Kim demiş doğru diye! Gerçek bildiğinizden çok farklı

Sağlığımız ve bedenlerimizle ilgili kulaktan kulağa sayısız efsane dolaşıyor. Bunların hiçbirinin tıbbi dayanağı olmadığı gibi bazıları ciddi tehlikelere de gebe. Bu nedenle işin doğrusunu öğrenip ona göre davranmak gerek. İşte vücudumuz hakkında doğru bildiğimiz o yanlışlar. Renk körleri dünyayı siyah beyaz görür... Birçok seviyesi var. Çok azı siyah ve beyaz olarak görür. Antibiyotik alırsanız soğuk algınlığıyla savaşabilirsiniz... Soğuk algınlığı bir virüstür. Antibiyotikler bakterilerle savaşır. Antibiyotikler doğum kontrolünü engeller... Rifampin hariç çoğu ağız yoluyla alınan doğum kontrol ilaçlarıyla etkileşime geçmez. Kalp krizi sırasında canınız yanar... Kalp krizi her zaman ağrılı değildir, özellikle de diyabet hastaları ve kadınlar için... 37° C üzeri ateş anlamına gelir... Vücut sıcaklığınız gün içinde değişir; 38 derecenin üzeri dikkate alınmalıdır. Serotonin sadece beyinde bulunur... Serotoninin en çok aktif olduğu yer beyin olsa da %90’ı bağırsaklarda üretilir. Kulak kiri zararlıdır... Normal miktarda kulak kiri oluşması kulaklarınızı bakterilere karşı korur. Gözleriniz açık hapşırırsanız gözleriniz dışarı fırlar... Kafatası sinirleri göz ve burun arasında ve burnun göz çukuruyla bağlantısı yok. Bir kesiği yalamak zararlı değildir... Aslında kesiği yalayarak enfeksiyon kapma riskini artırmış oluyorsunuz. Yaşınız ilerledikçe vücudunuzdan gelen değişimlerden metabolizmanız sorumludur... Vücudumuzun daha az formda gözükmesinin sebebi vücudun kas kütlesi oluşturma çabasıdır. Saç dökülmenizin nedeni şampuan olabilir... Şampuandan korkmanıza gerek yok. Ama tabii saçı aşırı yıkamak da zararlı. Isıyı en çok baş kısmından kaybedersiniz... Isı başınızdan vücudun diğer kısımlarıyla aynı oranda gider. Tek yumurta ikizlerinin parmak izleri aynıdır... Hiçbir parmak izi diğeriyle aynı değildir. Tek yumurta ikizlerinde bile... Ayağınızda kemik çıkmasından ayakkabılarınız sorumludur... Hayır, bu kemikler çoğunlukla kalıtsaldır. İnsan ağzı köpeğin ağzından daha pistir... Daha temiz ya da daha kirli değildir; farklı tür bakteriler vardır. Hindi yorgunluğa sebep olur... İçindeki triptofan uykunuzu getirmek için yeterli değildir. Kurbağaya dokunursanız siğil bulaşır... Kurbağaların kabarcıklı ciltleri olsa da siğilleri yoktur. Eğer kolunuzu oynatabiliyor veya yürüyebiliyorsanız o zaman kırık yoktur... Kırık acısı daha çok kırığın seviyesiyle alakalı. Vücudunuz koşarken, ağırlık çalışmasında yaktığından daha fazla yağ yakar... Sadece koşmak yerine ağırlık çalışması da yaparsanız ertesi gün daha fazla kalori yakarsınız. Menopoz kadının cinsel dürtülerinin azalmasına sebep olur... ‘Libidonun düşmesi kaçınılmaz’ inanışı doğru değil. Beslenme, spor ve ilişkinin canlı tutulması büyük rol oynar. Regl sırasında kadının hamile kalması imkânsızdır... Regl sırasında hamile kalmanız çok olağan olmasa da hiç yaşanmamış bir olay değildir Eğer hamile bir kadının karnı yukardaysa erkek, düşükse kız çocuk doğurur... Hamile bir kadının karnına bakarak bir bebeğin cinsiyetini tahmin edemezsiniz. Geniş kalçalar doğumu kolaylaştırır... Burada kolaylık sağlayan kalçadaki kas veya yağlar değil pelvis kemiklerinin genişliğidir. Biraz güneş yanığı zararlı değil, hatta faydalıdır... Her türlü güneş yanığı cildin hasar görmesidir. Ne solaryum, ne güneş; yanmanın hiçbir türlüsü