6 ay duş almayan Metin Arolat Armağan Çağlayan'a her şeyi itiraf etti! Gözyaşlarını zor tuttu

Hit şarkılarıyla 90'lı yıllara damgasını vuran 48 yaşındaki Metin Arolat, Armağan Çağlayan'ın YouTube'da yayınlanan programına konuk oldu. Hakkında bilinmeyenlerini anlatan Arolat, açıklamalarda bulunurken gözyaşlarını zor tuttu. Tarkan, Demet Sağıroğlu ve Hadise gibi ünlü şarkıcıların birçok klibine yönetmen olarak imza atan Arolat, hayatının en büyük dramını anlattı."Çok büyük bir travmaydı ağabeyimi kaybetmem" diyen Arolat "Büyük bir travma yaşadım. Hala da her gece konuşmadan uyuyamam ağabeyimle. Çünkü benim bildiğim o yaşa kadar ben şımarık bir kardeştim, geç de doğmuşum" dedi.Arolat "Ağabeyim üniversitede okuyordu, ben üniversiteye yeni başlamıştım. Annemle ağabeyim arasında şu konuşmaya bile şahit olmuştum: Annem diyor ki ağabeyime, 'Ya Demir, Metin şimdi okula başladı. Bir tane spor ayakkabı varmış, markasını da bilmiyorum." diye konuştu. Yaşadıklarını Arolat "O zaman Türkiye'de markalı şeyler yok, Amerikan pazarında görmüşüm. Okula da başlamışım, bakmışım milletin üstünde bir şeyler var." sözleriyle anlattı.Üniversite döneminde yaşadıklarıyla ilgili Arolat "Ağabeyim demiş ki 'Anne bu ay ben idare edeyim arkadaşlarımı. O şimdi yeni başladı üniversiteye, ister öyle şeyler. Bana para yollamayın, Metin'e ayakkabı alın' Burada benim şımarıklığım var, 'Ayakkabı geliyor!' olmuştum." ifadelerini kullandı."Fedakarlık yapıldığını sonradan şey yapıyorsun" diyen Arolat "Sonra şuna dönüşmüştü ağabeyim benim kafamda: Ben hayatta bir şey yapamazdım ki. Ağabeyim ne yaparsa hayatta ben onu yapacaktım. " dedi.Ağabeyiyle ilgili Arolat "Bir de idoldü benim için. Çok şey kaldım o gidince, hayata hiç bakmamışım, ne olacağımı düşünmemişim." diye konuştu. Ölümle birlikte ailedeki değişimi Arolat "Bir de ağabeyim ölünce, çok neşeli bir aile düşün, bir anda herkes, babam odada ağlar, yas evi, kasvet evi, senelerce sürdü bu. Zaten babam da arkasından vefat etti, beyninde ur oluşmuş. Bir anda mahvoldu herkes, ben oradan kaçmak istedim." şeklinde anlattı.Arolat, basında intihar ettiğine dair haberlerle ilgili olarak, "İntihar değil, depresyona girdim tabii ki. Ağabeyimi, babamı arka arkaya kaybettiğim dönemleri hala üstümden atamadım." dedi.6 ay duş almadığını belirten Arolat "Depresyon dediğim oydu; bayağı kendimi kapadım, altı ay evden çıkmadım, altı ay tıraş olmadım, duş almadım. Ve bunu anneme de fark ettirmek istemedim" diye konuştu.Tedavi süreciyle ilgili Arolat "İntihar değil, artık benim tedavim olmam gerektiği için Lape'ye yatırıldım arkadaşlarım tarafımdan. O zamanlar kopmaya başlamıştım, telefonu açmıyordum, duvarlara bakıyordum." ifadelerini kullandı.Depresyon sürecini Arolat "Depresyon garip bir şey. 10-15 gün yattım. Herkese tavsiye ederim bu arada." diyerek anlattı.Eğitim sürecine değinen Arolat "Üniversite imtihanına girdiğimde, ben Güzel Sanatlar'da okumak istiyorum, sinema televizyon bölümünde, ilgim var diye. O sene ilk defa puanla aldılar ve çok yüksek bir puanla. Hatta benim ilk tercihim o, ikincisi dişçilik. Öyle bir puan ki, düşün, ikincisi dişçilik." dedi."Rahmetli ağabeyim yapmıştı benim sıralamamı" diyen Arolat "Güzel sanatları istiyorum, onlar da hiç öyle bir şey düşünmüyorlar. Baba bankacı, ağabeyim işletmede okuyor Hacettepe'de. Neye ilgim olduğunu bilmiyorlar, ben de bilmiyorum." diye konuştu. Eğitim yıllarını Arolat "İşletmeye girdim, ikinci sınıfta tekrar girdim, yetenek sınavına dönmüştü o zaman. O zaman birincilikle kazandım ama o arada ağabeyimi kaybettim trafik kazasında. Ailecek perperişan durumdayız." sözleriyle anlattı.Annesinin tavsiyesini anlatan Arolat "Annemler dediler ki 'Oğlum, sen bu okulu bitir, son iki senesindesin.' Bilmiyorlar ki ben hiçbir sınava girmemişim, okuldan atılmışım. Hiç alakam yok." dedi. Kopya çektiğini itiraf eden Arolat "Matematik sıfır bende. İlgim olmayan da sayısal taraflar; sayısal şeyler, para... Ben sadece müzik, görsellik, çocukluktan gelmiş. Öbür iki senede de kopya çekerek bütün okulu bitirdim" diye konuştu.

Armağan Çağlayan'ın programına konuk olan Metin Arolat'ın anlattıkları herkesi üzüntüye boğdu.