Yusuf Erikel'in medyaya sorusu var

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir açılışta medya dünyasına ‘ Tükenmiş itibarınızı iade ettik’ ifadesine tepki gösteren MDHP lideri Yusuf Erikel medya dünyası

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bir açılışta medya dünyasına ‘ Tükenmiş itibarınızı iade ettik’ ifadesiyle ağır bir suçlama da bulunduğuna ,hatta hakaret ‘ettiği’ne işaret eden ; Milli Demokrat Halkın Partisi (MDHP) Genel Başkanı Av,Yusuf Erikel; Gerek görsel,gerekse yazılı medya gruplarının büyük bir bölümünün bu ağır ithamlar karşısında suskun kalmalarına anlam veremediklerini vurgulayarak, Bütün medya gruplarına ; “Sahi ; Medya ‘itibarsız’mıydı “?sorusunu yöneltti. Başbakan’ın ‘kapımıza gelip bazı şeyler isteyen medya gruplarına net tavır koyuyoruz ve geri çeviriyoruz,bu yüzden bağırıp-çağırıyorlar” şeklindeki ifadelerinin bütün medya gruplarını ‘zan’ altında bıraktığını vurgulayan, MDHP lideri Erikel, tepkilerini şöyle sürdürdü; “Bir kere en başta Başbakan’ın ‘kapılarını aşındıran’ ve geri çevrilen medya grupları nın kim olduğunu açıklaması gerekir. Yine,Medya-Siyaset-Ticaret ‘şeytan üçgenin’ deki ‘itibarsız’ medyayı veya patronunu da açıklaması gerekir. Ayrıca burada çok önemli bir konuya dikkat çekmek istiyorum; Sayın Başbakan’a ve partisi ne kuruluşundan önce bile tam destek veren bazı yayın organlarının da son günlerde ‘sert tavır’ göstermeleri,onları eleştirmelerinin kaynağında da ‘Şeytan üçgeni menfaatimi’ yatıyor. Böyle çirken bir iftira olamaz. Medya ayağınıza bastımı,başlıyorsunuz ‘sallamaya’. Bu ülkede itibarlı ve vatandaşın sesi medya olmasa idi ,şimdi neler yapmıştınız,neler.. Öteyandan ; bu ülkede hangi kurum bozulmuş ise bunun tek sebebi siyasetçiler olmuştur.Hortumcuların ‘gerçek babaları da’ yine siyasetçilerdir..Bu yüzden vatandaş siyasete ve siyasetçilere güvenini kaybetmiştir.Esasen kaybolan bu itibar geri getirilmelidir. Peki; medya ve çalışanları bu ağır ithamları ve hakaretleri hak ediyor mu ? Elbetteki hayır.. Ama;bu büyük itham karşısında bazı köşe yazarlarının ve gazetelerin dışında büyük bir bölümünün ‘ sus-pus’ olmasını da içimize sindiremiyoruz. Ve aklımıza ister istemez şu soru yerleşiyor; ‘Sahi medya ‘itibarsız’mıydı ? “