Mezardan çıkan Atatürk heykeli

Taraf yazarı Yıldıray Oğur, inanılması güç ama hepsi yaşanmış olan Atatürk heykellerinin hikayelerini bugünkü köşesine taşıdı... Gömülen Atatürk heykeli Afyon Emirdağ'daki Atatürk Anıtı yıpranmıştır. Peki, eski Atatürk heykeli ne yapılacaktır? 2005 yılının temmuz ayında Emirdağ'daki devlet büyüklerinin en büyük derdi bu olmuştur. Kaymakam ve Belediye Başkanı arasındaki bir dizi resmî yazışmadan sonra çare bulunur... İlçe Milli Eğitim Müdürü, il Özel İdare Müdürü, Belediye Fen İşleri Müdürü'nden oluşan bir Atatürk Heykeli İmha Komisyonu kurulur. Ekinde altı adet resim olan imha tutanağında yazanlar bu işin ne kadar tehlikeli olduğunun ispatı: "Komisyon 22-07- 2005 tarihinde saat i4:oo'te Emirdağ Belediye Meclis Salonu'nda toplanmıştır. Heykeli incelemek üzere, halen heykelin muhafaza edildiği Emirdağ Belediyesi İtfaiye Amirliği binasına gidilmiştir. Yapılan inceleme sonunda.... Heykelin bu haliyle orada kalmasının Yüce Atatürk'ün manevi şahsiyetine uygun düşmeyeceği anlaşıldığından, bahse konu heykelin, muhafaza edildiği İtfaiye binası arazisine, büyük bir çukur kazılarak gömülmek suretiyle imha edilmesine..." Hikâyenin detaylarını, Aylin Tekiner'in İletişim Yayınları'ndan çıkan Atatürk Heykelleri kitabında bulabilirsiniz. O yıllarda yaşanan bu olay ulusal basında böyle yer almıştı... Denizden heykel çıksa... 2002 tarihinde Antalya Serikli balıkçılar sahile vurmuş sapasağlam bir Atatürk heykeli bulurlar. Heykel aslında 10 gün önce yaşanan selde Mersin'in Kızkalesi İlçesi meydanından kopmuştur. Fiberglastan yapıldığı için batmadan Serik-sahillerine ulaşan heykel iki ilçeyi birbirine düşürür. O günlerdeki tartışmalardan ilginç bir kesit. MEHMET AYDIN (Serik Kaymakamı): SÜLEYMAN AKYÜZ (Antalya Milli Eğitim Müdürü): Allah Atatürk'ü koruma görevini bize verdi. Ne isterseniz ona ulaşırsınız. Demek ki bizim de içimizden böyle bir şey geçmiş, deniz onu bize gönderdi. Gerekirse yenisini yaptırırız, bunu vermeyiz." İŞTE DİĞER İLGİNÇ ATATÜRK HEYKELİ HİKAYELERİ: Atatürk gülemez 28 Şubat'ın ardından Sincan'da Kaymakamlık, İşadamları Demeği ve ADD ilçenin Kudüs Gecesi'yle 'bozulan' imajını tamir için bir Atatürk heykeli yaptırmaya karar verir. Sanatçı Burhan Alkar, kendisine ilçenin simgesi olan lale veren küçük bir kızı sevgiyle kucaklayan bir Atatürk heykeli yapar. Ama bir sorun vardır: Atatürk gülmektedir. Kaymakam Ali Gün 'Biz toplumda genelgeçer kabul edilmiş bir Atatürk heykeli istiyoruz' diye heykeli hazırlanan kaideye koymayı reddeder. Taraflar davalık olur. Akademik titrleri olan üç heykeltıraş bilirkişi olarak raporlarını verirler: "Heykeldeki imaj halkın bilincindeki Atatürk' imajına benzemiyor". Dava 12 yıl sürer. Sonunda mahkemelşin içinden çıkamayıp görevsizlik kararı verir. Evinde süslü Atatürk heykeli çıktı "Denizli Buldan'ın Tarakçı parkındaki alçıdan Atatürk heykelini kıran 14 yaşındaki Cengiz Demiray sevk edildiği suçüstü mahkemesinde sorgusunu müteakip tevkif edilerek cezaevinde konmuştur. Demir'Parkta oynarken arkadaşlar ile büstün canlı olup olmadığı konusunda bahse girip taş atarak heykelin kırılmasına sebep olduğunu' söylemiştir. Denizli Valisi de gazetecilere yaptığı bir açıklamada Cengiz'in zaman zaman şehrin elektrik lambalarını da kırdığını, bu yüzden belediyece sık sık cezalandırıldığını belirtmiştir. İlkokuldan ayrılmış olan Cengiz'in evinde yapılan aramada süslenmiş halde iki • Atatürk büstü bulunmuştur." (21 Mayıs 1966, Milliyet) Çöpçü Atatürk'ü temizlerken "Bakırköy'de Atatürk heykeli kaidesinde bulunan mermer plakanın kırılmasıyla ilgili gözaltına alınan üç çöpçü, törenlere hazırlamak için büstü temizlerken plakayı kırdıkları tesbit edilip iki gün sonra serbest bırakıldılar" (25 Nisan 1969, Milliyet) Atatürk'ü vururum "Bingöl'de kredi bulamayınca bunalıma giren Salih Bozağaç Vilayet Binası önündeki, Atatürk heykeline çıkıp 'Üstüme gelmeyin yoksa Atatürk'ü vururum' diye Dağırmaya başladı. Etkisiz hale getirilen Bozağaç ertesi gün bir demet çiçek bıraktığı Atatürk anıtı önünde, 'Atam senden çok özür diliyorum, yaptığıma çok pişmanım' dedi.".

Taraf yazarı yıldıray oğur, inanılması güç ama hepsi yaşanmış olan atatürk heykellerinin hikayelerini bugünkü köşesine taşıdı...