BIST 11.194
DOLAR 42,61
EURO 49,94
ALTIN 5.791,62

Lüzumsuz bilgiler

Lüzumsuz bilgiler

"bu bilgiler ne kadar lüzumsuz!" diyebilirsiniz fakat içten içe merak uyandıran bu soruların cevabı tamer korugan'ın "lüzumsuz bilgiler ansiklopedisi-1" isimli kitabından derlenmiştir.işte merakınızı giderecek birkaç bilgi...

Lüzumsuz bilgiler - Resim: 1

"Bu bilgiler ne kadar lüzumsuz!" diyebilirsiniz fakat içten içe merak uyandıran bu soruların cevabı Tamer Korugan'ın "Lüzumsuz Bilgiler Ansiklopedisi-1" isimli kitabından derlenmiştir.

İşte merakınızı giderecek birkaç bilgi...

Lüzumsuz bilgiler - Resim: 2

Niçin müzikten hoşlanıyoruz?

Kültürün, müzik ve bundan alınan zevk üzerinde doğrudan ilgisi vardır. Doğu müziğinde matematik dizilerdeki perdelerin arasında karışık gezinilme, Afrika'da baş döndürücü ritimler, Avrupa'da ise notaların ideal düzeni öne çıkar. Ancak bunlar, değişik müzik türlerine ilgi duyan bizlerin ve müziğin hoşlanılma nedenini açıklamaya yetmez.

Lüzumsuz bilgiler - Resim: 3

Bozuk paraların kenarları niçin tırtıllıdır?

Kağıt para devrinden önce kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyordu. Bazı düzenbazlar bu paraları kenarlarından kazıyarak az miktarda da olsa bu değerli madenleri biriktiriyor, parayı da tekrar kullanıyorlardı. Bu yüzden tüccarlar parayı tartarak alıyorlardı. Halkı eksik paraya karşı korumak için bozuk paraların kenarları tırtıllı yapılmaya başlandı. Böylece paranın kenarı kazandığında hemen belli oluyordu. Artık paralar değerli madenler içermemelerine rağmen bu adet günümüze kadar devam etti.

Bozuk paraların kullanılmalarında bazı sınırlamalar vardır. Kağıt paralarda "Kanuni Tedavül Mecburiyeti" sınırsızdır, yani ödenen miktar ne kadar büyük olursa olsun, bunu karşı taraf kabul etmek zorundadır. Ancak madeni paralarla en çok üzerlerinde yazan değerin 50 katını - tümü bozuk para olacak şekilde - ödeyebilirsiniz. Örneğin sadece 50 kuruşları kullanarak 25 liraya kadar ödeme yapabilirsiniz.

Lüzumsuz bilgiler - Resim: 4

Sirk çadırları niçin daima daire biçimindedir?

Philip Astley, bugünkü modern sirklerin kurucusu kabul edilir. 1763 yılında kurduğu sirkinde, ana gösteri ata binilerek yapılanlardı. Astley atlar bir daire etrafında döndüklerinde, binicilerin at üzerinde daha rahat ayakta durduklarını bildiğinden, sirk çadırım ve gösteri yerini bir daire oluşturacak şekilde düzenledi ve atların gösteri sırasında, daima daire biçiminde dönmelerini sağladı.

Bir başka sirk sahibi, Antonio Franconi'de, dairenin en uygun çapının yaklaşık 13 metre olduğunu saptadı ki, bu mesafe bugün bile kullanılan ölçüdür. Ayrıca İngilizce'si 'circus' olan sirk kelimesi, Latince'de daire anlamına gelen 'circle'dan türemiştir.