BIST 10.260
DOLAR 32,33
EURO 34,77
ALTIN 2.388,31
HABER /  GÜNCEL

Ağar fukaralığa karşı üzüntülü

DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''Terörü besleyen işsizlik, ekonomik perişanlık ve fukaralığa karşı hiçbir önlem alınmadığını görmekten büyük üzüntü duyuyorum'' dedi.

Abone ol

Mehmet Ağar, Bingöl'de teröristlerce düzenlenen saldırıda şehit olan TCDD personeli Mehmet Şimşek'in ailesine başsağlığı ziyaretinde bulunduktan sonra, parti il binasında basın toplantısı düzenledi. Bölgede yaşayan insanların terör olaylarından çok çile çektiğini ve vatandaşların bir daha o eski günlere dönmek istemediğini belirten Ağar, ''Türkiye'nin huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değildir. Terörü besleyen işsizlik, ekonomik perişanlık ve fukaralığa karşı hiçbir önlem alınmadığını görmekten büyük üzüntü duymaktayım'' diye konuştu. Hükümetin, Türkiye'de tarımı ortadan kaldırdığını, çiftçi ve köylüyü çok zor duruma düşürdüğünü savunan Ağar, esnaf, emekli, işçi ve memurun da sıkıntıda olduğunu bildirdi. Ağar, AK Parti'nin, iktidarının sonuna doğru gelindikçe baskıcı iktidar olmayı göze aldığını ve mecliste muhalefetin sesini kısmak için antidemokratik tüzük değişiklikleri yaptığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''AK Parti iktidarı, eskiden bir ileri bir geri gidiyordu, şimdi doğrudan geriye doğru gitmektedir. Millet bu çaresizliğe isyan halindedir. İktidarın hesabının görüleceği zaman yaklaşmaktadır. Bu hesap görülecektir. Millete rağmen hiç kimse sandıktan kaçamaz. Bu hükümetten herkes umudunu kesmiştir. Vatandaşın kendisine verdiği büyük desteğe rağmen, bu hükümet bu desteğe layık olamamıştır. Hükümetin kendine güveni yoktur ama Türkiye'nin kendine güveni vardır. Türkiye, yeni iktidarını AK Parti ve CHP ekseni dışından çıkaracaktır. Milletin arzusuna rağmen (Sandığa gitmeyeceğim, 5 seneyi dolduracağım) demek imkanı, artık bu iktidar için kalmamıştır.'' DYP Genel Başkanı Ağar, TBMM'de dün kabul edilen telefon dinlemeyle ilgili yasa hakkında da dünyanın her yerinde bu tür uygulamalar olduğunu belirterek, ''Önemli olan, bunların yargı denetiminde olmasıdır. Bir hukuk devletinde bu tür yetkiler yargı denetimi içinde kullanıldığı vakit hukuki olur. Yargı denetimi dışına taşmaması gerekir. Bu konunun dikkatle izlenmesi ve denetlenmesi gerekir'' dedi.