AK Parti’ye Yargıtay Ok’u
Şemdinli bombalarıyla başlayan “sıkıntılı süreç” satranç
karşılaşması tadında yol alıyor.
Önce bombalar patlatıldı.
Beceriksiz bombacılar işleri yüzlerine gözlerine bulaştırdılar.
Olay yerinde keşif yapan savcının da içinde bulunduğu grubun
üzerine ateş ettiler.
Şemdinli’de başlayan yürüyüşler Yüksekova’ya sıçradı.
Ardından Mersin, İstanbul diye gidiyordu… Ki, bu haliyle de
“fatura” PKK, DEHAP ve Kürtlere kesilmek üzereyken Başbakan Tayyip
Erdoğan “olay mahalline” gitti:
-Cenazelerin üzerinden F-16 uçurulması iyi olmadı dedi.
Ertesi gün Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın demeçi
Hürriyet’in sürmanşetinden patladı:
-Kasten uçurmadık ama gerekirse uçururuz!
Bu doğrudan Erdoğan’a verilmiş yanıt olarak yorumlandı.
Büyükanıt’ın açıklamalarında önemli bir nokta daha vardı:
-Asker olarak bölücülük ve irtica konularında hassasiyet
sahibiyiz!
Şemdinli’de bu “iki olgu” çok yakınlaşmıştı!
Başbakan Erdoğan, eski bir PKK’lı bombalanan dükkanına gitmiş ondan
da bilgi almıştı.
Erdoğan’ın ziyaretinden sonra Şemdinli dosyası “çete oluşturma”
iddiasıyla Van’a sevkedildi. Büyükanıt’ın “iyi çocuktur” dediği
astsubay Ali Kaya’nın ifadesi alındı ve tutuklandı.
Kaya daha cezaevinde ilk voltasını atmadan, Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Nurettin Ok, AK Parti tüzüğünde anti-demokratik bir
vaziyet tespit etti. Anayasa
Mahkemesi’nde “AK Parti’yi uyarma istemli dava açtı.
Refah Partisi ve Fazilet Partisi’de böyle talihsiz bir yargı süreci
sonunda siyasi hayata veda ettirilmişlerdi.
Ankara’da sanki “düşük yoğunluklu” bir “iktidar savaşı”
sürüyor...
AK Partili belediyelerin tam da bu süreçte “içki yasağı” üzerinde
dans etmeleri acaba kimin işine yarıyor dersiniz?