BIST 10.471
DOLAR 32,84
EURO 35,22
ALTIN 2.444,53
HABER /  MEDYA

Ahmet Hakan'ın en büyük korkusu

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinde kendi iç dünyasıyla ilgili sorularına kendisi cevap verdi...

Abone ol

İNTERNETHABER.COM- Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, bugünkü köşesinde kendisine yönelttiği sorulara dobra dobra cevaplar verdi.

İşte Ahmet Hakan hakkında herşey...

SORU: Neden hep “hem nalına, hem mıhına" vuruyorsunu?
CE VAP: Çünkü nala vurduğumda mıhın, mıha vurduğumda nalın hatırı kalmasın istiyorum.

SORU: Televizyondaki Ahmet Hakan ile gazetedeki Ahmet Hakan arasında neden fark var?
CEVAP: İnsan yazarken kendisini daha başıboş hissediyor da ondan.
* * *
SORU: Yazılarınızda neden hep iktidardakilerin geçmişleri ile bugünlerini kıyaslıyorsunuz?
CEVAP: Çünkü mukayese yüzleşmeye, yüzleşme utanma duygusuna, utanma duygusu ise pişmanlığa yol açar diye umut ediyorum.
* * *
SORU: Bir gün siz de bir gafla gitmenin korkusunu yaşıyor musunuz?
CEVAP: Ben daha çok yaptığım bir gaf nedeniyle üzerimde tepineceklerin kalitesizliğini düşünüp korkuyorum.
* * *
SORU: Bazen kendinizi tekrar ettiğinizi düşünmüyor musunuz?
CEVAP: Düşünmez olur muyum? Ama ne diyordu o meşhur imam-hatip tekerlemesi: “Ettekraru ahsen velevkane yüz seksen.” Yani? “Tekrar iyidir velev ki yüz seksen kez olsa da.”
* * *
SORU: Biraz fazla özür dilemiyor musunuz?
CEVAP: Bu kadar az özür dileyen bir ulusun çocuğu olarak dengeyi sağlamaya çalışıyorum.
* * *
SORU: Sanki Türk filmlerini özellikle beğenmemek için izliyor gibisiniz. Neden?
CEVAP: İzledikleri her Türk filmine bayılmaya teşne bir ulusun çocuğu olarak dengeyi sağlamaya çalışıyorum.
* * *
SORU: Neden hep Başbakan’ın uçağına alınan gazetecileri yazıyorsunuz? Bir kıskançlık mı söz konusu?
CEVAP: Başbakan’ın uçağıyla birkaç kez yurtdışı gezisine gittim. Hiç eğlenceli değil. Aksine yorucu. İmrenilecek bir durum yok. Yani ben işin bu tarafını söz konusu etmiyorum.
* * *
SORU: Polemikten mi besleniyorsunuz?
CEVAP: Lafı hiç uzatmayacağım: Evet.
* * *
SORU: Bazen kendinizle çelişkiye düştüğünüzü fark ediyor musunuz?
CEVAP: Fark etmem mi? Takıntılı olmayan her yazarın başının belasıdır kendisiyle çelişkiye düşmek.
* * *
SORU: Politik konularda yazarken denge gözetiyormuşsunuz gibi bir izlenim alıyoruz, doğru mu?
CEVAP: Bunun için bir çaba sarf etmiyorum. Kafama göre takılıyorum ama sonuçta gerçekten de “dengeli” bir tutum çıkıyor. Benim bundan çıkardığım sonuç şudur: Kafana göre takılırsan bir denge tutturman kaçınılmaz olur.
* * *
SORU: Siz de “konuşulayım da nasıl konuşulursam konuşulayım tarikatı”ndan mısınız?
CEVAP: Tarikatçıyım ama şeyhim Hıncal Uluç değildir. Ben daha çok kendi tarikatımın temellerini atmak için çaba sarf ediyorum.