BIST 10.320
DOLAR 32,25
EURO 35,05
ALTIN 2.466,50
HABER /  GÜNCEL

Noel kutlamak yozlaşmadır

Yeni yıla az bir zaman kala yılbaşı kutlamaları üzerindeki tartışmalar da arttı. Diyanet İşleri ise tartışmalara son noktayı koyarak bir açıklama yaptı.

Abone ol

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 25 Aralık'ta başlayan Noel kutlamalarının Hıristiyanlar'a mahsus dinsel bir bayram; 1 Ocak'taki yılbaşı kutlamalarının ise anneler günü gibi evrensel kültürün bir parçası olarak üretilen ve geliştirilen, bütün insanlığa malolmuş olumlu bir davranış biçimi olarak görülmesi gerektiğini bildirdi. Bardakoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 25 Aralık'la başlayan ve yaklaşık bir hafta süre süren Noel'in, başta Avrupa ve Amerika'da olmak üzere dünyanın birçok yöresindeki Hıristiyan topluluklarca kutlandığını kaydetti. 1 Ocak'taki yılbaşı kutlamalarının Türkiye'de de özellikle son dönemlerde gittikçe artan bir ilgiyle karşılandığına işaret eden Bardakoğlu, batıda farklı anlamlar ifade eden Noel ile yılbaşı kutlamalarının Türkiye'de genellikle birbirine karıştırıldığını, bu nedenle de kamuoyunda spekülasyon ve tartışmalara yol açtığını ifade etti. Noel Yortusu ya da batıdaki yaygın isimlendirmesiyle Kristmas (Christmas) adı verilen ve Hz. İsa'nın doğumu anısına 25 Aralık'ta gerçekleştirilen kutlamaların tamamıyla ''dinsel bir bayram'' olduğunu belirten Bardakoğlu, şunları kaydetti: ''Hıristiyanlar tarafından 25 Aralık olarak hesaplanan Hz. İsa'nın doğum günü, doğu Hıristiyanları'nca 6 Ocak olarak hesaplanmakta, dolayısıyla doğu kiliseleri 6 Ocak tarihini Kristmas bayramı olarak kutlamaktadırlar. Esasen Hz. İsa'nın doğum gününün ne zamana denk düştüğü konusunda erken dönemlerden itibaren yoğun bir tartışmanın olduğu ve yukarıdaki tarihlerden başka bu günün nisan ayındaki bir zamana denk düştüğü yönünde görüşlerin de ileri sürüldüğü bilinmektedir. Batı Hıristiyanları'nca belirlenen 25 Aralık tarihinin Eski Roma'da güneşle ilgili kutsal bir gün olduğu ve bunun sonradan Hz. İsa'nın doğum günü olarak adapte edildiği ileri sürülmektedir.'' ÇAM AĞACI SÜSLEMELERİ Noel Yortusu'nun, nisanda kutlanan Easter (Paskalya) bayramıyla birlikte Hıristiyanlığın en önemli bayramları arasında olduğuna işaret eden Bardakoğlu, Noel kutlamalarının vazgeçilmez folklorik unsurları arasında, çam ağacı süslemelerinin önemli yer tuttuğunu ifade etti. Ali Bardakoğlu, Noel'de çam ağacı süslemelerinin ilk kez 15. Yüzyıl'da Kuzey Avrupa'da ortaya çıktığını, bu adetin eski Cermen ve Kelt dinsel geleneklerinden adapte edildiğini kaydetti. Birçok dinsel gelenekte olduğu gibi eski Kuzey Avrupa halkları arasında da yeşil ağacın verimlilik, bereket ve üretkenliğin sembolü olarak kabul edildiğini bildiren Bardakoğlu, dinsel bayramlarda meydanlara dikilen veya evlerde bulundurulan bir yeşil ağacın bu inancı sembolize ettiğini belirtti. Kuzey Avrupa halklarının Hıristiyan olmasıyla birlikte, Hıristiyan geleneğindeki ''Hayat Ağacı''nı temsilen Hz. İsa'nın doğum gününde yeşil bir ağaç süsleme ve dallarına çeşitli hediyeler asma adetinin ortaya çıktığına dikkati çeken Bardakoğlu, 18. Yüzyıl'dan itibaren çam ağacı adetinin Güney Avrupa Hıristiyanları arasında yayılmaya başladığını bildirdi. NOEL BABA İNANCI Bu durumun Noel Baba inancı ve bu inanç çerçevesinde yapılan adetler için de geçerli olduğuna işaret eden Diyanet İşler Başkanı Bardakoğlu, Almanya, ABD ve Kuzey Avrupa ülkelerinde Santa Claus adıyla bilinen Noel Baba inancının da yine Almanya kökenli olduğunu kaydetti. Bardakoğlu, bu inancın 18. Yüzyıl'dan