BIST 10.267
DOLAR 32,27
EURO 34,73
ALTIN 2.409,14
HABER /  GÜNCEL

Almanya'da ırkçılık artıyor

Almanya'da yabancılara ve mültecilere saldırılar git gide artıyor. Dağınık olan aşırı sağ grupların birleşmesinden tedirginlik duyuluyor.

Abone ol

Cornelia Rabitz Almanya'da aşırı sağcılık II. Dünya Savaşı'ndan sonra da tam olarak aşılamadı. Gazetelerde yabancılar ve mültecilere düzenlenen saldırlar ya da Yahudi mezarlıklarının talan edilme haberleri hiç bir zaman istisna olmadı. Örneğin Münih'te Neonaziler'e düzenlenen baskından birkaç gün sonra 11 dazlak siyahi bir Amerikalı'ya saldırdı. Uzmanlar ise aşırı sağ grupların lider eksikliği nedeniyle dağınık olduğuna dikkat çekiyor. Raporlara göre farklı gruplar işbirliği içine girebiliyor. Bir grup, spor etkinlikleri ile bedenlerini güçlendirirken, diğer grup terör eylemleri ile, bir başkası ise ideolojik eğitim ve manipulasyonla ilgileniyor. Bu gruplar internet üzerinden gittikçe genişleyen bir ağ içinde birbirleri ile bağlantı kuruyorlar. Müzik de aşırı sağcıların iletişiminde büyük rol oynuyor. Toplumda umursamazlık artıyor Berlinli Siyaset Bilimci Prof. Dr. Hajo Funke Alman toplumunda gittikçe yayılan umursamazlıktan endişe duyduğunu belirtiyor. Funke bir aşırı sağcı şiddet eylemi ile karşılaşıldığında başını çevirmenin yapılanları onaylamak şeklinde algılandığını belirtiyor. Siyaset bilimci Funke "Vatandaşlar ve medya yabancılara ayrımcılık uygulanmasına, Yahudi mezarlıklarına saldırı düzenlenmesine ve Naziler'in gösterilerine karşı olduklarını açık biçimde dile getirmeli"diyor. Profesör Funke Münih'te yaşanan olayın aşırı sağcı saldırıların sadece Almanya'nın doğusunda yaşandığı görüşünü çürüttüğünü belirtiyor. Ancak doğu eyaletlerinin ırkçı saldırlarda başı çektiğini de vurguluyor: "Doğuda her yerde olmasa da ırkçılık oldukça yayılmış durumda. Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu aşırı sağcı gruplar şiddete de meyilliler." Politikacılar sağcılarla mücadeleyi ihmal ediyor Polis Sendikası politikacıların son yıllarda aşırı sağcılıkla mücadeleyi ihmal ettiği görüşünde. İçişleri Bakanı Otto Schily ise ırkçı akımlara hep dikkat çektiğini vurgulayarak 'ihmalkarlık' suçlamasını reddediyor ve şöyle konuşuyor: "Biz pek çok önlem aldık. Irkçılıkla mücadele için 400 milyon euro ayırdık. Federal Emniyet Dairesi, Anayasayı Koruma Dairesi bu konuda faaliyet gösteriyor. Hoşgörü Birliği gibi demokrasinin korunması ve şiddetin önlenmesi için önlemler, aldık, insiyatifler geliştirdik." Aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin kapatılması ile ilgili davada delillerin yeterince özenli hazırlanmaması davanın başarısızlığa uğramasına neden olmuştu. İçişleri Bakanı, bu partinin kapatılması konusuna yoğunlaşarak parti dışındaki ırkçı grupları gözden kaçırdığı eleştirisine de hedef oldu. Ayrıca Münih'te yakalanan aşırı sağcıların Sosyal Demokrat politikacı Franz Maget'e suikast düzenlemeyi planladığını açıklayan Schily, yürütülen soruşturmaya zarar vermekle de suçlandı. Almanya'daki Yahudi cemaatleri ise aşırı sağcıların eylem planlarının ortaya çıkması üzerine korkularının canlandığını belirterek toplumdan konuya hassasiyet göstermelerini istedi. Kaynak : Deutsche Welle