BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

AK Parti'ye Risale-i Nur tepkisi! Nurcular ayakta!

Mayıs ayında taşeronluk sisteminin değiştirilmesi için hazırlanan ve ardından Soma faciası sonrası maden işçileri düzenlemesi eklenen kanun değişikliği tasarısı bir anda Risale-i Nur kavgasına dönüştü.

Abone ol

Meclis’te alt komisyonda görüşülen torba yasaya eklenmesi için AK Parti Yozgat Milletvekili Ertuğrul Soysal’ın verdiği değişiklik önergesi, İslami kesimde ve medyanın muhafazakar kanadında büyük tepkiye yol açtı.

Radikal'den Bahadır Özgür'ün haberine göre AK Parti'li Ertuğrul Soysal, verdiği önergeyle, 5864 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 47. maddesinde değişikliğe gidildi. Değişiklikle Risale-i Nur gibi eserlerin, basım izni tamamen Bakanlar Kurulu’na verildi. 

Önergenin gerekçesinde şöyle denildi:

“Ülkemizde memleket kültürü bakımından önem arz eden bazı eserlerde, eser sahibinin mirasçılarının tespitinde güçlükler yaşandığı da göz önünde bulundurularak, bu eserlerin topluma ulaşımının yaygınlaştırılması ve bu suretle ülkemiz kültür hayatına katkı sağlanması amaçlarıyla maddede değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, kamuya mal edilecek eserlerinin sahiplerinin vefat etmiş olması koşulu getirilmiş; ayrıca eserin topluma ulaşmasını sağlayacak şekilde yayınlanması zorunluluğu öngörülmüştür.”

BÜYÜK TEPKİ TOPLADI

Bu teklife özellikle Risale-i Nur eserlerini yıllardır basan ve dağıtan Yeni Asya gazetesi çevresinden tepki oldukça büyük oldu. Gazete zaten uzun süredir Kültür Bakanlığı’nın Risale-i Nur için bondrol ambargosu uyguladığını iddia ederek okuyucuları ile birlikte bir kampanya yürütüyordu.

Komisyondaki son önerge ise kavgayı iyice kızıştırdı. Yeni Asya yazarı Faruk Çakır, yapılmak istenenin “Risale-i Nur’u muhtaçlara ulaştırma gayreti değil, aksine ‘yayın hakkını devlet tekeline verme’ planı” olduğunu vurguladı. Çakır bugünkü yazısında da konuyu şöyle eleştirdi: “İlk bakışta, ‘Bakın, Risale-i Nur eserleri ‘memleket kültürü bakımından önem arz eden eserler’ arasına alınıyor. Daha ne istiyorsunuz? Devlet sahip çıkıyor işte!” diyenler de olabilir. Çok büyük bir yanılgı... Bu adım ‘devletin sahip çıkması’ olarak yorumlanamaz. Biz neticeye bakalım: Madde bu haliyle kanunlaşırsa Risale-i Nur’ları kimin basacağına ‘devlet’ karar verecek. Diyelim ki bu günkü idareciler bu eserlerin basılmasına müsaade etti, izin verdi, karar verdi. Meselâ, 40 sene sonraki idarecilerin de bu şekilde müsaade edeceği nereden belli? Peki ya 70 yıl sonraki idareciler nasıl karar verir?”

‘VEKİLLERİN ŞAHSİYET SINAVI’

Yine Yeni Asya’dan Kazım Güleçyüz’de bugünkü köşesinde “Vekillerin şahsiyet sınavı” diyerek bu teklifi eleştirdi. Güleçyüz şunları yazdı: “Önce bandrol keyfiliği, sonra torba kanuna sokuşturulan korsan madde ile Risale-i Nur neşriyatını devlet tekeline alma tezgâhı. Son üç ayda bu eksende yaşanan gelişmeleri hep birlikte adım adım takip ettik ve etmeye devam ediyoruz. Bu husustaki endişelerimizi haftalardır seslendiriyor, itiraz ve uyarılarımızı dile getiriyoruz… Dileyelim ki, iktidarın yaşadığı güç zehirlenmesinin yeni ve tipik bir örneğini oluşturan bu atraksiyon, milletvekillerinin ortaya koyacağı şahsiyetli ve dirayetli duruşa takılarak geri püskürtülsün. Ve bilhassa iktidar partili parlamenterler, hükümetin kurşun askeri değil, milletin vekilleri olduklarını göstersinler.”