BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Yaşar Okuyan ağır konuştu

Yaşar Okuyan, büyük holding ve sermaye gruplarının 10 yıldır güçleri ile siyaseti yönlendirdiklerini idda etti.

Abone ol

Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, ''Büyük holdingler, büyük sermaye grupları, Türkiye'de, benim bakanlık yaptığım 57. Hükümet de dahil her dönemde, sayıları az olmasına rağmen parasal güçleri, sermaye birikimleriyle Türkiye'deki siyaseti yönlendirmişlerdir'' dedi. Okuyan, Öziplik-İş Sendikası Kayseri 3. olağan genel kurul toplantısında yaptığı konuşmada, siyasilerin, seçim meydanlarında olmayacağını bildikleri halde bazı vaatlerde bulunduklarını, bunu kendisinin de yaptığı özeleştirisinde bulundu. Okuyan, ''Bu çelişki, Türkiye'nin aslında kaderinin de bir yerde sonucu oldu. Bugün bunca mesele çözüm beklerken çözemiyorsak, sorunlar artıyorsa, bunun temelinde samimiyetsizlik yatmaktadır'' dedi. Çalışma hayatındaki bazı gelişmelerin de olmayacak vaatlerde bulunmasıyla benzerlik gösterdiğini ifade eden Okuyan, şöyle devam etti: ''Büyük holdingler, büyük sermaye grupları, Türkiye'de, benim bakanlık yaptığım 57. Hükümet de dahil her dönemde sayıları az olmasına rağmen parasal güçleri, sermaye birikimleriyle Türkiye'deki siyaseti yönlendirmişlerdir, baskı altına almışlardır. Zaman zaman öyle bir noktaya gelmişlerdir ki, Türkiye onlardan sorulurdu. Onlar emredecek, 70 milyon onların dediğini yapacak. Siyaset kurumu dahil. Böyle bir yanlış yıllardan beri devam ede gelmiştir. Maalesef bugün de bu yanlışlığın örneklerini görüyoruz.'' ''HER DÖNEMDE YOLSUZLUK'' Türkiye'de her dönemde yolsuzluk yapıldığını, bunun artarak devam ettiğini savunan Okuyan, şöyle konuştu: ''Kalp ameliyatlarında kullanılan stent, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı gibi sosyal güvenlik kurumlarıyla üniversite hastaneleri tarafından 1992 yılından beri herhangi bir ihale yapılmadan, bir protokolle tanesi 2 bin 450 dolardan alınıyordu. 2001 yılında 21 bin adet stent alınmış. Bakanlığım döneminde aynı stentin ihaleyle 193 dolara alınmasını sağladım. Ülkemize gelişi ise 25 dolar. Bu kurumlar sadece stent gibi sarf malzemeleri için yılda 1 milyar dolar fazla ödeme yapıyordu. Yani devlet soyuluyordu. (Neden daha önce ihale yapılmamış?) diye sorduğumuzda, (Protokol gereği) deniliyor. Protokol Ayet-i kerime sanki.'' ''10 YILDIR SOYGUN FARK EDİLMİYOR'' Örneğini verdiği konu ve benzerleriyle ilgili davaların sürdüğünü anımsatan Okuyan, şunları anlattı: ''DGM'ye ihbarda bulunduk ve bizim dönemimiz olan 14 aylık bölümün bir kısmının iddianamesi tamamlandı, hatta duruşmaları başladı. Toplanan 9 tutuklu vardı. İlk duruşmada 100'er bin dolar kefaletle tahliye oldular. Yargıya intikal ettiği için bu konuda konuşmayacağım. Sonuçta yargı kararına hepimiz saygılı olacağız. Değinmek istediğim esas konu, bu soygun 10 yıldır devam ediyordu. Bu sürede bir Allah'ın kulu çıkıp da, (Burada ihalesiz mal alınıyor) diye söylemiyor. SSK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Başbakanlık'ın teftiş kurul temsilcileriyle görüştüm. Bu konuda herhangi bir şikayet gitmemiş. SSK ve Bağ-Kurcu denetleyen Yüksek Denetleme Kurulu'nun bir raporunda, SSK tabelasının üstüne bakanlık adı yazılmasını usule aykırı bulduğu yazıyordu. Tabelayı gören kurul, 10 yıldır bu soygunu fark etmiyor.'' Türkiye'nin çözümlenemeyecek sorunu olmadığını kaydeden Okuyan, ''Türkiye'de bir tek sorun vardır. Para falan sorunu değil. Tam tersine, para fazla ki yiyoruz hep beraber. Alttan, üsten, yandan yiyoruz. Kimi hortumla gidiyor, kimi pipetle idare ediyor. Ne sorun var? Devletin adam gibi yönetilme sorunu var'' dedi.