Zina tartışmaları Avusturya basınında
Abone ol1 milyonu aşkın günlük tirajıyla ülkenin en fazla satan bulvar gazetesinde yer alan Kurt Seinitz imzalı yazıda, zina önergesinin tutucu çevrelerin isyanı olarak tanımlandı.
Avusturya'nın en fazla tiraja sahip 'Kronen Zeitung' gazetesinde
yayımlanan bir yazıda, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu ilerleme
raporunun açıklanacağı 6 Ekim gününe sayılı günler kala patlak
veren 'zina' krizinin, hem Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ı
hem de AB'yi bir ikilemle karşı karşıya bıraktığı savunuldu. 1
milyonu aşkın günlük tirajıyla ülkenin en fazla satan bulvar
gazetesinde yer alan Kurt Seinitz imzalı yazıda, yaklaşık 350
maddeden oluşan ve zinaya hapis cezasını öngören yeni TCK (Türk
Ceza Kanunu) Yasa Tasarısı'nın, sürpriz bir kararla TBMM Adalet
Komisyonu'na geri çekilerek 'soğuma sürecine bırakıldığı'
belirtilerek, "Ankara'daki karmaşanın sebebi, iktidar partisindeki
milliyetçi gericilerin çekirdeğini oluşturan bir grubun Başbakan
Erdoğan ile onun reformcu yandaşlarına karşı çıkardıkları bir
isyan" denildi. Yazıda, iktidar partisindeki 'gericilerin',
Erdoğan'ı güç durumda bırakmak için, "silah" olarak, zinanın suç
kapsamına alınmasını öngören yasa tasarısını kullandığı öne
sürülerek, "Bu kapsamda, ''zinanın'' yerine ''cinsel
sadakatsizlik'' deyimini kullanarak, ikinci bir girişimde
bulundular. Erdoğan'ın frene basarak, nihai oylamayı ertelemekten
başka çaresi kalmadı" ifadesine yer verildi. Türk yorumcuların
bunu, 'Başbakanın, parti içindeki ihtilafı bertaraf etmek üzere
zaman kazanmak için başvurduğu bir taktik' olarak değerlendirdiği
kaydedilen yazıda, "Ancak, AB'nin 17 Aralık'taki Türkiye zirvesine
kadar, artık çok geç olabilir" uyarısında bulunuldu. Yazıda,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bir ikilem ile karşı karşıya
bulunduğu belirtilirken, bu 'isyan'ın', Avrupa yanlısı
politikasının kendi partisini ne kadar zorladığını gösterdiği, aynı
zamanda da Türkiye'deki Avrupa yanlısı reformların ne kadar zayıf
bir temel üzerinde durduğunu da göstermiş olduğuna dikkat çekildi.
AB'nin de bir ikilem ile karşı karşıya olduğu vurgulanan yazıda,
"Erdoğan'ın içine düştüğü çıkmaz, 17 Aralık'ta verilecek bir
'hayır' cevabının Türkiye'de ne gibi çalkantılara neden
olabileceğini gösteriyor" denildi.