BIST 10.056
DOLAR 32,24
EURO 34,82
ALTIN 2.424,18
HABER /  DÜNYA

10 Kasım törenleri boks ringi değil

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, 10 Kasım törenlerinin siyasi arena ve boks maçı yapılacak bir ring olmadığını ifade ederek, "O yüzden insanl...

Abone ol

Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, 10 Kasım törenlerinin siyasi arena ve boks maçı yapılacak bir ring olmadığını ifade ederek, "O yüzden insanların büyük Atatürk’ün hatırasına hürmeten hiç olmasa orada edep içerisinde bulunmaları beklenirdi" dedi.
Adana’daki biz sivil toplum kuruluşu ve bazı dernek yönetici ve üyeleri, dün 10 Kasım törenlerinde yaşanan gerginliğin ardından destek vermek amacıyla Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’u ziyaret etti.
Vali Coş, burada yaptığı açıklamada, toplumda herkesin düşüncelerini açıklayabileceğini ancak bunların yerinin bu gibi resmi törenler olmadığını ifade ederek, “Bu milli kavramlar, manevi değerler birleştirici, bütünleştirici nitelikleriyle anlam kazanırlar. Bu nedenle bayrağımız, Atatürk’ümüz, cumhuriyetimiz hepimizin ortak değeridir. Bunlar sadece şu görüş sahiplerinin hassas olduğu diğerlerinin ilgisiz olduğu değerler değildir. Bu açıdan bu kavramların ardına saklanarak toplumun diğer kesimlerini hukuk dışı yollara başvurmak, etik dışı yollara başvurmak ve ayrımcılığa kalkışmak tasvip edilecek, onaylanacak bir davranış değildir. Toplumumuzda herkes düşüncelerini açıklayabilir ama bunların yeri resmi törenler değildir. Bunların yeri Atatürk’ü andığımız, cumhuriyeti andığımız günler değildir. Bu günler günün anlam ve önemi itibariyle 76 milyonun hangi görüşten olursa olsun, hangi siyasi partiyi severse sevsin, hangi etnik kökenden olursa olsun, hangi din ve mezhepten olursa olsun bütün vatandaşlarımızın birlik içinde, beraberlik içinde olması ve bu birlik ve beraberlik, bu ortak değerlerin etrafında kenetlenmesi gereken ve vatandaşlarımız arasında barış, sevgi ve dostluk ikliminin güçlendirilmesi gereken günler olması gerekirken bu törenleri bir siyasi görüşün mitingine çevirmeye kalkışmak, bir siyasi görüşün arenasına çevirmeye çalışmak hem o güne hem o günde andığımız milli değerlerimize saygısızlıktır” dedi.

“YAŞANANLAR ATATÜRK’ÜN HATIRASINA SAYGISIZLIK”
Dün yaşanılan üzücü olayı Atatürk’ün hatırasına saygısızlık olarak niteleyen Coş, bunları yapanları kınayarak şöyle devam etti:
“Tesellimiz budur ki 2,5 milyonluk bir coğrafyada 2,5 yüz kişiyi geçmeyen bu kişilerin sadece bu kadarlık bir marjinal grup olmasıdır. Adana’mızın bu tür yakışıksız davranışları, yersiz ve zamansız davranışları onaylamaması en büyük tesellimiz ve teminatımızdır. Bundan dolayı sizlerin şahsında değerli Adanalı hemşehrilerimize, kamuoyuna, sağduyulu yaklaşımlarından ötürü teşekkür ediyoruz ve bu tür ayrımcı ve bölücü yaklaşımları ve şiddet içermeye çalışan, küfür içeren yaklaşımları elbette kınıyoruz. Orada taşkınlık yapanlara engel olmaya çalışan sağduyulu vatandaşların bile darp edildiğine dair görüntüler var. Bir gazetede gördüm. İnşallah ulusal gazetelere de taşınır. Bunlar normal davranışlar değil. Dediğim gibi 10 Kasım törenleri siyasi arena değil, boks maçı yapılacak bir ring de değil; o yüzden insanların edep dahilinde büyük Atatürk’ün hatırasına hürmeten hiç olmasa orada edep içerisinde bulunmaları beklenirdi.”
Coş, olayın bütün boyutlarıyla incelenmesi, bundan sonra benzer faaliyetlerde bu tür olumsuzlukların olmaması için de gerekli tedbirlerin alınacağını bildirerek, bugüne kadar bütün olaylarda insani, vicdani tedbirler alarak demokratik bütün haklarının kullanılmasına gayret gösterdiklerini ifade etti. Coş, bundan sonra bir başka insanın darp edilmesi, bir başka insana hakaret edilmesine, devlet büyüklerine hakaret edilmesine izin verilmeyeceğinin altını çizdi.

