BIST 9.645
DOLAR 32,56
EURO 34,89
ALTIN 2.434,49

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Star TV ekranındaki macerasına 87. bölümde veda eden İstanbullu Gelin dizisinde ilk başta Esma'nın ölümü herkesi üzerken dizinin mutlu sonla bitmesi yüzleri güldürdü.

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Başrollerinde Aslı Enver ve Özcan Deniz'in bulunduğu İstanbullu Gelin dizisinin merakla beklenen final bölümü yayınlandı. 3 sezondur sevilerek izlenen dizinin finali, herkesin umut ettiği gibi mutlu sonla bitti. Ancak onun öncesinde Esma’nın ani ölümü, bütün aileyi sarstı. Bir 7 yıl sonrasına giden Boranlar, finali hep birlikte bir partı yaparak gerçekleştirdi. İşte İstanbullu Gelin son bölüm yaşananlar...

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Sabah birlikte kahvaltı yapan Boranlar, Esma’nın hiç bir şey hatırlamaması, Faruk’u babası, Süreyya’yı annesi sanması üzerine, ona travma yaratmamak adına rol yaparken, Esma her şeyden habersiz mutlu günler geçiriyordu. Herkes gittikten sonra Süreyya, Esma’nın tokasını almak için odaya çıktı. O anda esen bir rüzgar tüm perdeleri havalandırırken, Süreyya’nın içine kötü bir his doğdu. Hızla koşarak bahçeye indiğinde Esma’yı sandalyede ölmüş olarak buldu.

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Daha yeni başlıyor: “Artık özgürsün” diyerek Esma’ya sarılan Süreyya, gözyaşlarına boğuldu. Esma, Garip’le buluşmuştu artık. Göl kenarına gelen Esma, Garip’in omzuna yaslanarak “Hayatımda hiç bu kadar hafif hissetmemiştim. Bitti mi şimdi?” diye sordu Garip’e. Garip ise “Daha yeni başlıyor” sözleriyle kavuştuklarını anlatıyordu.

Esma'nın ölümü yıktı! İstanbullu Gelin finalinde 7 yıl sonra bakın ne oldu

Aradan 7 yıl geçti: Aile, bu büyük şoku, birbirlerine sarılarak hafifletmeye çalışırken, konakta yaşamaya devam ettiler ve aradan 7 yıl geçti. Her fırsatta Esma’yı anan aile, onun istediği gibi birbirlerine sıkı sıkı kenetlenmiş ve büyük bir aile olarak birlikte yaşamayı öğrenmişlerdi. Osman yazar olmuş, annesi anısına bir kitap yazmış ve imza gününde kitaplarını imzalatıyordu. Anastasya’dan ayrılmış, müzmin bekar olarak kendini yazmaya vermişti.