BIST 10.083
DOLAR 32,43
EURO 34,84
ALTIN 2.432,68
HABER /  GÜNCEL

17 Mayıs 2011 Basın Özeti

IMF başkanına meşhur avukat, Seyfül İslam'ın Londra'daki tanıdıkları kimler?, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin yeni hedefi Beşar Esad mı?,İngiltere'de terörle mücadele yasası, Kraliçe'nin İrlanda Cumhuriyeti gezisi ve Samuray kılıçlı facebook çetesi.

Abone ol

İngiltere gazetelerinde bu sabah IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn'ın cinsel saldırıda bulunduğu iddiasıyla çıkarıldığı New York'taki mahkemeye yaptığı 1 milyon dolarlık kefalet başvurusunun reddedilmesi öne çıkıyor.

Independent gazetesi, bu kararda Strauss-Kahn'ın mahkeme başlamadan Amerika Birleşik Devletleri'nden kaçabileceği yolundaki kaygıların etkili olduğunu aktarıyor. IMF Başkanı, Cumartesi günü havaalanında gözaltına alınmıştı. New York polis sözcüsü "on dakika gecikmiş olsalardı, Strauss- Kahn'ın Fransa'ya doğru yola çıkmış olacağını" anlatmıştı.

Gazeteler, gelecek yılki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Sosyalistlerin en güçlü adaylarından biri olacağı düşünülen bir ismi, birden mahkemede gören Fransızların yaşadığı şoka geniş yer veriyor.

Kimi haberlerde de daha şimdiden görevini bırakacağı düşünülen IMF başkanının yerine kimin geçeceği tartışmaları dikkat çekiyor. Yakın çalışma arkadaşlarından biri, Times'a yaptığı açıklamada Strauss- Kahn'ın, gözaltına alınana dek, IMF'deki bir çok meslektaşının ve pek tabi Fransızın gözünde, devlet lideri mertebesinde olduğunu, olayın bu yüzden şaşkınlık yarattığını anlatıyor.

IMF başkanına meşhur avukat

Financial Times gazetesinde ise IMF Başkanı'nın avukatlığını, New York'un kıvrak zekası ve nüktedanlığıyla meşhur simalarından Benjamin Brafman'ın yapacağı yazıyor. Brafman, Michael Jackson'dan Jay Z'ye bir çok ünlü müzisyeni ve mafya üyesi olduğu düşünülen bir dizi ismi mahkeme salonunda hünerli biçimde savunmasıyla tanınıyor.

Seyf ül İslam ve İngiliz eliti

Guardian gazetesi, Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi başsavcısının, Libya lideri Muammer Kaddafi, oğlu Seyfül İslam ve istihbarat şefi Abdullah Senussi hakkında resmen tutuklama emri çıkarılmasına yönelik başvurusuna geniş yer ayırıyor. Gazetenin iç sayfalarında kullandığı başlık: Aranan adam - Diktatörün İngiliz elitine karışmış oğlu.

Guardian, iddianame sonrası artık işin mahkeme yargıçlarının vereceği karara kaldığını yazarken, herhangi bir gözaltının çok da olası görünmediğine işaret ediyor. Ancak Guardian, University College London (UCL) profesörlerinden Philip Sands'ın "Seyfül İslam'a yönelik iddianamenin, yepyeni bir dayanak oluşturacağı ve çığır açacağı" yolundaki sözlerinin altını çiziyor.

Sands "Bu iddianame, Uluslararası Ceza Mahkemesi için, yeni bir istikamet anlamına geliyor. Çünkü bu, bir çok Batılı ülkenin ileri gelenleri ve müessesiyle ilişkide olan bir bireyin kendisini bir iddianamenin parçası olarak bulması açısından önemli." diyor.

Guardian "Peki, Seyfül İslam'ın adres defterinde kimler olabilir?" sorusuna yanıt olarak dört isim vermiş: İngiltere Yeni İsçi Partisi anlayışının oluşmasında önemli rol oynayan, siyasetçi Peter Mandelson, eski başbakan Tony Blair, LSE üniversitesinin eski direktörü, ünlü sosyolog Anthony Giddens ve bankacı Nathaniel Rothschield. Dört ismin de bir biriyle çeşitli şekillerde ilişkisine dikkat çeken Guardian Seyfül İslam'ın Londra'daki ilişkilerini, kendisini "rejimin müşfik yüzü" olarak göstermekte kullandığını yazıyor.

Sıradaki isim Esad mı?

Financial Times gazetesinde ise Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin tutuklama emri çıkarabileceği sıradaki ismin, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad olabileceği yolundaki yorumlara yer veriyor. Gazete, İngiltere'nin silahlı kuvvetlerden sorumlu bakan yardımcısı Nick Harvey'in, protestoculara yönelik sert muameledeki rolü nedeniyle Esad hakkında tutuklama emri çıkarılmasını "yüksek olasılık" olarak gördüğünü aktarıyor.

Gazete, Harvey'in ifadesinin, ordunun yoğun baskı uyguladığı Dera kentinde toplu mezar bulunmasından sonrasına rastladığını yazıyor.

Financial Times, internette video paylaşım sitesi YouTube'da dün yayımlanan kayıtlarda, kent yakınlarında bir toplu mezardan çıkarılan çok sayıda cesedin görüldüğünü belirtiyor.

