BIST 10.159
DOLAR 32,18
EURO 35,06
ALTIN 2.471,92
HABER /  GÜNCEL

27 Kasım 2012 Basın Özeti

İngiltere gazetelerinde bu sabah; İngiltere Merkez Bankası'nın başına tarihinde ilk kez İngiliz olmayan bir ismin getirilmesi, İngiltere'nin Filistin Yönetimi'ne BM'de destek vereceği iddiaları ve İngiltere Bağımsızlık Partisi'yle ilgili merak edilenler.

Abone ol

İngiliz gazetelerinin ana sayfalarında bugün, İngiltere Merkez Bankası’nın başına ülke tarihinde ilk kez İngiliz vatandaşı olmayan bir ismin, Kanada vatandaşı Mark Carney’nin getirilmesi var.

Konuyla ilgili haberinde Independent, 'İngiltere Merkez Bankası’nın 318 yıllık tarihinde ilk kez İngiliz olmayan bir isim olarak Merkez Bankası’nın başına gelecek olan Carney zor bir dönemden geçen ekonomiyi kurtarabilecek mi' diye soruyor.

Independent, İngiltere Maliye Bakanı George Osborne’un, G20’nin Mali İstikrar Kurulu Başkanı olan Carney’ye güvendiğini ve tam destek verdiğini yazıyor.

Gazete Osborne'nun Carney’yi, merkez bankası yöneticiliği deneyimi, uluslararası alandaki yüksek düzeyde güvenilirliği, özel finansal kurumlar alanındaki deneyimi ve finansal düzenlemeler konusundaki uzmanlığı nedeniyle tercih ettiğini aktarıyor.

Times ise gelişmeyle ilgili ‘zor bir iş için sıkı bir adam seçildi’ yorumunu yapıyor.

Gazetenin editoryal görüşünün aktarıldığı yorum sayfasında Carney’nin bütün adaylar arasındaki en doğru isim olduğu vurgulanıyor.

Bununla birlikte Times bu kararın doğru olup olmadığını testinin uygulamada ortaya çıkacağını yazıyor.

Yeni Merkez Bankası Başkanı'nın solcu eşi

Telegraph konuyla ilgili haberinde ilginç bir detaya yer veriyor.

Gazete Carney’nin eşi Diana’nın çevreci ve sol görüşlü bir isim olmasına dikkat çekiyor.

Habere göre İngiliz vatandaşı olan Diana Carney, Kanada’da sol ve çevreci bir çizgiye sahip olan Canada 2020 adlı düşünce kuruluşunun Başkan Yardımcısı.

Carney daha önce küresel mali kurumların çürümüş ve eksik olduğunu belirten açıklamalar yapmış ayrıca bankacılık sistemini hedef alan Occupy hareketlerine de sempatisini belirtmiş.

Daha önce kamuoyu önünde insanlara daha az mükiyet çağrısı yapan Diana Carney’nin, “Daha fazla şeye sahip olmak bizi mutlu etmiyor” sözünü de hatırlatıyor gazete.

İngiltere BM'de Filistin Yönetimi'ni destekleyebilir

Filistin Yönetimi’nin Perşembe günü Birleşmiş Milletler’de yapacağı üye olmayan gözlemci devlet statüsü başvurusuna İngiltere’nin destek verebileceği yönündeki haberler de, İngiliz gazetelerinde bu sabah önemli yer kaplıyor.

İngiltere bugüne kadar Filistin Yönetimi’ne bu adımında destek vermeyi reddetmişti.

Guardian’da Orta Doğu editörü Ian Black imzasını taşıyan konuyla ilgili haberde İngiltere’nin, Filistin’in bazı değişikliklere gitmesi durumunda Mahmud Abbas’ı destekleyebileceği belirtiliyor.

Habere göre İngiltere’nin Filistinliler’den talebiyse İsrail’in savaş suçlusu olarak yargılanmasının peşinde koşmamak ve barış görüşmelerini tekrarlamak.

Ian Black İngiltere’nin vereceği evet oyunun anahtar konumda olacağını yazıyor.

Financial Times ise gazeteye konuşan bazı İngiliz devlet yetkililerinin Filistinliler’in bazı şartları yerine gitmeleri durumunda İngiltere’nin desteğini alacaklarını açıkladığını yazıyor.

Gazete bu kaynakların İngiltere’nin üç şart koyduğunu söylediğini yazıyor.

Buna göre İngiltere Filistinliler’den şunları istiyor: Bu yeni statüyü BM Güvenlik Konseyi karşısında tam üyelik için kullanmamak, Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne katılmamak ve İsrail’le barış görüşmelerini sürdürmek.

Merak edilen parti: İngiltere Bağımsız Partisi

Guardian sayfalarında, İngiltere’de son dönemde popülerliği git gide artan bir parti olan İngiltere Bağımsızlık Partisi’ni analiz eden bir yazıya yer veriyor.

Gazete, partiye ülke çapındaki desteğin yüzde altı ila yedi oranına ulaştığını, bu nedenle bir sonraki seçimde Liberal Demokratlar’ı dördüncü sıraya atabileceğini belirtirken partinin tabanının temel olarak Muhafazakar Parti’den kopanlardan oluştuğunu yazıyor.

Analizde İngiltere Bağımsızlık Partisi sağcı, Avrupa Birliği üyeliği karşıtı, ırkçı olmayan ve kendine özgü bir siyasi yapı olarak tanımlanıyor.

Rüzgar enerjisini ‘faydasız’ bulan partinin daimi göçü beş yıl için dondurmayı savunduğu belirtiliyor.

Parti bir yandan kesintileri sonuna kadar savunup devletin küçültülmesini hedeflerken diğer yandan savunmaya ayrılan bütçeninse artırılması gerektiği görüşünde.

Eşcinsel evliliklerinin yasallaşmasına karşı olmak partinin politikalarından bir diğeri.

Yahudi oyuncuya ırkçı tezahürat

İngiltere gazetelerinin futbol sayfalarındaysa tribünlerdeki ırkçılıkla ilgili bir gelişme dikkat çekiyor.

Haber, Premier Lig'de West Ham United'ın Tottenham'la karşı karşıya geldiği son maçta ırkçı tezahüratlar yapılmasıyla ilgili.

Buna göre bazı West Ham taraftarları Totenham’ın İsrailli oyuncusu Yossi Benayoun aleyhinde anti-semitik tezahüratlarda bulundu, Yahudi Soykırımı’yla dalga geçti ve Nazi selamı verdi.

Guardian şikayetler üzerine polisin harekete geçtiğini ve Nazi selamı nedeniyle iki taraftarı gözaltına alındığını yazıyor.

Ayrıca İngiltere Futbol Federasyonu’nun konuyu araştıracağı da aktarıyor.

Benayoun’sa twitter hesabından yaptığı açıklamada taraftarlarla arasının çok iyi olduğunu, bu tezahüratları duyduğu için hayal kırıklığına uğradığını ancak bunu yapanların çok küçük bir taraftar grubu olduğunun unutulmaması gerektiğini belirtmiş.