BIST 9.878
DOLAR 36,22
EURO 38,00
ALTIN 3.360,84

471 Gün tek başına direndi Gazze!

Filistin’de 7 Ekim’den bu yana yaşanan savaş, İsrail’in Gazze’ye saldırıları, 21. yüzyıldaki en kanlı savaşlardan biri,

İsrail’in saldırılarında 64 bin 260 Filistinlinin öldürülmesine Türkiye dışında tüm dünya ülkelerinin izlemesi kabul edilemez. Öldürülenlerin yüzde 59’u kadın, çocuk ve 65 yaş üstü kişilerden oluşuyor.

471 günde gıda yetersizliğinden kaynaklanan ölümler ya da enkaz altında kaldığına inanılan binlerce kayıp kişi 64 bin 260’a dahil değil…

Gazze Şeridi'nde "olağanüstü yüksek ölüm oranının" olduğunu ve bu oranın doğrudan veya dolaylı hayatını kaybedenlerin toplam sayısının 186 binden fazla olabileceği ifade edilmektedir.

Nihayet 471 günün sonunda ateşkes ilan edildi. Hamas 3 rehineyi İsrail de 90 tutukluyu serbest bıraktı.

Verilen onca kayıplara rağmen Gazze’de zafer esintisi var.

Acılar bir nebzede olsa yerini tebessüme bıraktı. 471 gündür devam eden katliama rağmen dimdik ayakta Gazze.

Tüm yalnızlığına rağmen pes etmeme var, direnme var Gazze’de.

Onca enkaza rağmen dimdik bir duruş var Gazze’de.

Gazze’de iman, inanç ve güçlü bir direnç var.

Mübarek olsun!

CHP 4 Çeker

CHP içinde pek çok sorun var. Fakat bu sorunların en büyüğü liderlik sorunu. CHP içinde lider olabilecek isimler varken, bu liderlerin parlatılmaması hatta perdelenmesi…

Sürekli plan içinde plan yapılması…

Lider olabilecek Ekrem İmamoğlu’nun aşağı aşağı çekilmesi…

CHP’nin başına geçmesinin risk olarak görülmesi…

CHP’nin çizgisin belirsizleşmesi…

Hatta partideki tek ideolojinin iktidar karşıtlığı olması…

CHP’nin siyasi olaylar karşısında organize olamaması, her kafadan farklı seslerin çıkması…

CHP’nin var olan siyasi terbiye ve duruşundan uzaklaşması…

İktidara her konuda muhalif olma çabası ve Suriye konusunda, İmralı konusunda akıl dışı önerilerin yapılması…

CHP kendi seçmeni üzerinde dahi güven inşa edemedi. Halk CHP’ne değil AK Partiye daha fazla inanmaktadır. Güven duygusunu vatandaşa şırınga edemediler.

CHP İmamoğlu, Kılıçdaroğlu, Özel ve Yavaş olmak üzeri çok parçalı bir yapıya dönüştü.

Bu yapıda Yavaş; MHP ve İYİ Partili seçmeni CHP içine çekebilecek siyasi güce sahipken,

Kılıçdaroğlu; CHP içindeki alevi lobisinin güçlenmesi konusunda hareket ederken şimdiki CHP seçmeninde yeterli karşılığı görememektedir,

Özel; CHP değerlerinin yanında karıştır-barıştır, ne olursan ol yine de CHP’ne gel mottosunda ve partinin lideri değil de CEO’su gibi,

İmaoğlu; CHP seçmeninin istediği, beklediği bir lider. Hatta kırgın, küskün seçmenden de oy alabilme kabiliyetine sahipken tam anlamıyla güven duygusunu verememektedir. Seçmen şu soruyu soruyor: Henüz İstanbul’a hâkim olamayan Ekrem Başkan parti lideri ya da cumhurbaşkanı olarak neyi ne kadar başarabilir. Bahaneler, mazeretler başarıya engel değildir.

Uzay Çocuk Bedel Ödememeli.

Hacı Ömer Sabancı Kayseri’nin fakir ailelerinden birine mensup iken pamuk ticareti yapmakla işe başlayıp bir hayli zenginleşti.

6 oğlu oldu. İhsan, Sakıp, Hacı, Erol, Özdemir, Şevket.

İhsan babası ve kardeşlerinin aksine iş dünyasıyla ilgilenmeyip Adana Demirspor’da futbolcu olmayı hayal ediyordu. Babası onu Yüksel Hanımla evlendirdi. Güler, Nur ve Ahmet Yakup dünyaya geldi.

İhsan, Nevin adında bir kadına âşık oldu. Aile çok karşı çıktı, hesapları boşaltıldı, zina yapmak suçundan karakola şikâyet edildi hatta evlatlıktan reddedildi. Bu evlilikten de Sevgi, Sevilay ve Murat dünyaya geldi.

Âşık olduğu uğruna eşini ve evlatlarını görmezden geldiği Nevin Hanım kendi evinde İhsan’a ihanet etti. İhsan Bey uykusundan uyanıp silahına sarıldı fakat ateş edemedi. Yaşananları 7 yaşındaki Sevgi gördü. İhsan Bey evi terk etti. Hayatının geri kalanını otel odasında yaşayarak geçirdi, 48 yaşında vefat etti.

Sevgi Sabancı yazdığı kitapta her zaman dışlandıklarını sadece amcası Hacı Sabancı’nın kendisine sahip çıktığını, üvey ablası Güler Sabancı’nın kendisini gördüğünde sinir krizleri geçirdiğini ve mirastan mahrum bırakıldığını yazar.

Sabancı ailesi yine böyle bir krizin içinde… DNA eşleşti. Yüzde 99.9 Hacı’nın çocuğu.

Uzay çocuk bedel ödememeli.

Babaların hataları çocuklara fatura edilmemelidir derim siz bu konuda nasıl bakarsınız?