BIST 10.989
DOLAR 42,53
EURO 49,59
ALTIN 5.768,18

12 Şehit... Ve Bir Eksiklik: Milli Yas Nerede?

Bayraklar Yarıya İnmeliydi...

6 Temmuz 2025 tarihinde, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesindeki bir mağarada yürütülen arama-tarama faaliyeti sırasında 12 kahraman evladımızı daha toprağa verdik. 19 Mehmetçik metan gazına maruz kaldı, 12’si tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bu insanlar, bundan iki yıl önce aynı bölgede şehit düşen Piyade Üsteğmen Nuri Melih Bozkurt’un naaşını bulmak için görevdeydiler. Yani yalnızca bir operasyon icra etmiyorlardı; bir vefa borcunu ödemeye çalışıyorlardı.

Evet, biz millet olarak şehitlerimize ağlamayı, onlara dua etmeyi biliriz. Ancak bu tür büyük acıların ardından yas ilanı, sadece bir protokol meselesi değildir. Bu, milletin ortak hafızasında yer etmesi gereken büyük kayıpların devlet diliyle de kabulüdür.

Milli yas ilanı, bir “jest” değildir. Bu, devletin milletine verdiği bir mesajdır: “Acını görüyorum, seninle birlikteyim.” Şimdi sormak gerekir: 12 evladını bir mağarada kaybeden bir millet için ‘milli yas’ neden ilan edilmedi?
Bir ülkede bir günde 12 şehit veriliyorsa...
O ülke o gün normal bir gün gibi yaşayamaz.
Yaşamamalı.

Bugün 12 eve ateş düştü.
12 aile evlat acısıyla kavruluyor.
12 ocağın ışığı söndü.
Ve biz hâlâ, ekranlarda kahkahalar duyuyoruz.
Caddelerde düğün konvoyları geziyor.
Bayraklar tam yükseklikte dalgalanıyor.

Kusura bakmayın ama bu manzara, vicdanı olan herkesin içini yakar.

Bu Sessizlik Yakışmadı

Devlet büyükleri suskun.
Kamu kurumları sanki sıradan bir gün yaşıyormuş gibi davranıyor.
Medya hâlâ alışıldık yayın akışında.
Neden ekranlar karar(a)madı?
Neden milletin acısı ortaklaştırılmadı?

Yas, Şehide Saygıdır

Milli yas ilanı bir prosedür değildir.
Bir refleks, bir vicdan, bir tavırdır.
“Bu milletin evlatları boşuna ölmedi” demenin en sade ve en net yoludur.

Eğer bugün, bu 12 şehit için bayraklarımızı yarıya indiremiyorsak…
Ne zaman indireceğiz?
Hangi kayıp, hangi acı buna yetecek?

Toplum Alışmamalı Alışmak.
Büyük tehlike.
Alışmak.
Duyarsızlaşmak.
“Yine mi şehit” deyip başını çevirip yoluna devam etmek. Bu milletin ruhuna, tarihine, karakterine bu yakışmaz.

Bir zamanlar şehit haberi geldiğinde düğünler iptal edilirdi.
Televizyonlar müziği keserdi.
Herkes susar, dua eder, gözleri buğulanırdı.

Bugün ise...
Bir şehit haberinin ömrü sosyal medyada 6 saat!
Sonra herkes kendi hayatına geri dönüyor.
Bu mudur millet olmanın hali?

“Bayraklar Yarıya İnmeliydi!”

12 şehit verdiğimiz bir günün akşamında hâlâ eğlence programları yayınlanıyorsa...
Bir yerde çok büyük bir yanlış vardır.

O günün sabahında kamu binalarında bayraklar yarıya inmiyorsa...
Bir eksiklik, bir eksilme, bir körlük vardır.

O günün gecesinde ekranlar hâlâ renkliyse...
Toplumsal hafızamızda bir zafiyet var demektir.

Bu Yanlıştan Dönülmeli

Şehitlere saygı, sadece cenazelerine katılmakla olmaz.
Onların hatırasını yaşatmak, acılarına ortak olmakla olur.
Ve bunu da en güçlü şekilde gösteren şey,
devletin “bu acı hepimizin” demesidir.
Yani milli yas ilanıdır.

Evet, geç de olsa…
Bayraklar yarıya inmeli.
Eğlence durmalı.
Devlet, millet, medya… Hep birlikte bu acıyı paylaşmalı.

Çünkü bu acı, sadece 12 ailenin değil,
Bu topraklarda yaşayan herkesin yüreğine kazınmalı.

Bu vatan uğruna can veren 12 kahramanımızın aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Ama onların aziz ruhlarına olan en büyük saygı, sadece dua değil; devletin yas tutmasıdır.

Yas ilan edilmeliydi.
Geç kalındı.