BIST 9.530
DOLAR 32,50
EURO 34,81
ALTIN 2.471,55

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

Uzun zamandır ortalarda görünmeyen bir dönemin bomba mankenlerinden Şebnem Schafer, suskunluğunu bozdu. Özel hayatıyla ilgili açıklamalar yapacan Şebnem Schafer, yıllar önce yaptığı bakirelik açıklaması ile hala akıllarda.

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

Uzun zamandır ortalarda görünmeyen bir dönemin bomba mankenlerinden Şebnem Schafer, suskunluğunu bozdu. Özel hayatıyla ilgili açıklamalar yapacan Şebnem Schafer, yıllar önce yaptığı bakirelik açıklaması ile hala akıllarda. Peki nerelerdeydi? Neler yaptı? Özel hayatında neler yapıyor? İşte yıllar sonra sessizliğini bozan Şebnem Schafer'dan açıklamalar...

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

- Jennifer Simone Macide Şebnem Schäfer… Ne isim ama! Gösterişli değil mi? Babam Alman, annem Türk. Taraflardan çifter isim gelince böyle uzamış gitmiş. -Nedir bu 4 isimli kadının hikâyesi? Annem 1970’lerde işçi olarak Almanya Frankfurt’a gitmiş. Hiç Almanca bilmeden... Gittiğinin beşinci haftasında babamla tanışmış ve aşk. - İngilizce mi anlaşıyorlarmış? Ortak dil yok, sözlüklerle, el kolla. Belki de her şeyi konuşabilmiş olsalardı anlaşamazlardı, evlenemezlerdi. Kim bilir? Babam bir gün annemin ismini kağıda Lale Schäfer olarak yazmış. Gülüşmüşler ve birkaç hafta içinde de evlenmişler. 42 yıl süren, ancak babamın vefatıyla son bulan güzel bir çılgınlık… Mutlu bir aileydik. 1984’te Frankfurt’ta doğdum. Benden 11 yaş büyük bir de ablam var.

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

-Abla da sizin gibi uzun boylu mu? Ablam 1.90! Ben 1.80’im. Ama onun modellikle alakası yok, biraz kilolu. -Türk kültürüyle mi büyüdünüz? Evde Türkiye ağırlığı vardı. Babam, annemle evlenmeden Müslüman olmuş. -Annenizin ısrarıyla mı? Annem ısrar etmemiş ama babam öyle karar vermiş. Kuran’ı okumuş.

Şebnem Schafer o açıklamanın hala arkasında "Bakireyim!"

-Siz okudunuz mu? Kuran’ı Almanca’dan okudum. Annem Türkiye ile bağımızı kurmak için çaba gösterirdi. Her 10 Kasım’da Almanya’ya göre saat 08.05’te bizi arar televizyondan sirenleri dinletirdi. Trendeysem ayağa kalkardım, yoldaysam saygı duruşuna geçerdim. Herkes tuhaf tuhaf bakardı. -İtaatkâr bir çocuk muydunuz? Hiç! Çok asiydim ve çok zor bir ergendim. Okulu hiç sevmiyordum. Kendimi güzellik, modellik yarışmalarına verdim. Birçok derece kazandım. Bu benim kurtuluşum oldu, o yarışmalar beni oyalıyordu. -Aile ne diyordu bu duruma? Annem hiç istemiyordu, kızıyordu ama babam çok destek oluyordu.