sağlıklı değildir. Normal tuvalet düzeni günde bir kere tuvalete çıkmaktır... Tuvalete çıkma sıklığı herkese göre değişir. Tıpta normal sıklık günde üç defadan, üç günde bir defaya kadar değişir. Yatakta uzanmak uyku kadar dinlendiricidir... HAYIR! Yaşınız ilerledikçe daha az uykuya ihtiyaç duyarsınız... DOĞRU DEĞİL! Koyunları saymak uykuya dalmayı kolaylaştırır... TAM AKSİNE! Uykunuzu sonraki günlerde dengeleyebilirsiniz... MAALESEF! Rüya görmek için REM uykusunda olmak gerekir... ÖYLE BİR ŞART YOK! Esnemek yorgun olduğumuz anlamına gelir... TEK BİLDİĞİMİZ BULAŞICI OLDUĞU! Gözlerinizi çok ovuşturursanız öyle buruşuk kalabilir... TABİİ Kİ DEĞİL! Eğer uyurgezerseniz ve o sırada uyandırılırsanız ölebilirsiniz... SADECE SERSEMLERSİNİZ! Gecenin ortasında uyanırsanız gündüz uykusuz kalırsınız... KISA UYANMALAR O KADAR DA SORUN DEĞİL! Hijyene dikkat ederseniz asla vücudunuzda koku meydana gelmez... Vücut kokusu bazen hormon dalgalanmalarından da ortaya çıkabilir. Vücut kokusu tamamen fiziksel bir olaydır... Hayır, değildir. Stres ve anksiyete de vücut kokusunu etkileyebilir. Her gün duş almak en doğrusudur... Saçınızı her gün yıkamazsanız üzerindeki yağ kendisini korumasına yardımcı olur. Ağız hijyeni sadece ağız sağlığını ilgilendirir... Yetersiz ağız hijyeni solunum yolları ve kalbi riske sokabilir. Ter her zaman kötü kokar... Ter çoğu zaman kokusuzdur. Ciltteki bakteriler işin içine girince koku olur. Üç büyük öğün yerine bol ara öğün yemek en iyisidir... Diyabetli değilseniz, gün içinde devamlı öğün tüketmenizin bir gereği yok. Yemekten sonra bir saat içinde yüzerseniz tehlikeli kramplar oluşur... Sindirim için vücuda biraz zaman vermek önemli ama suya atlarsanız da ölmezsiniz. Hıçkırık sadece çok hızlı yemekten kaynaklanır... Stres ve heyecan da hızlı yemek gibi hıçkırığa sebep olabilir. Asla yeteri kadar C vitamini alamazsınız... Hayır alabilirsiniz. Ve geri kalanı idrarla atılır. Ne kadar içerseniz için su, vücudunuza asla fazla gelmez... Günde sekiz bardak su içmek zorunda değilsiniz. Eğer çok terlemiyorsanız altı da yeterli. Süt, yoğurt ve diğer hayvansal süt ürünleri şişkinliğe yol açar... Bazı süt ürünleri boğazdaki mukusu kalınlaştırsa da vücut daha fazlasını üretmez. Bütün baklagiller gaz yapar... Baklagilleri sindirmek zordur ama bazı çeşitleri mesela börülce değildir. Dondurma baş ağrısını tetikleyebilir... Aslında olup biten damağınızdaki sinirlerin rahatsız olmasıdır. Egzersiz rutininizi bırakırsanız kaslarınız yağa dönüşür... Kas hücreleriniz büzüşür ama yağa dönüşmezler. Hazır gıdalar duygusal olarak rahatlatır... Yağlı, şekerli ve tuzlu fast-food’lar beynin ödül merkezini harekete geçirir ancak devam eden mutluluğa dair bir kanıt yok. Dilin farklı bölgeleri farklı tatları alır: Tatlı, ekşi, acı gibi... Farklı tatları alan reseptörler dilin dört bir yanında dağınık haldedir. Alkol beyin hücrelerinizi öldürür... Değil ama başka zararları var. Rakı/likörden önce bira içmek midenizi daha çok bulandırır... Palavra, böyle bir bulgu yok. Yüksek yerlerde daha hızlı sarhoş olunur... Hayır, o oksijen azlığından... Alkol tüketince vücut ısınız artar... Hayır, sadece damarlarınız genişler.

Sağlığımız ve bedenlerimizle ilgili kulaktan kulağa sayısız efsane dolaşıyor. Oysa bunların hiçbirinin tıbbi dayanağı yok ayrıca tehlikeli durumlarda yaratıyor. İşte vücutla ilgili doğru bilinen yanlışlar.