Uyku hakkında doğru bilinen yanlışlar
Gece uyuyabilmek için gündüz çok yorulmalıyım…
Gece uyuyabilmek için gündüz çok yorulmalıyım… Sekiz saatlik bir uyku ertesi güne hazır olmam için yeterli… Öğleden sonra içeceğim kahve ile çayın gece uykuya dalmama olumsuz bir etkisi olmaz… Toplumda yerleşmiş olan bu tür ‘uyku efsaneleri’ nedeniyle sağlıklı uykudan uzaklaşıyoruz. Bunun sonucunda da hem kalp krizi, beyin felci, diyabet ve obezite gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişme riski artıyor, hem de gündüz kendimizi dinç ve aktif hissedemiyoruz.
Uykusuz kaldığımızda sandığımızdan çok daha fazla ve önemli sorunlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Örneğin, bizi hastalıklara karşı koruyan bağışıklık sistemimiz zayıflıyor, kalp krizi, beyin felci, diyabet ve obezite gibi ciddi sağlık sorunlarının gelişme riski artıyor.
Acıbadem Atakent Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Aksu, uyku ile ilgili toplumda ‘doğru’ bilinen ‘yanlışları’ ve bunların yol açtığı sorunları anlattı.
1. YANLIŞ: Sekiz saatlik bir uyku ertesi güne hazır olmam için yeterli
DOĞRUSU: Uykunun dinlendirici olmasını belirleyen iki faktör, süresi ve kalitesidir. Dolayısıyla sadece uykunun süresinin yeterli olması, bu uykunun sizin için iyi ve yeterli olduğu anlamına gelmez.
Nitekim bazı geceler 8 saat veya daha uzun uyumuş olsanız bile ertesi gün kalktığınızda kendinizi hala uykunuzu alamamış hissedersiniz. İşte bu tür gecelerde uykunun kalitesi bozuktur.
2. YANLIŞ: Kaliteli uyku deliksiz uykudur
DOĞRUSU: Biz aslında uykuya daldıktan sonra uykunun kalitesini ancak sabah uyandığımızda anlarız. Kaliteli uykudan kastımız her uyku döneminin yeterli süre ve oranda yaşandığı uykudur. Yani siz aslında gece çok fazla uyanmasanız da, uykuya çabuk dalsanız da, eğer tüm uyku evrelerini yaşamamışsanız uykunuz kaliteli değildir ve sizi güne hazırlamaz.