Bu görüntülerin bağımsız kaynaklarca doğrulanamadığını aktaran gazete, "ancak Dera'da çok sayıda ölen olduğu ve güvenlik güçlerinin cesetleri topladığı yolunda devamlı haberler geldiğine" dikkat çekiyor.

Afganistan’dan çekilme takvimi

Daily Telegraph gazetesi, geçen hafta İngiltere başbakanı David Cameron'ın İngiliz komutanlardan, Afganistan'daki birlikleri haftalar içinde çekebilmek için plan hazırlamalarını istediği haberini vermişti. Gazete bu sabahki baskısında da Cameron'ın erken çekilme takvimi hamlesinin, Amerika Birleşik Devletleri'ni telaşlandırdığını yazıyor.

Gazetenin aktardığına göre, önde gelen Amerikalı ordu çevreleri, İngiltere'nin Afganistan'dan çekilmekte acele etmesinin, iki ülke ilişkilerine zarar verebileceği uyarısında bulundu. İngiltere başbakanının, gelecek hafta Londra'da Afganistan'dan koordineli çekilme yollarını tartışması bekleniyor.

2001'de başlayan Afganistan işgalinde bugüne dek 365 İngiliz personel ve 1500 Amerikalı hayatını kaybetti.

İngiltere’de terörle mücadele yasası

Independent gazetesi, İngiltere'nin terörle mücadele yasalarını denetleyen bağımsız kurumun polise yaptığı uyarıya yer veriyor. Denetimi yürüten David Anderson, polis birimlerini masum insanları gözaltına alıp terörle mücadele yasalarını suiistimal etmekten, özellikle Olimpiyatlar yaklaşırken, kaçınmaya çağırdı.

Dün Papa'nın geçen yılki ziyareti sırasında tutuklanan; tümü Kuzey Afrikalı ve Müslüman olan altı çöpçünün masum olduğuna hükmedildi. Söz konusu kişiler, bağımsız kuruma göre "hiç de güvenilir bulunmayan" bir ihbar üzerine silah doğrultularak tutuklanmış ve 42 saate kadar gözaltında tutulmuşlardı.

Buna göre polisi arayan ihbarcı, "söz konusu kişilerin, Papa'yı Kuran yakma eylemlerinin intikamını almak amacıyla öldürme arzularını dile getirdiklerini ve saldırı başarıya ulaşırsa, cennette kendilerini hurilerin beklediğini söylediklerini" anlattı.

Kurum, on çöpçü üniforması kaybolduğu için, şüphelenmekte haklı olduğuna, ancak söz konusu kişiler hakkında gelen ilk ihbara daha şüpheyle yaklaşmış olması gerektiğine dikkat çekti. Zira bu kişilerin tutuklanmasının ardında, kantinde yapılan bir şakanın yanlış anlaşılmasının yattığı ortaya çıktı.

Kraliçe’nin İrlanda gezisi

İngiltere Kraliçesi İkinci Elizabeth'ın bugün dört günlük İrlanda Cumhuriyeti gezisine başlayacak olması, İngiltere gazetelerinde yer bulan haberlerden. Zira, Kraliçe düzeyinde bir ziyaret, tam yüz yıldır ilk kez yapılıyor İrlanda'ya.

Bu durum, İngiltere tahtı ile İrlanda arasındaki inişli çıkışlı ilişkileri de tekrar gündeme taşımış görünüyor. Ancak gazetelerde dün Londra'da bir bomba ihbarı üzerine, halka dikkatli olmaları yolunda yapılan uyarının bu ziyaretin hemen öncesinde gelmesine dikkat çekiliyor.

Guardian gazetesi, şifreli olduğu söylenen uyarının, İrlandalı cumhuriyet yanlısı muhalifler tarafından yapıldığına ve polisin uyarıyı dikkatle incelediğine yer veriyor. Guardian ayrıca, Dublin'e bin kişilik bir gazeteci ordusunun da toplandığına yer vermiş haberinde.

Samuray kılıçlı Facebook çetesi

Independent, Londra'nın en işlek tren istasyonlarından birinde, onlarca kişinin gözleri önünde 15 yaşındaki bir öğrenciyi öldüren beş genci uzun hapis cezalarının beklediğini yazıyor. Facebook'ta planlandığı söylenen cinayet, Londra'nın merkezinde Victoria tren istasyonunda geçen yıl işlenmişti. Sofyen Belamouaddin, istasyonda 20 genç tarafından takip edilmiş, tartaklanmış ve aldığı bıçak yaraları üzerine hayatını kaybetmişti.

Çete üyelerinin Samuray kılıcı, pala ve bıçaklarla saldırdıkları anlaşılmıştı. Zira olayın görüntüleri, kapalı devre televizyonlarla da görüntülenmiş ve kaydedilmişti. Dört ay süren duruşmanın ardından mahkeme, beş genci suçlu buldu.

Şiddet olaylarının Londra'daki batısındaki iki ayrı liseye giden gruplar arasındaki gerginlik üzerine başladığı anlaşıldı. Sofyen'i sadece tekmelediğini söyleyen sanıklardan biri Samuel Roberts, aklansa da suçluluk duyduğunu anlattı: "Ne düşündüğümü bilmiyorum. Herkes yapıyordu. Aptalcaydı. Söyleyecek söz bulamıyorum. Geriye baktığımda sadece utanç duyuyorum."