BIST 10.248
DOLAR 32,25
EURO 34,67
ALTIN 2.402,08
HABER /  GÜNCEL

Türkiye'nin artıları ve eksileri

Avrupa Birliği Komisyonu'nun 2003 Türkiye İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi Belgesi açıklandı. Belgeye, Kıbrısla ilgili koşul damgasını vurdu.

Abone ol

Türkiye İlerleme Raporu'nda, Türkiye'nin AB'ye katılım yolunda kaydettiği ilerlemeler ve gözlemlenen eksiklikler yansıtıldı. Hükümetin son bir yılda reformlar konusunda attığı adımlar övüldü, uygulamadaki eksiklikler ise eleştirildi. Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini tam olarak yerine getirmediği belirtilirken, reformların pratik hayatta uygulanmasının önemine değinildi. Ankara hükümetinin 'Reform İzleme Komitesi'' kurması ve işkenceye karşı 'sıfır hoşgörü'' politikası açıklamasının önemi üzerinde duruldu. Siyasi kriterler Sivil, siyasi haklar ve azınlık hakları alanında BM ve Avrupa Konseyi anlaşmalarının imzalanmasında eksikler; AİHM hükümlerinin uygulanması ile ilgili gecikmeler, adil yargılama ve savunma hakkı ile ilgili hükümlere uyumda eksiklikler; Ayrımcılıkla mücadelede Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AB müktesebatına uyumsuzluk; İşkence alanında soruşturma, yargılama ve cezaların uygulanmasında eksiklikler, tutuklu hakları ihlalleri; Hapishane koşullarında eksikler, yargı hakimlerinin görevlerinin icrasında yaşanan zorluklar; Şiddet içermeyen düşüncelerin ifadesi ile ilgili yasaların uygulanmasında yorum ve uygulama farkları; Yazar, gazeteci ve yayıncılara karşı ağır cezalar, yayınların yasaklanması ve internet içeriği alanında kısıtlamalar; Türkçe dışında radyo ve televizyon yayınlarına karşı kısıtlamalar, RTÜK'ün uygulamaları; Göstericilere karşı aşırı şiddet kullanması; Parti kapatma uygulamalarının sürmesi; Kadın-erkek eşitliği alanında eksiklikler ve kadınlara karşı şiddet uygulamalarının yaygınlığı; Çocukların eğitim ve güvenlik haklarında eksiklikler; Sendikal haklarda Avrupa Sosyal Şartı'na uyumsuzluktan doğan sorunlar; Azınlıklar uyarısı Dernek kurma özgürlüğü alanında ırk, köken din, bölge veya azınlık statüsüne dayalı kısıtlamalar, yabancı derneklerle işbirliğinde zorluklar; Gayri müslim azınlıkların tüzel kişilik, mal edinme, idare ve din adamları yetiştirmesinde süregelen sıkıntılar; Aleviler'in diyanet işleri ve ulusal eğitim sistemi içinde tanınmaması; Türkçe dışında dillerde yayın ve etkinliklerin kısıtlanması ve yargılanması, bu dillerin öğrenimine yönelik uygulama yasalarında eksiklikler, ailelerin çocuklarının isim, okul ve dini eğitimine yönelik seçimlerini kısıtlayan düzenlemeler; OHAL uygulamasının ardından vatandaşların yerlerine dönmesinde yaşanan sorunlar. Ekonomik kriterler Kopenhag ekonomik kriterleri çerçevesinde Türk ekonomisinin son durumunun değerlendirildiği ilerleme raporunda, serbest piyasa ekonomisinin işlerliği ve AB tek pazarından gelecek rekabete dayanabilme gücü açısından, yapısal reformlar, enflasyon, mali denetim, kamu işletmeleri, finans sektöründeki gelişmeler ve eksikler hakkında çeşitli görüşlere yer veriliyor. Piyasaların işleyişini iyileştirerek ve kurumsal yapısını güçlendirerek Türkiye, tam işleyen bir pazar ekonomisi olma yolunda ilerleme göstermiştir. Ancak tam işleyen bir pazar ekonomisi olmanın gerekleri olan makroekonomik istikrar ve öngörülebilirlik henüz yeterli derecede gelişmemiştir; Yeni hükümetin desteklediğini söylemesine rağmen ekonomik program sürecinde yapılması gereken reformların hızı kesilmiş görünmektedir; İşgücü artış hızının istihdam artış hızından fazla olması nedeniyle işsizliğin artmaya devam etmesi beklenmektedir; Sıkı maliye ve para politikaları, düşük iç talep ve Türk Lirası'nın güçlenmesi sonucunda enflasyonist baskılar yakın tarihin en düşük değerlerine ulaşmıştır. Ancak kamu sektöründe mali hedefleri yakalamak için yapılan fiyat artışlarının enflasyon azalma sürecine etkisi olumsuz olmuştur; Reel faiz oranları yeni hükümetin başlangıçtaki belirsiz yaklaşımı ve yerel sermaye piyasalarının zayıflığı nedeniyle yüksek (%20) seyrine devam etmiştir; Devlet borçlanma oranında düşüş kaydedilmiş olmasına rağmen borç oranı halen kamu sektörünün ve ekonominin işleyişinin önünde önemli bir engel oluşturmaktadır; Mali saydamlığı artırma konusunda çalışmalara 2001 ve 2002 yıllarında benimsenen yasaların uygulamasına ağırlık verilerek devam edilmiştir. Bu bağlamda değişik kamu idareleri arasında görev ve sorumluluk dağıtımını yapmak amacıyla hazırlanan Mali Yönetim ve Mali Denetim Yasası'nın önemli bir adımı olmuştur; Piyasa güçlerinin serbest karşılıklı etkileşiminde iyileşme süreci devam etmiştir. Yeni hükümet tarafından sektör denetleyici ve gözetleyici kurumların bağımsızlığı teyit edilmiştir. MGK'ya eleştiri MGK danışma kurulu haline geldi. Ancak siyasetteki ağırlığı sürüyor. RTÜK ve YÖK içinde hala MGK temsilcisi mevcut. Savunma harcamaları şeffaf değil. Bu harcamalar savunma bütçesine dahil edilip, meclis denetimine sunulmalı. İfade özgürlüğü alanında, TCK'nın kullanımında tutarsızlıklar; Ara temyiz makamlarının kurulmasında gecikmeler, DGM'ler, icra ve yargı makamları arasında organik bağ oluşturarak yargı bağımsızlığına zarar veren Anayasa hükümleri; Medya, devlet teşkilatı, inşaat ve sağlık alanlarında yolsuzluk eğilimleri; Kaynak: Akşam