itibaren Almanlar vasıtasıyla Güney Avrupa'ya ve Alman göçmenlerce Amerika'ya taşındığını, Santa Claus ya da Noel Baba olarak adlandırılan ve Hıristiyanlar'ca, İznik Konsili katılımcılarından birisi olduğu ileri sürülen Myra (Demre) piskoposu Aziz Nicholas'la özdeş olduğu söylenenin tamamıyla efsanevi bir kişilik olduğunu belirtti. Ruslar'ın da Aziz Nicholas'ın kendileri için koruyucu bir aziz olduğu kanaati taşıdıklarını ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu, şu görüşleri dile getirdi: ''Hıristiyanlar, bu şahsın Noel döneminde gökyüzünde Ren geyiklerinin çektiği bir kızakla ya da yerde eşek sırtında (veya yaya olarak) dolaştığına ve evlere bacalardan inerek başta çocuklar ve fakirler olmak üzere insanlara çeşitli hediyeler bıraktığına inanırlar. İslam geleneğindeki Hızır ve Yahudi geleneğindeki İlyas'ın adeta Hıristiyanlık'taki bir karşılığı gibi gözüken bu inanç, Hıristiyan geleneğinin önemli bir folklorik değerini oluşturmaktadır.'' NOEL İLE YILBAŞI KUTLAMALARININ FARKI Bardakoğlu, bugün için ticari yönünün ön plana çıkmış olmasına rağmen, bütün adet ve törenleriyle Noel kutlamalarının kökeni itibariyle tamamıyla ''dinsel bir bayram'' anlamına geldiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti. ''Bu bayramın ve bayramla ilgili olarak yapılan adet ve törenlerin Müslümanlar'ca benimsenip uygulanması ise dinsel ve kültürel bir yozlaşma olarak görülmeli; böylesi bir tutumun, kendi değerlerimizden uzaklaşma ve başkalaşma sürecini hızlandırdığı, halkımıza ve ülkemize yönelik Hıristiyan misyonerliği için de oldukça elverişli bir durum oluşturacağı gözden uzak tutulmamalıdır. 1 Ocak'ta kutlanan yılbaşına gelince, böyle bir adet her ne kadar batı Hıristiyan toplumlarınca Noel'le birleştirilen bir kutlama olarak görülse de, miladi takvimi esas alan bütün uluslarca yeni yılın başlangıcı anısına kutlanan bir etkinliktir. Tarihin bilinen en erken dönemlerinden beri yeni yıl kutlamalarının bütün toplumların geleneklerinde mevcut olması, güneş ya da ay takvimini esas alan uluslar, yılın çeşitli mevsimlerine denk düşen ve genellikle tarımsal faaliyetlerden hareketle düşünülen farklı yılbaşı günleri ortaya koymuşlardır. Bugün dünya genelinde yılbaşı kutlamaları, dinsel bir bağlamdan öte kültürel bir anlam ifade etmekte; insanlar yeni yıla yönelik iyilik, bereket, refah, huzur ve barış beklentilerini yeni yıl kutlamalarında dile getirmektedirler.'' ''OLUMLU DAVRANIŞ'' Yeni yıl kutlamalarının tıpkı içinde farklı ekonomik ve sosyal amaçları da barındıran anneler-babalar günü, işçi bayramı, doğum günü kutlamaları gibi evrensel kültürün bir parçası olarak üretilen ve geliştirilen, sonuçta bütün insanlığa malolan olumlu bir davranış biçimi olarak görülmesi gerektiğini ifade eden Ali Bardakoğlu, ''Ancak bu kutlamaları dinsel ve kültürel değerlerimize aykırı birtakım adet ve geleneklerle birlikte düzenlemek, kutlamalar esnasında kamuoyunu rahatsız edici ya da dinimizin emir ve yasaklarına, genel ahlaka ve toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak, kesinlikle doğru değildir'' dedi. Vatandaşların yeni yılını da kutlayan Ali Bardakoğlu, açıklamasını şöyle tamamladı: ''Yeni bir yıla girerken, geçmiş yılın ve yılların muhasebesini yaparak önümüzde kalan sınırlı zaman dilimini daha iyi kullanma bilinci kazanmamızı, 2004 yılının milletimize ve bütün insanlara hayırlar getirmesini; yoksulluğun, açlığın, doğal felaketlerin yaşanmadığı, savaş ve terör gibi üzücü olayların son bulduğu bir dönem olmasını, yeni yılın bütün insanlığa huzur ve barış getirmesini diliyorum.''