BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,96
ALTIN 2.449,69

1 Mayıs’ta alanlarda

Türkiye her yıl 1 Mayıs’ta “1 Mayıs gerilimi” içine sokuluyor.

Evet, aynen böyle:

-Gerilim içine sokuluyor!

Bunun müsebbipleri arasında en başta devlet geliyor.

Artık gayet iyi biliyoruz ki, devlet istemezse gerilim olmaz, isterse mutlaka ama mutlaka yaratır!

Yakın örnek mi istiyorsunuz?

Alın size Diyarbakır’daki 2009 Nevruz kutlamaları…

Alanda PKK bayrakları vardı, Apo sloganları vardı, hatta Abdullah Öcalan bile vardı… Ama tek kişinin burnu kanamadı.

Neden?

Devlet istemedi de ondan…

Yukarıda saydıklarımın hepsi polisin müdahalesi için yeterli “tahrik unsuru” idiler. Ama devlet istemediği için polis de tahrik olamadı!!!

1 Mayıs için de böyle…

Taksim’de yapılacak bir 1 Mayıs her türlü gerginliğin kendiliğinden eriyip gittiği bir gösteri olacaktır.

Ama devlet istemiyor!

Bu aynı zamanda devletin 1 Mayıs’ta huzur da istemediğinin bir göstergesidir.

Bakın düne kadar daha 1 Mayıs resmi tatil bile değildi.

1980’den önce Bahar Bayramı yalancı dolmasını yutturarak da olsa bir tatil günüydü… 12 Eylül faşizmi ona bile tahammül edemedi, bütün dünyada İşçi Bayramı olarak kutlanan 1 Mayıs için gözümüzün içine bakarak arsız yalanlar söylediler:

-1 Mayıs’ın işçilerle hiçbir ilgisi yoktur!

DİSK 1976’dan itibaren 1 Mayıs’ı alanlarda kutlama kararı alınca yukarıdaki “dikta tezi” Türk-İş gibi işçi kuruluşlarınca da destekleniyordu. O yıllardaki Türk-İş yöneticileri toplanıp önce bir bildiri kaleme alıyorlardı:

-1 Mayıs’ın işçi haklarıyla katiyen bir ilgisi olmayıp bir grup maceraperestin ülkeyi karıştırmak için uydurdukları uydurma bir gündür!

Sonra bildiriyi basına dağıtıp, kendileri de Doğu ve Batı Avrupa başkentlerinde kutlanacak olan 1 Mayıs İşçi Bayramı törenlerine katılmak için başkent parselliyorlardı:

-Roma’ya ben gideyim başkan!

-Sen Londra’ya git, Roma’ya Osman gitsin o hiç Roma’yı görmedi.

Sen Berlin, ben Viyana, o Moskova, diğeri Paris… Türk-İş yönetimi davetli kontenjanlarını kendi aralarında bölüşüp, Türkiye işçi sınıfının sırtından her 1 Mayıs için turistik geziler yaptılar.

Neyse ki şimdilerde artık Türk-İş de 1 Mayıs’ın işçi bayramı olduğunu kabul ediyor.

Peki Kenan Evren’le birlikte gündemden kaldırılan resmi tatil 1 Mayıs şimdi tatil oldu da kimsenin bir yeri mi eksildi? Ekonomi mi battı? Ülke mi parçalandı?

Yooo…. İçi boş yalanların kofluğu ortaya çıktı.

Şimdi ellerinde son yalan kaldı:

-Taksim’de 1 Mayıs olursa çok kan dökülür!

O zaman siz de kan dökmeyin!

İşçiler bu ülkenin öz evlatlarıdır.

Herkese açtığınız Taksim’i ülkenin öz evlatlarından esirgemeyin.

İşçiler Taksim’e çıksınlar!

1 Mayıs’ı barış, dostluk, dayanışma günü olarak kutlasınlar, hep bir ağızdan şarkılar söylesinler.

-1 Mayıs işçi bayramı kutlu olsun!