BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,95
ALTIN 2.446,87

Ağar'ın açık planı

İnternet Haber yazıişlerinin başlığını ile servise koyduğu "Lagendijk Kürtlerin de damadı" aldı yazım okurların büyük ilgisine mazhar oldu.


Büyük gazetelerde pek çok yazarın internet üzerinden ortalama 10 bin tık aldığı ortamda akşama kadar 75 bin tık'a ulaşması internet gazeteciliğini nasıl bir parlak gelecek beklediğinin de göstergesi olarak kabul edilebilir.

Doğru Yol Partisi dün öğlenden sonra İnternet Haber'e "özel bir açıklama" yaptı. Sitemiz bunu da okurlarıyla paylaştı.


Akşam üzeri Mehmet Ağar beni aradı.İlk sorusu Ahmet Türk'e yönelikti:


-Mağdem böyle bir şey demişim, niye dört yıldır söylemiyor?


Türk, bir gün önceki yazım da Ağar'ın, "bu ülkede askerlere karşı duracak ikimizden başka kimse yok" dediğini iddia etmişti.


Ağar "benim askerlere karşı bir duruşum olabilir mi?" diye sorduktan sonra şöyle dedi:


-Askerlerle yıllarda birlikte çalıştık, sevgimiz saygımız sonsuzdur.


Ağar, Ahmet Türk ile aralarında öyle bir konuşmanın geçmediğini söylüyordu.


Hazır Ağar aramışken aklımda olan soruları da yöneltmeliyim diye düşündüm:


-Düz ovada siyaset tezinin arkasında duruyor musunuz?


-Bizim dağa gidiş yolunu kesmemiz gerekiyor. Bunun için konuşuyorum. Dağa çıkış önlenemezse terör de bitmez.


-Güneydoğu açılımınızı bölgeye giderek büyük salon toplantılarıyla destekleyecek misiniz?


-Hayır, bu ucuz siyaset olur. Biz kısa vadeli politikalarla oy peşinde olan bir yapı içinde değiliz.


-Sizin 'Düz ovada siyaset' tezinizin uluslararası desteği var mı?


-Biz dış desteklerle hareket etmeyiz. Halkımız bunu istiyor. Artık evlatlarımız ölmesin istiyor. Akan kanın durmasını istiyor.


Ağar, dağda ölenlerin anneleri için "ben evlat acılı anneler arasında ayrım yapmam" demişti. DYP liderine bunu hatırlatıp sordum:


-Terör yıllarında ölen 30 bin kişinin 22 bini PKK militanı, ölenlerin hepsini Apo'nun hanesine yazmak silahlık kuvvetlerin başarısını gölgelemiyor mu? Bu konuda bir tashih yapmayı düşünüyor musunuz?


-Geçmişin acı sayfalarını açmak bir işe yaramaz. Biz bugün ne yapacağız ona bakmalıyız. En temel sorun dağa çıkışın önünü almak. Bunun için neler yapabiliriz onu konuşalım.


Peki, Mehmet Ağar kendisi hakkında çıkan bu yazı için, kızmış mıydı?


-Hayır bizim hiç kimseye bir kırgınlığımız ve kızgınlığımız olamaz.


Süleyman Demirel 1991'de "Kürt realitesi" deyip, bir daha konu ile ilgilenmemişti. Tayyip Erdoğan "Kürt Sorunu"nu telaffuz ettikten sonra söylediklerini unutmuştu. Ağar ise ne söylediğini bilen bir politikacı çizgisinde yürüyor.


Kendisi "yok" dese de uluslararası konjoktür fazla uzun olmayan süre içinde onun elini güçlendirecek ortamı hazırlıyor.