyeceksiniz. Damla Taşı oluşumları açısından zengin bir çeşitliliğe sahip olan mağara sizi masallar diyarına götürecek. Buradaki büyülü saatlerinizin sonrasında Zigana Geçidi’nden geçerek Karadeniz’in en meşhur köylerinden olan Hamsiköy’e varıyorsunuz. Muhteşem bir manzara eşliğinde akşam yemeği ve konaklama için Maçka’da bulunan otelinize geçiyorsunuz. Temiz havasına doyup bir güzel dinlendiğiniz gecenin ardından Batum'a yolculuk başlıyor. Sarp Sınır Kapısı’nda giriş işlemlerinizi tamamladıktan sonra Gürcistan / Acara Bölgesi’ne geçiyorsunuz. Hz. İsa’nın Oniki Havarisi’nden biri olan St. Mathias`ın mezarının da bulunduğu Gonio-Apsaros Kalesi'ni geziyorsunuz.

Batum şehir merkezine doğru yolculuğunuz devam ederken Bayburt'tan doğup Batum sınırlarına kadar kendine keskin çizgiler oluşturan Çoruh Nehri'ni ve üzerindeki eski Gonio Köprüsü'nü göreceksiniz. Bir sonraki durağınız, şehir merkezinden 9 km uzaklıkta bulunan, dünyanın el ile hazırlanmış ikinci büyük bahçesi olan tropik bitkileri ile ünlü Batum Botanik Bahçesi olacak. Birbirinden farklı bitki örtüsünün yer aldığı bu büyük bahçe gezintisinin ardından tekrar şehir merkezine dönerek yöresel yemekleri tadabilmek için yemek molası,  ardından; Meryem Ana Katedral Kilisesi'ni, Orta Camii, Batum Resim ve Güzel Sanatlar Müzesi, tiyatro binası, Medea Heykeli, Batum Limanı ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanı göreceğiniz yerler arasında. Batum Bulvarı'nda gezinti yaptıktan sonra alışveriş için biraz serbest zamanınız olacak. Ardından Sarp Sınır Kapısı'ndan çıkış işlemlerini yapıp akşam yemeği ve konaklama için otelinize geçeceksiniz.  (NOT: Türkiye ile Gürcistan devletleri arasında yapılan anlaşma gereği T.C. vatandaşları Batum’a üzerinde T.C. kimlik numarası bulunan nüfuz cüzdanı ile geçiş yapabilmektedir. Bunun dışındaki kimlik kartları ile (ehliyet vs.) geçiş yapılamamaktadır. Ailesi ile birlikte (anne ve babanın aynı anda) seyahat etmeyecek olan 18 yaş altı misafirlerimizin Batum’a geçişleri için noterden onaylı muvafakatname almaları gerekmektedir. Dikkat: T.C. vatandaşlık numarası nüfus hüviyet cüzdanınızı seyahate çıkarken yanınıza almayı unutmayınız. 1 TL olan çıkış ücreti misafir tarafından ödenir.) Yoğun günün ardından uyuduğunuz mis gibi uykunun sabahında otelde alacağınız açık büfe sabah kahvaltısının ardından Ayder Yaylası ve Gelin Düveni Şelalesi sizleri bekliyor. Burada geçireceğiniz serbest zamanın ardından yolculuğunuz Rize’ye… Fırtına Deresi’ni takip edip kestane, kızılağaç, doğu ladini gibi Doğu Karadeniz bitki örtüsünün en zengin örneklerini görerek Hala Deresi’nin yanındaki tarihi Osmanlı taş köprülerinden Mikron veya Kale Köprüsü’nde fotoğraf molası... Fırtına Deresi’nin kenarındaki tesislerde aktivite zamanı… Dileyen misafirler Zil Kale’yi gezebilir dileyen misafirler ise Fırtına Deresi’nde 1,5 saat süren hafif bir parkurda rafting yapabilirler. Öğlen yemeğinin ardından Rize Bezi Atölyesi’ne gidip, alışveriş molası veriyorsunuz. Ardından Güneysu’ya hareket...

Güneysu’da Katarahte Şelalesi’ni, merkezi panoramik olarak gördükten sonra Rize şehir merkezine gidiliyor. Rize merkezde kısa bir turun ardından Rize’yi bir de kuşbakışı seyretmek ve Rize çayını tatmak için Rize Kalesi’ne çıkılıyor. Kale gezisinin ardından Karadeniz’in kart postallarına malzeme olan Uzungöl’e yolculuk başlıyor. Haldizen Deresi’nin önünün alüvyonlarla kesilmesi sonucunda oluşmuş olan Karadeniz’in simgesi Uzungöl’de kısa bir gezinti yapıp güzel fotoğraflar çekebilir, yöre insanıyla hoş sohbetlere katılabilirsiniz. Sonrasında konaklama ve akşam yemeği için Uzungöl’deki otele geçiş. Turun son gününde kahvaltının ardından 2300 metre yükseklikteki yaylalara tırmanışa başlıyor. Karaster, Lustra, Yaylaönü yaylalarına vardığınızda yayla evlerini gezip, burada yaşayan insanlarla sohbet etmekten keyif alacağınız kesin. Sonrasında bir çay fabrikasını ziyaret edip, ardından Akçaabat’ta meşhur Akçaabat köftelerinden tadarak öğle yemeği yiyorsunuz. Yemek sonrasında Trabzon merkezde yapacağınız şehir turunun ardından, Trabzon bilezikleri ile ünlü telkari sanatının icra edildiği atölye ziyaret ediliyor. Ayasofya gezisinin ardından Soğuksu Mevkii’ne doğru yola çıkılıyor, Atatürk Köşkü ziyaret ediliyor. Atatürk Köşkü gezisi sonrasında Trabzon Havaalanı’na hareket ediliyor. İstanbul’a dönüş.

http://www.anitur.com.tr/kultur.asp?KId=84&s=2&TurTipi=1