Yangında kaçan otel müdürü Emir Aras mahkemede vicdan yaptı! Mahkemede ara karar
BOLU Kartalkaya'da 78 kişinin can verdiği otel yangını faciasına ilişkin dava görüldü. Grand Kartal Otel'in Genel Müdürü Emir Aras tahliyesini talep etmedi ve "Kusurlarım olduğunu düşünüyorum. Savunacak bir yanımı bulamıyorum ama bunları bilerek yapmadım. Tahliyemi istemiyorum." dedi. Mahkeme otel yangınında ara kararını açıklayarak duruşmayı 22 Eylül tarihine erteledi.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde Grand Kartal Otel'de 21 Ocak'ta meydana gelen ve 36'sı çocuk 78 kişinin hayatını kaybettiği yangın faciasına ilişkin davanın 10'uncu celsesi yapıldı. Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Bolu Sosyal Bilimler Lisesi'nin salonunda yapılan duruşma için çevrede geniş çaplı güvenlik önlemleri alındı.
ARA KARAR AÇIKLANDI
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak'ta 78 kişinin hayatını kaybettiği, 133 kişinin yaralandığı Grand Kartal Otel yangınına ilişkin, aralarında otelin sahibi ve belediye yetkililerinin de bulunduğu 19'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada ara karar açıklandı. Mahkeme heyeti; otelde denetim yapan ev hapsindeki sanık itfaiye eri İrfan Acar'ın tutuklanmasına, mutfak görevlisi Faysal Yaver'in ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi. Diğer tutuklu sanıkların tutukluluğuna, ev hapsi verilen sanıkların da adli kontrolünün devamına hükmedildi. Davanın 2. duruşması 22 Eylül'de görülecek.
YANGINI GÖRÜNCE KAÇAN OTEL MÜDÜRÜ VİCDAN YAPTI
Grand Kartal Otel'in Genel Müdürü ve otelin sahibinin damadı olan Emir Aras tahliyesini talep etmedi. Tutuklu sanık Emir Aras şunları söyledi:
"Yaşanan bu acıdan dolayı çok üzgünüm. Keşkelerim çok fazla, pişmanlıklarım çok fazla. Kendimi savunacak bir şey bulmuyorum. Tahliyemi istemiyorum. Kusurlarım olduğunu düşünüyorum. Savunacak bir yanımı bulamıyorum ama bunları bilerek yapmadım"
Otel'in sahibi Halit Ergül ise kendini savunacak halde olmadığını ifade ederek sonradan savunma yapacağını belirtti.
YANGINDA ÖLEN AŞÇININ ABLASI GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Duruşmanın 10'uncu gününde kafede aşçı olarak görev yaparken yangında yaşamını yitiren Eslem Uyanık'ın ablası Emel Uyanık, kendisinin yangınla ilgili telefonla aranarak haber verildiğini belirterek, "Arayan kişi, 'televizyonu açarsanız durumun vahametini anlarsınız' dedi. Gördükten sonra bayıldım. Bolu'ya geldim ve kardeşimin cesedini teşhis ettim. Ben de SGK'da denetçiyim. Bu kadar basit bir iş değil bizim işimiz. Tek bir harfin açıklamasını yapıyoruz raporumuzda. Bu insanları görünce işimizi ne kadar düzgün yaptığımızı anlıyoruz" dedi. Uyanık, konuşması sırasında gözyaşlarına boğuldu.
"PENCEREDEN ATLAYARAK KURTULDUK"
Yangından eşi ve çocuğuyla pencereden atlayarak kurtulan Gülnihal Temizkan ise şunları söyledi: "Ben, eşim ve oğlumla birlikte otelde kalıyorduk. Eşim, 'yangın var' diye bağırdı. O sırada, 'ne var bu kadar panik yapacak' diye pencereden bakarken yangının büyüklüğünü gördük. Koridora çıkınca dumanın içinde kaldık. Zincir yaparak dumanın içinde gitmeye çalıştık. Eşimle tekrar odaya döndük ve 'buradan çıkış yok' dedi. Sonra bir odanın kapısı açıldı ve geçtiğimiz odanın camından orada bulunanlarla birlikte pencereden atladık. Önce oğlumu attım sonrasında biz atladık. Eşim arabanın anahtarını aşağıda bulunan birine atarak, pencerenin altına getirmesini istedi. Araç hemen oradaydı ve aracın üzerine atladık. Pencerelerden çarşaf bağlayarak aşağıya inenler vardı. Alarm yoktu, çıkışı gösteren bir tabela yoktu. Hayatta olduğumuz için şükredemez haldeyiz. Suçlu olan herkesten şikayetçiyiz."