BIST 10.775
DOLAR 32,22
EURO 35,03
ALTIN 2.502,24
HABER /  GÜNCEL

KKTC'de Barış ve Demokrasi harekatı

Kuzey Kıbrıs'taki çok sayıda siyasi parti temsilcisi, sendikacı ve aydın, "Barış ve Demokrasi Hareketi" çatısı altında bir araya geldi.

Abone ol

Aralık ayında yapılacak seçimlerde, "Kıbrıs sorununa çözüm ve Avrupa Birliği üyeliği" isteyen güçlerin ortak cephesini yaratmayı amaçlayan girişimin başkanlığına, Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) eski Genel Başkanı Mustafa Akıncı getirildi. Solun değil, halkın birliği Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin (CTP) seçime kendi ismiyle girmekte ısrar etmesi üzerine, Kuzey Kıbrıs muhalefetinin önemli bir bölümünü oluşturan sendika, kitle örgütü ve siyasi partiler "Barış ve Demokrasi Hareketi"ni oluşturdu. Bu girişim, dün Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası'nda (KTÖS) yapılan basın toplantısıyla duyuruldu. "Çözüm ve AB'ye evet" ve "Seçim değil referandum" sloganlarıyla yola çıkan girişim adına Mustafa Akıncı konuşma yaptı. 26 Aralık 2002 günü yapılan dev mitinge katılanların, siyasi parti ve kitle örgütlerine birlikte mücadele çağrısı yaptıklarını hatırlatan Akıncı, "Bu hareket solda birlik değildir; içinde sol partiler de vardır ama asıl halkın birliğidir" dedi. Akıncı, bu seçimler sonucunda, Kıbrıs sorununun Birleşmiş Milletler planı temelinde çözülmesi için referandum yapılması haklarını geri alacaklarını söyledi. "Bizi birleştiren ortak paydalar o kadar çok ki, farklılıklarımızı öne çıkarmanın anlamı yok. Bu hareket çok geniş birliklere açık olma özelliğini sürdürecektir" diye konuşan Mustafa Akıncı, seçimler yaklaştıkça iktidarın baskı mekanizmalarını devreye sokabileceği ve hatta "AB yanlısı" gibi görünebileceği uyarılarını yaptı. Akıncı'nın, "Bizim Türkiye'yle bir hesabımız yok, Kıbrıs sorununun Türkiye'siz çözülebileceğine inanmıyorum" sözleri dikkat çekti. Ankara'ya eleştiri Bu arada, "Barış ve Demokrasi Hareketi"nin bildirgesinde, "Ankara'daki asker-sivil bürokrasi"ye yönelik eleştiriler yöneltilerek şu ifadeler kullanıldı: "Çözümsüzlük felsefesinin sahipleri, Kuzey Kıbrıs'ın insanlarını değil, toprağını daha çok önemsemektedirler. Onlara göre insanlar gidebilir ama toprak elde tutulmalı, gerektiğinde de koz olarak kullanılmalıdır. Bu zihniyetle Kıbrıs Türkü'nün referandumla kendi geleceğini belirleme hakkı elinden alınmıştır. Kıbrıs Türk halkı Aralık 2003 seçimlerini, elinden alınan referandum hakkını kullanabileceği bir ortama dönüştürmek durumundadır. Ve bu husus giderek büyüyen bir talep haline gelmiştir. Barış ve Demokrasi Hareketi, halkımızın bu talebini yerine getirmek, çözüm ve AB yanlılarının Aralık 2003 seçimlerinde birlikte hareketini ve başarısını sağlamak, seçim sonucunda barış yanlısı yeni bir görüşmeci heyeti ile çözüm ve AB hedefini gerçekleştirmek için oluşturulmuştur." Kaynak : Evrensel