“ADAYLIK GİBİ BİR DÜŞÜNCEM YOK”
Basında hakkında çıkan haberlere de cevap veren Coş, “Kesinlikle adaylık gibi bir düşüncem olmadı, düşüncem de yok. Bu tür şeyleri çıkaranlar tamamen diğer konularda olduğu gibi görüş almadan ilgilinin, haber öznesinin, bilgisine ve görüşüne müracaat etmeden masa başında uydurup uydurup yazıyor. Bu tür habercilik ilkelerine uymayan basın meslek ilkelerine uymadan haber yapanları da kınıyorum” şeklinde konuştu.
Halka hizmeti Hakk’a hizmet anlayışıyla yaparak millete hizmet etmenin şerefine nail olmaya çalıştığını söyleyen Vali Coş, bunu yaparken de adının ön plana çıkması için bir beklenti içerisinde olmadığını kaydetti. Coş, şöyle devam etti:
"Çünkü ben her zaman fani olduğumuzu belki yarına bile çıkmayabileceğimizi ve ölümün bir hak olduğunu biliyorum. Dolayısıyla ilahi hesap gününe de hazırlıklı olarak çalışmaya gayret ediyoruz. Bugün burada veremediğimiz hesaplar olursa muhakkak ilahi adalette değerlendirileceğini bildiğimiz için kıldan ince, kılıçtan keskin diye tabir edilen o hesap gününün hazırlığı içerisinde olmaya özen göstererek ve devlet imkanıyla yaptığımız hizmetleri de şahsi reklam konusu yapmamaya maksimum özen göstererek elbette hizmetlerimizi yürütmeye çalışıyoruz. Asılsız suçlamalarda bulunup bizi karalamaya çalışan, iftiralarla bunaltmaya çalışanlara karşı her zaman alnımız ak başımız dik. Hüseyin Avni Coş, usulsüzlük ve yolsuzlukların her zaman araştırıcısı olmuştur. Usulsüz ve yolsuzluk yapanların hakkında yasal işlem yapılmasını da sağlamıştır. Ancak bunu yapanları hiçbir zaman himaye etmemiştir.”

DARP EDİLEN GENÇLERDEN COŞ’A ZİYARET
10 Kasım törenlerinde Başbakan’a ve Vali Coş’a yönelik küfürleri engellemeye çalışırken darp edildikleri ileri sürülen bir grup genç de Coş’u ziyaret etti. Coş, olaylarda darp edildiği ileri sürülen gençlere geçmiş olsun dileğinde bulunarak, “Bu arkadaşlarımızın da Sayın Başbakanımıza yönelik ve bana yönelik ağır küfürleri önlemeye yönelik, tören alanının sükunetinin bozulmamasına yönelik talepleri maalesef yanlış anlaşılmış ve darp edilmeye çalışılmıştır” dedi.
Olaylar sırasında darp edilen Mahmut Çiftçi, “Tören öncesinde belirli bir grup farklı protestolara başladılar. Tabi biz onlara çok fazla aldırış etmedik. Herkes düşüncesini beyan etmekte özgürdür. Ancak bazı hazımsızlıklar söz konusu oldu, çirkin küfürler söz konusu oldu. Sayın Valim de programdan ayrılmak üzereyken Sayın Valimize, Sayın Başbakanımıza, eşine ve ailesine uzanacak kadar ağır küfür ve hakaretler edildi. Sayın Başbakanımıza küfür edildikten sonra ben ve arkadaşlarım küfür etmemeleri noktasında o grubu uyardık. Tabi linç girişimine maruz kaldık. Çok ciddi sıkıntılar yaşadık ve sayın valimiz bizim bu durumumuzu gördükten sonra aracından inip hızlı bir şekilde bizi o grubun içerisinde çıkarmak için çaba sarf etti ve çıkardı da. Kendisine de buradan çok teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
(İHA)