BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

Anter davasında Miroğlu ağladı

Musa Anter'in öldürülmesi ve Orhan Miroğlu'nun yaralanması davasında Miroğlu gözyaşlarını tutamadı.

Abone ol

Diyarbakır'da 21 yıl önce yazar Musa Anter'in öldürülmesi ve yazar Orhan Miroğlu'nun da yaralanması olayıyla ilgili davanın görülmesine devam edildi.

Diyarbakır 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz sanık emekli albay Savaş Gevrekçi, Anter'in oğlu Dicle Anter ve avukatlar hazır bulunurken, tutuklu sanık Hamit Yıldırım Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sanıklar, "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve Aziz Turan (Abdulkadir Aygan) duruşmaya katılmadı.

Anter'i öldürdüğü iddia edilen sanık Yıldırım, "Abdulkadir Aygan verdiği röportajlarda benim 'Jirkan' aşiretine mensup olduğunu söylemiş, ancak ben 'Batuyan'
aşiretine mensup olduğum için iddiaları çelişkilidir" dedi.

Duruşmada katılanların avukatları cinayetin yaşandığı dönemde Diyarbakır Jandarma İstihbarat Tim Komutanı olan Savaş Gevrekçi'ye JİTEM'in işleyişi, olay anındaki istihbarat çalışmasını ve itirafçılar hakkında soru sordular.

- Güvenlik gerekçesiyle araçların plakasını değiştirirdik-

Katılanların avukatı Tahir Elçi, Gevrekçi'ye görev sırasında ne tür kıyafet giydiğini, hangi araçları kullandığını ve itirafçılardan Adem Yakın'ın o dönemde bölgede ne tür faaliyetlerde bulunduğunu sordu.

Gevrekçi'de, itirafçı olan Adem Yakin, Abdulkadir Aygan ve Adil Timurtaş'ın Diyarbakır Jandarma İstihbarat Komutanlığı'nın Şehitlik semtinde bir binası bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:

"Bu kişiler sabah 08.00'de gelir akşam 17.00'ye kadar bu odada kalırdı. İtirafçılar görev saatleri boyunca yerel gazete ve TV'de yer alan ilan ve haberleri incelerdi. Örgütün ilan ve haberler arasındaki şifreleri biliyorlardı. İlanlardaki şifrelerden istihbarat bilgi elde etmeye çalışıyorlardı. Yakin'i Jandarma İstihbarat Tim Komutanı olduğum dönemlerde tanıyordum. Hakkında başka bilgi sahibi değilim. 2 Toros marka aracımız vardı. O araçlarla işimizi görürdük. İstihbaratta görev yaptığım dönemde itirafçılar asla benim kullandığım araca binmezdi. Güvenlik gerekçesiyle araçların plakalarını her zaman değiştirirdik. Değiştiğimiz plakaları 6 ay ile 1 yıl arasında değişen zamanlarda kullanırdık."

Elçi'nin istihbarat anlamında köy korucularıyla ne tür bilgi aldığı sorusuna da Gevrekçi, geçici köy korucularının istihbaratı açısından verdiği bilgileri meslek sırrı olduğu için konu hakkında bilgi veremeyeceğini söyledi.

Katılanlar avukatı Mehmet Emin Aktar ise Gevrekçi'ye cinayetin yaşandığı zaman olay yerine gelen 2 gazetecinin kaçırıldığını ve daha sonra Adıyaman'da bıraktıkları konu hakkında soru sordu. Gevrekçi, gazetecilerin kaçırılması olayını ilk kez avukattan duyduğunu ileri sürdü.

- "Sakallı" faaliyete geçti-

Katılanlar avukatı Selim Okçu ise Gevrekçi'ye, "Yeşil" kod isimli Mahmut Yıldırım hakkında neler bildiği sorusu üzerine Gevrekçi,"'Yeşil' kod isimli Mahmut Yıldırım'ı tanımıyorum. Ancak Yıldırım halk arasında bir efsane olmuştu. Adam kaçırma, öldürme, araç bombalama gibi eylemler yapıldığında, bölgedeki halk 'sakallı faaliyete geçti' tabirlerini kullanırdı. Yeşil'i görmedim, tanımıyorum ve bilmiyorum" diye cevap verdi.

Okçu, tutuksuz yargılanan sanık Gevrekçi'nin toplanan delillerde "kuvvetli suç şüphesi" bulunduğu ve "delilleri karartma" gerekçesiyle tutuklanmasını istedi.

Cumhuriyet savcısı hazırladığı mütalaada, sanık Mahmut Yıldırım'ın tutuklanması, sanık Abdulkadir Aygan'ın İsveç'te bulunduğundan dolayı SEGBİS yöntemiyle duruşmaya dahil edilmesi için Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler aracılığıyla yazının yazılması ve tutuksuz sanık Savaş Gevrekçi'nin tutuklanması talebinin ise yargılama aşamasının dikkate alınarak talebin reddine karar verilmesi konusunda görüşünü bildirdi.

Mahkeme, duruşmayı 7 Ekim tarihine erteledi.

İddianamede, sanıklar hakkında, "taammüden adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "halkı isyana teşvik ve birbiri aleyhine silahlandırarak mukateleye (öldürme, vuruşma) teşvik etmek" ile "adam yaralamak" suçlarından da 20 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

KAÇARKEN BİLE SIRTIMA ATEŞ ETTİ

Musa Anter cinayetiyle ilgili davanın ilk duruşması 21 yıl sonra yapıldı. Anter'in yanında olan Miroğlu, cinayet gününü anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı: "Musa Anter'in katili Yıldırım kaçarken bile sırtıma ateş etti"